Çocukluk çağı kanserleri ile ilgili farkındalık eğitimleri oluşturulabileceğini ve kanseri işaret eden belirtilerde hastaların gerekli uzmanlara …
Çocukluk çağı kanserleri ile ilgili farkındalık eğitimleri oluşturulabileceğini ve kanseri işaret eden belirtilerde hastaların gerekli uzmanlara erken dönemde yönlendirilmesinin sağlanabileceğini ifade eden Çocuk Hematoloji/ Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Bozkurt, 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü nedeniyle uyarılarda bulundu.
NADİR DE OLSA SENDROMİK HASTALIKLAR NEDEN OLABİLİR
Çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 90 oranında kanserin neden oluştuğunun bilinmediğini söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, “Kalan yüzde 10’luk gruptaki çocukluk çağı kanserleri ise bazı nadir görülen sendromik hastalığı olan çocuklarda, bazı immun yetmezlik hastalığı olan çocuklarda ve daha önce kemoterapi ya da radyoterapi almış çocuklarda görülür” diye konuştu.
LÖSEMİ İLK SIRADA YER ALIYOR
Kanser hastalığının genelde gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde 100 binde 400 dolayında görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Bozkurt, “Tüm bu kanserlerin ise ancak yüzde 1-2’sini çocukluk çağı kanserleri oluşturur. Kabaca çocukluk çağı kanserleri yüz binde 14-15 arası oranlarda görülür. Ülkemiz kanser kayıt sistemi verileri eski yıllara oranla daha iyi bir oranda yapılmaktadır fakat kanser oranlarının arttığını gösteren güvenilir bir veri yoktur. Ülkemiz verilerine bakacak olursak en sık görülen çocukluk çağı kanserlerinde ilk üç sırada yüzde 23 oran ile lösemiler, yüzde 19 oran ile lenfomalar ve yüzde 14 oran ile beyin ve omurilik tümörleri yer almaktadır” şeklinde konuştu.
FARKLI KLİNİK BULGULAR GÖRÜLEBİLİR
Tüm kanser hastalıklarında olduğu gibi çocukluk çağı kanser hastalıklarında da erken tanının mümkün olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bozkurt, “Çocuklarda farklı klinik bulgular görülebilir. Bu konuda en büyük görev çocuğu yakından takip eden anne-babalara, ardından da hekimlere düşmektedir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Bozkurt, Uluslararası Kanser Kontrol Birliği (UICC)’nin yaptığı bir derlemeye göre çocuklu çağı kanserlerinde en sık görülen bulguları şöyle sıraladı:
“Sıra dışı karın şişliği ve kitlesi.
Uzun süren ve açıklanamayan ateş.
Solukluk, enerji kaybı ve hızlı kilo kaybı.
Açıklanamayan ve uzun süren ağrı, sıklıkla baş ağrısı ile birlikte olan kusma.
Kolay oluşan morluklar, açıklanamayan kanamalar.
Denge ve davranışta ani değişiklikler.
Göz bebeğinde beyaz yansıma.
Baş büyümesi.”
FARKLI TEDAVİ SEÇENEKLERİ UYGULANABİLİR
Çocukluk çağı kanser hastalığını iyileştirmek için tümörün tipine göre tedavi biçiminin değişebileceğini ve sıklıkla kemoterapi, cerrahi, radyoterapi ve kök hücre nakli gibi tedavi seçeneklerinin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Bunun yanında radyoaktif ilaç ya da madde tedavileri, immunoterapi, hedefe yönelik ilaç tedavileri, genetik yapısı değiştirilmiş savunma hücre tedavileri, bireyselleştirilmiş tedavi gibi tedavi yöntemleri son yıllarda giderek artan oranlarda kullanılan güncel tedavi yöntemleridir” açıklamasında bulundu.
YÜZ GÜLDÜRÜCÜ SONUÇLAR ELDE EDİLİYOR
Yıllar geçtikçe çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde başarı oranlarının arttığını vurgulayan Prof. Dr. Bozkurt, şu bilgileri paylaştı:
“Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi sonuçları oldukça yüz güldürücüdür. Tümör tipine, evresine, biyolojik ve genetik özelliklerine göre tedavi başarısı değişmekle birlikte genel olarak gelişmiş ülkelerde tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 80’i tamamıyla iyileşebilmektedir. Bu oran bazı tümörlerde yüzde 95 dolayındadır. Ülkemizde de buna yakın oranlarda başarılı sonuçlar elde edilmektedir.”
DOKTORA DANIŞMADAN HAREKET EDİLMEMELİ
Sıklıkla olmasa da yapılan bazı hataların da altını çizen Prof. Dr. Bozkurt, “Çocuk kanser hastalarının tedavilerinin bu konuda deneyimli ve yetkili uzmanlar tarafından yapılmaması, ailelerin tedavileri aksatmaları ya da bırakmaları, çağdaş, güvenilir tedaviler yerine yararı kanıtlanmamış uygulama, ilaç ya da birtakım maddelerin tedavi amaçlı aileler ya da yetkili olmayan kişilerce denenmesi yapılan bazı hatalardır” diye konuştu.