Emeklilikte yaşa takılanların dramı. 8 Eylül 1999 tarihinde 4447 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle başladı. Yasayla, yaş şartı aranmaksızın …
Emeklilikte yaşa takılanların dramı. 8 Eylül 1999 tarihinde 4447 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle başladı. Yasayla, yaş şartı aranmaksızın emekli olma hakkı kaldırıldı ve emeklilik yaşları kadında 58, erkekte 60 yaş olarak yeniden belirlendi. Yasadan önce SSK’liler kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan beri sigortalı olup en az 5000 gün, Bağ-Kur’lular ve devlet memurları ise kadın için 20, erkek için 25 yıl fiili hizmet şartıyla yaş koşulu aranmaksızın emekli olabiliyordu.
Yapılan düzenlemeden 8 Eylül 1999 tarihi itibarıyla emekli olmalarına iki yıl kalanlar etkilenmedi. İki yıldan fazla kalanlardan; SSK’liler için 23/5/2002 tarihine göre belirlenen sigortalılık süresine, devlet memurları için 23 Mayıs 2002, Bağ-Kur’lular için 1 Haziran 2002 tarihi itibarıyla kadın ise 20, erkek ise 25 tam yılını doldurmalarına kalan süreye göre kademeli yaşlar belirlendi.
– Mağduriyet nasıl oluştu?
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sosyal güvenlik kanunları popülist yaklaşımlarla sık sık değiştiriliyor. Bunlar kısa vadede destek sağlayan ancak, uzun vadede sürdürülebilirliği olmayan sosyal politikalar şeklinde oluyor.
Sonuçta, ülkemizin demografik, sosyolojik ve ekonomik yapısı dikkate alınmadan Avrupa ülkelerinin sosyal güvenlik sistemlerindeki emeklilik yaşı ve hizmet sürelerinin esas alınarak ülkemizde uygulanmasının vatandaşa reçetesi çok ağır oluyor, insanlar geleceklerini maalesef öngöremiyor ve planlayamıyor.
Sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için gelir-gider dengesinin olması gerekiyor ve bunun için de çok genç yaşta emekliliği de kabul etmek mümkün değil ancak, yasalarla belirlenen emeklilik yaşlarının ülkemiz çalışma koşullarına uygun olması gerekiyor.
Ayrıca her vatandaş doğal olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte yürürlükte bulunan kanunlardaki emeklilik koşullarına göre geleceklerini planlamak ve bu koşullara göre emekli olmak istiyor.
Gerek emeklilik yaşını gerekse emekli aylığı hesaplama sistemini değiştiren yasal düzenlemelerin, değişiklik sonrası ilk defa sigortalı olanlara uygulanması yerine, tüm sigortalılara uygulanması;
– Aylığa hak kazanma koşulları yönünden mağdur olmuş EYT grubunun oluşmasına,
– Aylıkların hesaplanması yönünden ise eski emekli aylıkları ile yeni emekli aylıkları arasında farkların oluşmasına ve yeni intibak taleplerinin gündeme gelmesine neden oluyor.
– EYT’liler için bir düzenleme yapılması durumunda kapsamda ne kadar sigortalı bulunuyor?
EYT’lileri iki grupta incelersek:
Birinci grup, 8/9/1999 tarihinden önce çalışmaya başlayıp bu tarihte emekliliğine iki yıldan fazla kalanlar. Bunlar yaş şartı olmadan emekli olamıyorlar. Tüm EYT’liler bu grupta.
İkinci grup ise yine birinci grup içinde yer alan ve asıl mağduriyeti yaşayanlar. Bunlar yaş dışındaki diğer şartları yerine getirdikleri halde emeklilik yaşlarını bekledikleri için emekli olamayanlar. EYT’lilerle ilgili bir düzenleme yapılması halinde ilk emekli olacak grup.
EYT’lilerin sayılarının T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açıklanması gerektiği halde maalesef hâlâ bu kurumlardan açıklama yok.
EYT Konfederasyonu ise sayıları şöyle açıklıyor: Tüm EYT’lilerin sayısı 4.5-5 milyon arasında, bunlardan yaş dışındaki diğer koşulları yerine getirenlerin sayısı yaklaşık bir milyon civarında.
Bu insanlar ne emekli olabiliyor ne de çalışabiliyorlar. Devlete göre emekli olmak için çok genç, işverenlere göre ise çalışmak için çok yaşlı… Sigortasız çalışsalar kayıt dışına itiliyor ve sağlık primlerini kendileri ödemek zorunda kalıyor, emeklilik yaşı dolana kadar düşük ücret üzerinden çalışsalar emekli aylıkları düşüyor…
– Hangi çözüm önerileri konuşuluyor?
EYT’liler için kamuoyunda ifade edilen ve bakanlık tarafından üzerinde çalışılan düzenlemelerin genelde; kademeli süreçte belirlenen emeklilik yaşına kalan süreye göre indirimli emekli aylığı bağlanması. Örneğin emeklilik yaşının dolmasına üç yıl kalanlar için bağlanan aylıklardan yüzde 6 indirim, beş yıl kalanlar için yüzde 10 indirim gibi. Aylıklardan yapılacak indirimlerin oranı konusunda alternatifli çalışma yapılabileceği gibi emeklilik yaşına kalan süreye göre de alternatifler çoğaltılabilir. Tabii burada maliyet konusu belirleyici oluyor.
– EYT’lilere indirimli aylık bağlanmasının sonucu ne olur?
Zaten 2008/Ekim sonrası bağlanan emekli aylıkları sürekli azalmakta. 2022 yılında belirlenen emekli alt sınır aylığı 2 bin 500 lira oldu. Gerçekte bağlanan aylıklar bu aylığın neredeyse yarısı tutarında. İndirimli aylık bağlanması durumunda bu aylıkların büyük bir kısmı alt sınır aylığının altında kalacak.
EYT Konfederasyonu’nun talebi ise 4447 sayılı kanunla getirilen ve ilgili sosyal güvenlik kanunlarında emeklilikte kademeli yaş şartını düzenleyen geçici maddelerin iptal edilmesi. 8/9/1999 tarihinden önceki emeklilik koşullarının bu sigortalılar için uygulanması.
8 Eylül 1999 tarihinden günümüze kadar geçen 22 yıllık süreçte birçok sigortalı kademeli geçiş sürecindeki gün ve yaşları doldurmak için daha çok çalışarak, daha çok bekleyerek ve daha fazla gelir kayıplarına uğrayarak emeklilik hakkını kazandı. Bu işin mağduru sadece halen emekli olmayı bekleyen EYT’liler değil, aynı zamanda bu süreçte emekli olanlardır.