Getty Imagesİlk olarak geçtiğimiz hafta Güney Afrika’da tespit edilen koronavirüsün Omicron varyantının görüldüğü ülke sayısı artıyor. Peki …
İlk olarak geçtiğimiz hafta Güney Afrika’da tespit edilen koronavirüsün Omicron varyantının görüldüğü ülke sayısı artıyor. Peki Omicron varyantı nasıl tespit ediliyor?
PCR testi için alınan sürüntü örnekleri ile kişinin koronavirüs ile enfekte olup olmadığına bakılıyor.
Bu testlerin gönderildiği bazı laboratuvarlarda enfeksiyonun Delta, Omicron ya da başka bir varyanttan mı kaynaklandığı belirlenebiliyor.
Ancak tüm laboratuvarlar bu teknolojiye sahip değil.
Zira ancak gen dizilimi adı verilen teknikle bütünlüklü bir genetik analiz yapılarak varyantlar tespit edilebiliyor.
Omicron varyantı ile enfekte kişileri tespit etmek daha uzun zaman aldığı için, belli bir ülkedeki vaka sayısı bilinenden fazla olabilir.
Birçok ülkede hakim olan varyant hala ilk olarak Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantı.
Omicron hızlı antijen testi ile tespit edilebilir mi?
Evde yapılabilen hızlı antijen testleri kişinin koronavirüs olup olmadığını tespit edebilir ama hangi varyant olduğunu göstermez.
Ama bu testler Omicron ile enfekte olanların da koronavirüs pozitif veya negatif olduğunu gösterebilir.
Omicron ile diğer varyantlar arasındaki fark ne?
Omicron varyantı, daha önce hiç görülmeyen farklı mutasyonların yanı sıra daha önce görülen mutasyonları da içeriyor.
Bu mutasyonların çoğu, virüsün dikensi protein kısmında oluşmuş. Aşıların çoğu bu kısmı hedef alıyor. Bu nedenle yeni varyantta etkili olup olmayacakları sorusu endişe yaratıyor.
Standart testlerde bu varyantta “S geni eksikliği” gözleniyor. Delta varyantında çoğu zaman bu eksiklik söz konusu değil. Yani S geni eksikliği Omicron varyantına dair bir ipucu olabilir.
Ama tüm S geni eksiklikleri Omicron olmayacağından kesin sonuç almak için tam gen dizilimi gerekiyor.
Gen dizilimi ne rol oynuyor?
İngiltere’de her hafta pozitif test sonuçlarının yaklaşık yüzde 20’si, ki bu 60 bin civarında vakaya tekabül ediyor, gen dizilimi için gönderiliyor.
Buradan elde edilen sonuçlara göre bilim insanları, herhangi bir vakanın Omicron ile mi yoksa daha yaygın olan delta varyantıyla mı enfekte olduğunu tespit edebiliyor.
Böylece Omicron’un yeni vakalar içindeki oranına dair fikir sahibi olunabiliyor.
İngiltere ve Güney Afrika’daki bilim insanları bu teknolojiyle donanımlı olduğundan yeni varyantların çoğu bu ülkelerde tespit ediliyor. Ancak bu, yeni varyantların ilk olarak bu ülkelerde ortaya çıktığı anlamına gelmiyor.
Omicron hakkında ne biliyoruz?
Bu varyantın ne şekilde hareket ettiğine ve ne kadar tehdit oluşturduğuna dair henüz fazla bilgi yok.
Omicron daha kolay mı yayılıyor, diğer varyantlardan daha mı ağır geçiyor ya da mevcut aşılar bu varyanta karşı ne kadar koruyucu soruları hala yanıt bekliyor.
Ancak kağıt üzerinde mevcut veriler kaygı verici görünüyor. Hükümetlerin bazı ülkelere seyahat yasağı koymak gibi hızlı önlemler almasının nedeni de işte bu sorulara olumsuz yanıtlar verilmesi ihtimalinden kaynaklanıyor.
Omicron’un belirtileri neler?
Şimdiye kadar Güney Afrika’da tespit edilen Omicron vakalarının çoğu genç yaşta olduğundan semptomları da hafif oldu.
Omicron’un Delta varyantından farklı semptomlar gösterdiği, örneğin koku ve tat kaybına yol açmadığı yönünde bazı işaretlerin olduğu, ama kesin sonuca varmak için henüz çok erken olduğu belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Omicron’un diğer varyantlardan farklı semptomlar gösterdiğine dair herhangi bir veri olmadığını söylüyor.
Yani yeni gelişen öksürük, ateş, koku ve tat kaybı hala koronavirüsün ana belirtileri olarak görülüyor.
Güney Afrika’daki hastanelere daha genç hastaların daha ciddi semptomlarla gelişine tanık olunuyor. Ancak bunların çoğu ya aşısız ya da tek doz aşı olmuş kişiler.
Bu ise iki doz aşı olmanın ve bunlar varsa takviye aşı yaptırmanın koronavirüsün eski ve yeni varyantlarına karşı korunmanın en iyi yolu olduğunu gösteriyor.