enflasyonemeklilikötvdövizcovid19kktc
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Açık
19°C
Pazartesi Açık
21°C
Salı Parçalı Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

Mehmet Uluğtürkan’dan yeni roman: ‘Kayıp Sancak’

‘Madalyasız’ kitabıyla ses getiren gazeteci ve yazar Mehmet Uluğtürkan, bu kez yeni romanı ‘Kayıp Sancak’ı kitapseverlerle buluşturdu. ‘Kayıp …

Mehmet Uluğtürkan’dan yeni roman: ‘Kayıp Sancak’
20.08.2021 14:21
A+
A-

‘Madalyasız’ kitabıyla ses getiren gazeteci ve yazar Mehmet Uluğtürkan, bu kez yeni romanı ‘Kayıp Sancak’ı kitapseverlerle buluşturdu.

‘Kayıp Sancak’ için, “100 yıl öncenin romanı ama bu romana konu olan coğrafyada emperyalistlerin emelleri sona ermiş değil. O yüzden dingin bir Anadolu için güçlü olmaya ve içerisinde yaşayanların tıpkı bir mozaik tablosunda olduğu gibi tüm renklerle bir arada olma zorunluluğu var” diyen Uluğtürkan, yeni kitabını ve yeni kitabının kahramanlarını anlattı.

Mehmet Bey, romanınız için sizi tebrik ederek başlamak isterim. Tarihsel gerçekliğin kurgunun, kurgunun da tarihsel gerçekliğin önüne geçmediği, başarılı bir dengede ilerleyen bir roman, Kayıp Sancak. Bu dengeyi nasıl kurduğunuzla ilgili başlayalım isterseniz…

Kayıp Sancak’ta tarihsel gerçeklik daha yoğun. Kurguyu, sadece ana hikâyeyi ara bölümlerle harmanlama ve okuru o yıllara götürme çabası için kullandım. 100 yıl önce Anadolu’da verilen kurtuluş mücadelesinin her anı, bir romanı besleyecek zenginliğe sahip. Zaten az sayıda var olan Kurtuluş Savaşı romanlarımız arasında Kayıp Sancak’ı farklı bir konuma taşıyabilecek en önemli taraf gerçekliğe çok yönlü bakış açısı olabilir. Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra Anadolu’yu Güney’den işgale başlayan Fransızların ünlü komutanı Binbaşı Pierre Mesnil’in günlüğü ve işgale karşı destan yazan Kuvvacı komutanların dönemin yerel gazetelerine yansıyan anıları kurguya gerek bırakmadı.

Roman kişilerinizin birçoğu gerçek kişiler; gerçek kişilerin bir romanda anlatıya yedirilmesi zor bir süreç olsa gerek. Onlar gibi düşünebilmek, birtakım çıkarımlara varmak ve bunun gibi başlıklar adına… Ne söylemek istersiniz?

Vatanın kurtuluş planlarını 19 Mayıs 1919’dan 6 ay önce Adana’da yapan, 5 Ağustos 1920’de yönettiği Pozantı Kongresi’nde delegelerin önüne koyduğu sandıkla ülkesi için kuracağı sistemi demokrasi olarak belirleyen reformist, vizyoner Osmanlı paşası Mustafa Kemal, Kayıp Sancak’ın kahramanlarından biri. Yanı sıra Cihan Harbi’nde Fransa’nın Almanlara karşı verdiği mücadelede Verdün Cephesi’nin kahramanı Binbaşı Mesnil, Kuvvacı komutanlar Tekelioğlu Sinan (Ali Ratıp), Kara Afat (Hasan Akıncı) ve onlarca kahraman Kayıp Sancak’ın tuğlalarını ören karakterler. Kayıp Sancak, Kurtuluş Savaşı’nın Güney Cephesi’nin az bilinen gerçeklerini içerirken, Kuvvacı Yüzbaşı Tekelioğlu Sinan ve Fransız Binbaşı Pierre Mesnil’in akıl oyunlarını da aktarıyor. Cephede karşı karşıya gelen iki komutanın günlüklerini ve anılarını okuduğumda karakterleriyle ilgili detaylı bilgi edinme imkanı buldum. Askerlik mesleğine aşık, savaş halinde bile birbirleriyle iletişimde nezaketi elden bırakmayan, disiplinli, kararlı bu karakterleri romana işlemek çok zor olmadı.

Mehmet Uluğtürkan'dan yeni roman: 'Kayıp Sancak'

Okur aslında ilk iki soru ekseninde bile sizin olaylara bakış açınızı kavrayacaktır aslında… Ama yine de sormak isterim kayıp Sancak’ı güncel yapan ne sizce? Ya da Kayıp Sancak güncel bir roman mı, bir tarih romanı olarak…

Anadolu’da yaşamanın, Anadolu’ya sahip olmanın bedeli tarih boyunca ağır olmuş. Hala çok ağır. Zira herkesin gözü burada. Kıskandıran bir stratejik konum, zengin kaynaklar. O yüzden tarih boyunca bu topraklara sahip olabilmek, sahip olunca da muhafaza edebilmek kolay olmamış, olmuyor ve olmayacak. Burada mücadele hiç bitmeyecek. Dün, ticaret yolları, stratejik konum için yapılan savaşlar bugün ekonomiyle veriliyor. Belki yarın su kaynakları için verilecek. Zaman, enstrüman değişecek ama bu topraklarda sefa sürebilmenin bedeli hep ağır olacak. Kayıp Sancak, 100 yıl öncenin romanı ama bu romana konu olan coğrafyada emperyalistlerin emelleri sona ermiş değil. O yüzden dingin bir Anadolu için güçlü olmaya ve içerisinde yaşayanların tıpkı bir mozaik tablosunda olduğu gibi tüm renklerle bir arada olma zorunluluğu var.

Aslında bu bağlamda şu da tartışılmalı belki, son dönemde tarihsel roman dendiğinde azınlıklar etrafında dönen bir anlatı var, azınlıklar nasıl değerlendirilmeli bir romanın içinde yer aldıklarında? Bunu şunun için soruyorum, sürekli bir mağdurluk savunusuna boğulmuş bir tarih arayışı var…

Azınlığın ‘mağdur edebiyatı’ yazın dünyasında karşılık buluyor olabilir. Ancak tarihi roman yazarlarının objektif olma zorunluluğu olduğunu düşünüyorum. Bir romana ‘tarihi roman’ deniyorsa kişi, yer,zaman ve olayların gerçekliğinin ispat edilebilir olması gerektiğine inanıyorum. Kayıp Sancak’ta buna özen gösterdim. Romanda yer alan olayları, çatışma taraflarının teyit ettikleriyle sağlamasını yaptım.

Romanınızı kurarken anlatı biçimi, yöntem, dil ve söylem gibi başlıkları nasıl değerlendirdiniz? Romanınızda tuhaf kahramanlık ifadeleri yok, bu önemli, gerçekçi cümleler daha sık kullanılmış. Oysa zafer anlatılarında karşılaştığımız hep, tuhaf ve gerçeğin dışında söylemler olur…

Bir ayrıntı dikkatimi çekti; teşekkür metninizde romanı okuttuğunuz ve fikrini aldığınız insanların iş unvanlarını da kullanmışsınız, bunun bir önemi var mı?

Ekonomi gazeteciliğinde 32 yılı geride bırakmaya hazırlanıyorum. Doğal olarak çok sayıda iş insanına yakınlığım var. Bunlar arasında kitap kurdu olanları belirledim. Romanı tamamladığımda yayınevimden önce onlara gönderdim. Başarılı iş insanlarının bakış açılarını önemsiyorum. İçerisinde mühendis olanlar da sosyal bilimler eğitimi alanlar da var. Görüşlerinden ve beni telkin eden sözlerinden oldukça yararlandım doğrusu.

Böyle bir eseri memleket okuruna kazandırdığınız için, çok teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

escort izmit bursa escort şişli escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort beşiktaş escort ataşehir escort ligobet güvenilir mi antalya eskort antalya eskort bursa escort escort istanbul betvino giriş beylikdüzü escort mecidiyeköy escort sex hikaye milanobet giriş bakırköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris