Beyaz eşya iç satışları yılın ilk yarısında yüzde 4 büyüyerek 3.6 milyon adete çıkarken, ihracat yüzde 14 düşüşle 8.7 milyon adete indi. Türkiye …
Beyaz eşya iç satışları yılın ilk yarısında yüzde 4 büyüyerek 3.6 milyon adete çıkarken, ihracat yüzde 14 düşüşle 8.7 milyon adete indi. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Can Dinçer, “Yıl sonu için öngörü oluşturamıyoruz, zor bir yıl ve zor bir dönem bizi bekliyor. Çok temkinli olmak gerekiyor” dedi.
TÜRKBESD, 2020 yılının ilk 6 ayına dair sektörel verileri ve son gelişmeleri, online olarak gerçekleştirdiği basın toplantısı ile değerlendirdi. Basın toplantısındaki konuşmasına sektörün COVID-19 sürecindeki önlemlerini ve uygulamalarını anlatarak başlayan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Bu zor günlerde müşterilerimizin sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürülebilmeleri ve mağduriyet yaşamamaları için gayret gösteriyoruz” dedi.
Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin görünüm ve öngörüleri paylaşan TÜRKBESD Başkanı Dinçer, şöyle konuştu:
“COVID-19 pandemisinin yol açtığı olağanüstü koşullar nedeniyle çoğu sektör gibi beyaz eşya sektörü de zor bir ilk yarı yıl geçirdi. Yurt dışı satışlarda ana pazarımız olan Avrupa’nın pandemiden ağır etkilenmesi nedeniyle ihracatımız özellikle Mart-Mayıs döneminde ciddi ölçüde daraldı. Ancak Haziran ayı ile birlikte Türkiye satışları başta olmak üzere ciddi bir toparlanma süreci başladı. İç satışlarımız Haziran ayında 2019 yılı aynı dönemine göre yüzde 14 artarken, iç satış+ihracat artış oranımız yüzde 4 oranında gerçekleşti. Üretimimiz ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 25 arttı. Fabrikalarımız yoğun bir tempoda çalışıyor. Gerek yurt içi gerek yurt dışı için ürün yetiştirmeye çalışıyoruz. Temmuz ve Ağustos aylarında bu trendin devam etmesini bekliyoruz. Sektör olarak bu süreçte iyi bir sınav verdiğimize inanıyoruz”
TEDARİKTE CİDDİ SIKINTI YAŞANDI
TÜRKBESD Başkanı Dinçer, pandemi sürecinde tedarik zinciri konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek aksaklıkların Türkiye’deki tedarikçilerin hızlı aksiyonları ve özverili çalışmalarıyla çözüldüğünü belirtti.
Gelecek dönemde tedarik zinciri ile ilgili alınması gereken önlemleri anlatan Dinçer, “Tedarik zinciri ve üretim merkezlerinin çeşitlendirilmesi ticarette dayanıklılık için hayati önem taşıyor. Türkiye, Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üretim üssü konumunda. Çin ile iş birliği içinde tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi üzerine çalışılması gerektiğine inanıyoruz. Tedarik zincirinin çeşitlenmesi ve bölgeselleşmesinin yanı sıra dijital ve analitik verilere bağlı bir ortamda takip edilerek direncinin artırılması gerekiyor. Yeni dönemde, katma değerli üretimlerin Türkiye’nin de içinde yer aldığı alternatif bölgelere kaydırılabilmesi için hem küresel hem de bölgesel teşviklere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
250 MİLYON DOLAR DESTEĞE İHTİYAÇ VAR
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı da, dönüşüm sürecinde sektörün bazı teşviklere ihtiyaç duyacağına dikkat çekti. Özkadı, “Türkiye beyaz eşya sektörü, doğrudan 60 bin, dolaylı 600 bin kişiye istihdam sağlayan ülkemizin lokomotif bir sektörüdür. Sektörün istihdamını ve uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için mevcut ARGE ve yatırım teşviklerinin 4’üncü Sanayi Devrimi dikkate alınarak geliştirilmesi gerekiyor. Sanayide dijital dönüşüm sektörümüz için özel bir şekilde desteklenmelidir. 11’inci Kalkınma Planı’nda yeni eko tasarım ve yeni enerji etiketi regülasyonuna uyumlu sürecinde oluşacak ilave yatırım ihtiyacının yatırım teşvikleri kapsamında karşılanması öngörülmüştür. Bu kapsamda sektörün 250 milyon dolar civarında desteğe ihtiyacı bulunmaktadır” dedi.
Toplantıda 2020 yılı başında yürürlüğe giren Geri Kazanım Katkı Payı ile sektörün beklentisi de dile getirildi. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz, “Üreticiler ve ithalatçılar hem atık mevzuatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmekte hem de GEKAP ödemesi yapmak zorunda kalmaktadır. Bu durum mükerrerlik oluşturmaktadır. GEKAP kapsamında sektör üzerinde yılda 200 Milyon TL’den fazla yük oluşması beklenmektedir. Bu maliyet artırıcı unsurun yine enflasyonist etki yapmasından endişe edilmektedir” dedi.