Pandemi sürecinin başlamasıyla yaklaşık dört yüz milyon ilkokul öğrencisinin yüz yüze eğitim sürecinin kesintiye uğradığını anlatan Çocuk …
Pandemi sürecinin başlamasıyla yaklaşık dört yüz milyon ilkokul öğrencisinin yüz yüze eğitim sürecinin kesintiye uğradığını anlatan Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Üyesi Dr. Lütfullah Çelikten, “Eğitim sürecinin kesintiye uğramasıyla öğrenme kayıpları ortaya çıktı.
Milli Eğitim Bakanlığı öğrenme kayıplarını en aza indirebilmek için hızlıca uzaktan eğitime geçiş sağladı. Pandemi sürecinde ortaya çıkan öğrenme kayıpları beraberinde korku, kaygı ve stresi de ortaya çıkardı. Yapılan çalışmalara göre bu dönemde çocukların uzaktan eğitimi verimli bir şekilde geçirdiyse 3-4 ay, uzaktan eğitimi verimsiz geçirdiyse 1-1,5 yıla kadar uzanan öğrenme kaybı yaşamış olabileceği tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
“VELİLER OLUMSUZLUKLARI ÇOCUKLARA YANSITMAMALI”
Velilere düşen görevler olduğunun altını çizen Dr. Çelikten, “Aileler etkili iletişim ve gözlem yolarını deneyerek çocuklarını en iyi şekilde yönlendirebilir. Planlı bir şekilde ilerlemek gerekiyor. Alışkanlıkları değiştirmek her zaman zordur. Çocuklar pandemi sürecinde yeni alışkanlıklar edindi. Çocukların odasında küçük değişiklikler yapmak gerekebilir. Ev içinde okulun başlayacağını hatırlatacak çeşitli çalışmalar yapılmalı. Okul alışverişi yapılabilir. Çocuğa ait bazı eşyaların sınıfa götürülmesini sağlayarak uyum sürecine destek verebiliriz. Velilerde de bir kaygı durumu söz konusu. Ebeveynlerin bu kaygılarını gidermeleri gerekir. Veliler hiçbir şekilde kaygılarını çocuklarına yansıtmamalılar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı uyum rehberlerini inceleyerek veya okul yönetimi ile iletişim halinde olarak kaygılarını giderebilirler. Çocuklar ebeveynlerin duygu durumundan çok kolay etkilenebilirler. Çocuklarla mutlaka konuşmalıyız” diye konuştu.
“ÇOCUKLARI AKADEMİK VE SOSYAL OLARAK DESTEKLEMELİYİZ”
Okuldaki yeni kuralların çocuklara iyi bir şekilde anlatılması gerektiğini belirten Çelikten sözlerine şöyle devam etti:
“Okulda alınan önlemler, hijyen kuralları ve maske takma konusunda çocuklar uyarılmalıdır. Maske takarak oynamak çocukları zorlayabilir. Maske konusunda çocuklara güven verici ve rahatlatıcı konuşmalar yapmalıyız. Çocukların öğrenme kayıplarının neler olduğunu öğrenmek, öğretmen kadar ebeveynin de görevi. Veliler çocuklarını gözlemlemeli ve varsa kaygılarını gidermelidirler. Çocuklar, akademik anlamda desteklenmeli, ev içerisinde çocukların akademik ve sosyal gelişimlerini destekleyici çalışmalar yürütülmeli.”
“HEM KENDİ ÇOCUKLARIMIZI HEM DE GELECEĞİMİZİ KURTARMIŞ OLURUZ”
Aileye düşen sorumlulukların yanında topluma da ciddi görevler düşüğünü ifade eden Lütfullah Çelikten sözlerini şöyle bitirdi:
“Her çocuk herkesin çocuğudur bilincinde olmalıyız. Her bir çocuğun eğitimini önemseyerek yüz yüze eğitimin devamlılığını sağlamak için toplumsal seferberlik ilan etmemiz gerekiyor. Öğrenme kayıplarının aza indirgenmesinde sorumluluk ebeveynlere düştüğü kadar topluma da düşüyor. Aksi takdirde öğrenme kayıplarının ilerleyen yıllarda ortaya çıkaracağı başta ekonomik olmak üzere çeşitli problemlerle karşı karşıya kalabiliriz. Çocukların eğitim süreçlerinin aksamaması için çeşitli çalışmalarla destek verirsek, hem kendi çocuklarımızı hem de geleceğimizi kurtarmış oluruz.”