Boyu, posu, kilosu yerinde. Eh yakışıklı da. Giydiği forma yakışıyor. Aslında maç yönetmese hakem sanacağız! Ama eline düdüğü aldığında foyası …
Boyu, posu, kilosu yerinde.
Eh yakışıklı da. Giydiği forma yakışıyor.
Aslında maç yönetmese hakem sanacağız!
Ama eline düdüğü aldığında foyası ortaya çıkıyor.
Rizespor’un ilk golünde öyle bir hata yaptı ki, maç boyu kontrolü kaybetti. O mu maçı yönetti, maç mı onu çözemedik.
Rizespor’un ilk golü gol değil. Çünkü o pozisyon öncesi Berkan’a 1 saniye içinde 2 faul birden var. Veremedi Rizespor beraberliği sağladı.
Hadi Ali Palabıyık burnunun ucunu göremiyor, o sırada VAR ne yapıyor?
Aynı Ali, yani Palabıyık, garip sarı kartlar çıkardı.
Muslera, yardımcı hakeme itirazdan sarıyı yedi, önündeki topa vurdu, Ali Bey, gözleri önünde gerçekleşen bu pozisyonda ikinci sarıyı çıkartamadı.
Çünkü o artık maçı yönetmilyordu.
Maç onu yönetiyordu.
Buradan Kulüpler Birliği Vakfı’na çağrı, gidin tff’nin kapısına dayanın, MHK’de köklü değişiklik isteyin.
Çünkü Serdar tatlı ile bu iş yürümüyor!
Gelelim maça; Galatasaray Rize’de hem galibiyet hem rövanş peşindeydi.
Ancak sahaya çıkan rotasyonlu 11 pek o havada değildi. 3 gün önce Marsilya’da harikalar yaratan Morutan niye kesikti?
Babel-Feghouli niye sahadaydı? Diagne niçin 89. dakikaya kadar kulübede oturdu, Babel’de niçin ısrar ediliyor?
Bu soruları Fatih Terim Hoca yanıtlamalı.
Elbette vardır bir bildiği, ama Halil’li, Kerem’li takımın nasıl oynadığını gördük.
1-1 sonrası Galatasaray hücumda gibi gözüktü ama final vuruşları gelmedi.
Futbol böyle bir oyun gol atamazsan yoksun! İstersen Lazio, istersen Marsilya fatihi ol!
Sert oyunla Galatasaray’ı yıldırdılar.
Sakatlık olmaması kazanç. Çünkü zemin de ıslak ve riskliydi.
Evet,