İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Samsun’un Çarşamba ilçesini ziyaret ederek esnaf ve yurttaşın sorunlarını dinledi.
Akşener, “Senin oğlun işsizken, senin kızın atanamamışken 5 tane maaş alan danışmanı görmeni engelliyorlar, 11 tane maaş alan yöneticiyi görmeni engelliyorlar. Haram olsun, zıkkım olsun o ayrı bir şey ama bunun hesabını hep birlikte soracağız” dedi.
Ziyaret esnasında alandaki kalabalığa seslenen Akşener, “Türkiye’de bir devlet krizi var, bu devlet krizini beraber çözeceğiz. Siz velinimet olduğunuzu hatırlayacaksınız, hepimizi hizaya çekeceksiniz, karşınıza dikeceksiniz hepimizi, sonra da birimize, birilerimize tercihte bulunacaksınız. Bunun yolunu açmak için buradayım” dedi.
Akşener vatandaşa şöyle seslendi:
‘ESNAF OLMAZSA SANAYİCİNİN ÜRETTİĞİ MAL ELİNDE KALIR’
- Ben, Meral Akşener olarak, İYİ Parti Genel Başkanı olarak şöyle bir iddianın peşindeyim. Niye esnaf? Esnaf sanayicinin ürettiğini satandır. Eğer esnaf olmazsa sanayicinin ürettiği mal elinde kalır. Onu üreten işçi işsiz kalır. Çiftçi üretir; manav satar, esnaf satar. Çiftçinin ürettiği elde kalır. O dükkanların içinde müşterilerle karşılaşırsınız, işsiz gençle karşılaşırsınız. Tencere kaynatmakta zorlana kadınla karşılaşırsınız, hayvancılığı bitmiş besiciyle karşılaşırsınız, gübre pahalılığından yakınan çiftçiyle karşılaşırsınız, atanamayan öğretmenle karşılaşırsınız, EYT’li ile karşılaşırsınız ve beş tane ayrı emekli maaşının varlığını öğrendiğim emekliyle karşılaşırsınız.
‘BU İNSANLARIN SESİNİ KİMSE DUYMUYOR, ÇÜNKÜ SEÇMEN VELİNİMET DEĞİL’
- Arkadaşlar, 1.500 lira emekli maaşı var. Geçinebilir misiniz kardeşim 1.500 lirayla? 1.600 lira var, 1.900 lira var, 2 bin 200 lira var; 2 bin 600-2 bin 800 lira civarında Bağ-Kur ve SSK emeklisi var. Bu insanlar nasıl geçinir, kimse bilmiyor. Bu insanların sesini de kimse duymuyor. Niye duymuyor? Çünkü seçmen velinimet değil. Halbuki esnafta müşteri velinimettir. Ben çok iddialıyım. Seçmeni, el ele vereceğiz ve velinimet yapacağız, birlikte velinimet yapacağız. Ben nasıl buraya geldiysem ağaların tamamı gelecek. Karşınızda duracak, sizi iknaya çalışacak, sizi dinleyecek. Bunu yapmadıkları takdirde de sandıkta cezalandıracaksınız.
‘HARAM OLSUN, ZIKKIM OLSUN’
- Senin oğlun işsizken, senin kızın atanamamışken 5 tane maaş alan danışmanı görmeni engelliyorlar, 11 tane maaş alan yöneticiyi görmeni engelliyorlar. Haram olsun, zıkkım olsun o ayrı bir şey ama bunun hesabını hep birlikte soracağız. Seçim meydanlarında diyorlar ki ‘3600 ek gösterge’. Söz verdiniz, sözünüzü tutun. Söz namustur, namustur. Dolayısıyla seçim meydanında verdiğiniz sözden bugün vazgeçmişseniz eğer, hesabını sandıkta 3600 ek gösterge sözü verdikleriniz soracak. EYT’lilere seçimlerde söz verdiniz.
- Yaptılar mı, yapmadılar. Hakaret ettiler mi, ettiler. Sonuç itibariyle elbette bütün siyasi partiler gibi biz de oylarınıza talibiz. Ama ben öncelikle diyorum ki oylarınızı bedavadan vermeyin. Çok pahalı hale getirin, midenize kadar insin o oylar. Ben de karşınızda ‘hazır ol’dayım, diğerleri de karşınızda ‘hazır ol’da olsun. Patron sizsiniz, velinimet sizsiniz. Bunu unutturdular, bunu yeniden el ele verip hatırlayacağız.
‘HEPİMİZİ KARŞINIZA DİKECEKSİNİZ, SONRA DA TERCİHTE BULUNACAKSINIZ’
- Bu Suriyelileri kim getirdi? Getirenlerden hesap sormayacak mıyız? Nasıl soracağız, sandıkta soracağız. Türkiye bir göçmen hendeği niye oldu? Üç kuruş para için. Avrupalıya, Amerikalıya, Almanya’ya, Fransa’ya niçin masaya oturup tartışma yapıyorsunuz? Kardeşim egemenliğinizi paylaşıyorsunuz, egemenliğinizi. Türkiye’de bir devlet krizi var, bu devlet krizini beraber çözeceğiz. Siz velinimet olduğunuzu hatırlayacaksınız, hepimizi hizaya çekeceksiniz, karşınıza dikeceksiniz hepimizi, sonra da birimize, birilerimize tercihte bulunacaksınız. Bunun yolunu açmak için buradayım. Allah beni sizlere karşı utandırmasın, arkadaşlarımı da utandırmasın. Allah her birinizden razı olsun.”