Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Uğur Erdener, Türkiye’de spora ciddi yatırım yapıldığını, bunun karşılığında olimpiyatlarda daha …
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Uğur Erdener, Türkiye’de spora ciddi yatırım yapıldığını, bunun karşılığında olimpiyatlarda daha fazla madalya kazanılması gerektiğini söyledi.
Uğur Erdener, Türkiye’nin 13 madalya kazandığı Tokyo Olimpiyatları, milli okçu Mete Gazoz’un tarihi başarısı ve 2024 Paris Olimpiyatları’na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Milli sporcuların Tokyo 2020’de 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz madalya aldığını hatırlatan Erdener, “Ülkemiz, bugüne kadar yapılmış olan olimpiyat oyunları içerisinde en yüksek sayıda madalyayı Tokyo’da elde etti. Daha önemlisi 9 farklı spor dalında madalyaya ulaştık. Bu, yine bir başka bizim açımızdan başarı oldu. Yeni spor dalları bizim klasik madalya listemize eklendiler. Bu işin güzel ayrıntısı.” diye konuştu.
Türk okçuluğunun olimpiyat madalyası özlemini Mete Gazoz’un şampiyon olarak sonlandırdığını belirten Erdener, şöyle devam etti:
“Okçuluk bazında yıllar içinde birikmiş olan bir isteğin, arzunun, yoğun çalışmanın sonucuna ulaşması olarak değerlendirebiliriz. Benim şahsen beklediğim bir madalyaydı. Uzun yıllardır bir uluslararası spor insanı olarak, bir olimpiyat altın madalyasının bir Türk tarafından bir Türk sporcusuna verilmesi benim açımdan da büyük gurur veren, ciddi duygu birikimine yol açan bir andı. O anı yaşadığım için de büyük bir mutluluk duyuyorum.”
Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanlığı görevini de yürüten Erdener, Türkiye’nin okçuluktaki başarının tesadüf olmadığının altını çizerek, “Çok yoğun emek verilen, çok ciddi bir çalışmanın ürünü. Dünyada da Mete’nin bu başarısı kabul gördü, hiç kimse bunun tartışılabilir bir başarı olduğu yönünde asla bir düşünceye sahip değil. Ciddi, kalıcı, köklü bir başarı olarak niteliyorum. Yansımalarına bakıldığında da Mete bazında, onun arkasındaki Göktuğ Ergin başkanlığındaki teknik ve destek ekibinin verdiği emekler her türlü takdirin üzerinde.” ifadelerini kullandı.
Erdener, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TMOK’un spora verdiği destekleri hiç kimsenin yadsıyamayacağını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Türk sporuna verilen destek inanın bugün birçok ülkede sağlanamayan bir destektir. O boyutta bir destek. Sadece biz TMOK olarak son 4-5 yıl içinde gerek yaz gerekse kış olimpiyatlarına hazırlanan 120 sporcumuza sponsorlarımızla birlikte aylık maddi destek sağladık, burs verdik. Bunların hepsi birleştiğinde federasyonlarımızın olimpiyatlara hazırlanırken gerek tesis gerekse bütçe bağlamında Bakanlığımız ve TMOK’tan yeterli desteğe sahip olduğu inancındayım. Çünkü birçok ülkeyle bu kıyaslamaları yapma olanağına sahibim. Daha iyi organize olan, daha disiplinli çalışan federasyonlarımızın zaten olimpiyatlarda ulaştığı sonuçlar o hazırlık dönemdeki ciddi çalışmaların yansıması. Bazı geleneksel madalya kazandığımız dallarda da biraz daha dikkatli olmamız gerektiğini yansıtan sonuçlarımız var. Onlara da ciddiyetle eğilmemiz lazım.”
“TAKIM SPORLARINDA VAR OLMALIYIZ”
Türkiye’nin daha fazla olimpiyat madalyası kazanması gerektiğini ifade eden Erdener, “Olimpiyatlarda 13 madalya Türkiye için tabii ki yeterli değil. 85 milyon nüfusumuz var. Spora gerçekten ciddi emek veriyoruz. Sonucunu ne kadar alıyoruz? Bu tartışmaya çok açık.” yanıtını verdi.
“Kafile büyüklüğümüz açısından da konu sorgulanabilir.” diyen Erdener, 2024 Paris Olimpiyatları’na ilişkin şunları söyledi:
“Paris için çok önemli bir artış kişisel olarak beklemiyorum. Ümit ederim, 13 madalya sayısı 14-15 olur. Hepimizin arzusu çok daha yüksek olması yönünde ama sizin de belirttiğiniz üzerine Paris 2024’e çok kısa bir süre var. Bazı federasyonlarda yeni yönetimler göreve gelecekler. Onların planlama çalışmaları, onları hayata geçirmeleri bu kısa dönem içinde biraz zor. Aynı görevi sürdüren federasyonlarımız açısından belki biraz daha aktif, motive olma imkan dahilinde. Ümidimiz tabii ki Paris’te bu sayının üzerine çıkmak. Türk sporunun gerçek yerinin burası olmadığını düşünüyorum. Bu genel desteklerden bahsettikten sonra bizim biraz daha iyi olmamız lazım. Örneğin takım sporlarında var olmalıyız. Biz sadece kadın voleybolda olmamalıyız, diğer takım sporlarında da hem kadın hem de erkek ekiplerimizle olmalıyız. Ancak bu sayede büyük bir ülke takımı olabiliriz diye düşünüyorum. Geleceğe hep birlikte ümitle bakmalıyız, pozitif düşünmeliyiz.”
“METE DÜNYA ÇAPINDA ROL MODEL”
Uğur Erdener, Mete Gazoz’un Tokyo Olimpiyatları’nda elde ettiği şampiyonlukla Türk spor tarihine geçtiğine işaret ederek, “Mete’nin dünya çapında rol model olduğunu kabul etmeliyiz. Jestleriyle, mimikleriyle özellikle çocuklara güzel bir model oluşturuyor. Yetişme tarzıyla, azmiyle, yaşının çok ötesinde birikimiyle Mete farklı bir karakter, farklı bir sporcu profili. O nedenle Mete her şeye layık.” görüşünü paylaştı.
“Okçuluk bugün televizyon dostu spor haline geldi. Televizyonda büyük bir heyecanla izlenen spor dalı. O nedenle tabii ki her olimpiyatta teknik olarak da yeni bazı unsurlar yayına katılıyor. Tokyo’da kalp ritminin ekrana yansımasında olduğu gibi. Bunlar televizyon, spor izleyicisinin gerçekten ilgiyle karşıladığı gelişmeler. Mete’nin başarısı çok farklı bir başarı olarak dünya televizyonuna yansıdı. Çünkü okçuluk genelde sizlerin de bildiği gibi Korelilerin adeta tekelinde olan bir spordu. Ama şimdi farklı farklı ülkelerin bizim de dahil olduğumuz okçuluktan, altın madalyadan pay aldıkları bir yapı ortaya çıktı. Bunların hepsi dünya okçuluğu adına olumlu gelişmeler. Mete’nin genel olarak birçok farklı ülkede, yine bir bölümü Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından paylaşılan çok fazla videosu var. Çok fazla Mete’nin nereden nereye nasıl geldiğini ifade eden görsel malzeme var. Hepsi birleştiğinde okçuluk açısından Mete’nin şu anda da bir sembol, rol model olduğunu ifade etmeliyim.”
