Salgın kısıtlamalarının gevşetilmesi ile eğitim kurumlarında tekrar yüz yüze eğitime başlandı ancak vakıf üniversitelerinin 2021 – 2022 yılı …
Salgın kısıtlamalarının gevşetilmesi ile eğitim kurumlarında tekrar yüz yüze eğitime başlandı ancak vakıf üniversitelerinin 2021 – 2022 yılı öğrenim ücretlerine yaptığı büyük artışlar velileri zor durumda bıraktı. Ücretlere geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 25 zam yapılmasının ardından tıp fakültelerinin yıllık ücretleri 100 bin TL’ye, hukuk fakültesi, mühendislik ve mimarlık ortalama 80.000 TL’ye dayandı. Eğitim-Sen Başkanı Necla Kurul ise “Eğitim kurumları şirket, öğrenciler ise müşteri değildir. Bu anlayışı reddediyoruz. Yetkilileri denetime davet ediyoruz” dedi.
Veliler ve öğrenciler vakıf üniversitelerindeki ücret artışını Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Öğrenci velisi Levent Korkmaz, “1. sınıfta oğlumu okula kaydettirirken yıldan yıla okul ücretlerinin makul seviyede artacağını öngörerek kaydımızı yaptırdık, şu an son sınıfa geçen oğlumun taksitlerinin bir kısmını kredi çekerek ödüyorum. Eğitimin yüz yüze yapılacağı ne malum? Belki tekrar kısıtlamalar olacak, öğrenciye para gözüyle bakan bir eğitimci olacağına inanmak istemiyorum” diye konuştu.
Hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi olan Melisa Kaçar, ücret artışları nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını belirterek “1. sınıfta ödediğimiz ücret 36.000 TL iken bu yıl ödediğimiz ücret 82.000 TL, üç yılda iki katından daha fazla zam yapıldı. Böyle bir artışın olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi” dedi.
KONTENJANLAR BOŞ KALDI
YÖK’ün açıkladığı verilere göre 1985-1992 yılları arasında sadece 1 vakıf üniversitesi bulunurken, 1997’de 16, 2006’da 25, 2007’de ise 30 üniversite kuruldu. AKP ikidarı döneminde son 15 yılda vakıf üniversitelerinin sayısı hızla yükseldi. 46 yeni üniversite kurulmasıyla vakıf üniversitelerinin sayısı 76’ya kadar yükseldi. Üniversite sayısındaki artışa karşın birçok vakıf üniversitesinin kontenjanları boş kaldı.
‘ÖĞRENCİ MÜŞTERİ DEĞİLDİR’
Öğrenim ücretlerindeki fahiş artışa tepki gösteren Eğitim-Sen Başkanı Necla Kurul ise öğrencilerin müşteri gibi görülemeyeceğini vurguladı. Kurul, “Anayasamızda vakıf üniversiteleri ile ilgili ‘kamu hizmetine tabidir, kâr amacı gütmez’ ibaresi yer alıyor, kanun koyucu bunu bu şekilde tanımlıyor. Ancak vakıf üniversiteleri kârı önceliyor, kamu hizmeti vermek ikinci planda kalıyor” dedi. Pandemi kısıtlamaları döneminde geliri azalan veya gelirini kaybeden ailelerin mağdur olduğunu belirten Kurul şunları kaydetti: “Eğitimin tamamen ücretsiz bir kamu hizmeti olması gerektiği görüşündeyiz. YÖK Başkanı Erol Özvar ‘yüz yüze eğitim yapılacak’ dedi ama yıl boyu sürecek mi? Derslerin bir kısmı internet üzerinden olacaksa ödenen ücretler ailelerin tepkisini çekecek, yüz yüze eğitim ihlal edilecek.”