Tam da Paris İklim Anlaşması’na ilişkin kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği gün, Türkiye’nin köklü kuruluşu Koç Holding …
Tam da Paris İklim Anlaşması’na ilişkin kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği gün, Türkiye’nin köklü kuruluşu Koç Holding ‘Karbon dönüşüm programı’ başlattı. Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ve Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, bir grup gazeteciyle bir araya gelerek programın detaylarını paylaştı.
Çakıroğlu’na gıdada işin içine “çevreye duyarlılık”, “organik ürün” etiketi girdiğinde lüks tüketim malzemesi haline geldiğini hatırlattım. “Koç Holding, kendi ürünlerinde düşük karbon ekonomisine geçişi tüketicilere nasıl yansıtacak” diye sordum. Çakıroğlu, kullanıcılar için erişilebilir ve uygun fiyat politikasının uygulanacağını ifade etti.
Bugüne kadar toplum ve çevre odaklı pek çok büyük proje yürüttüklerini belirten Oya Ünlü Kızıl ise Karbon Dönüşümü Programı’nın hem çok daha uzun vadeli hem de yaratacağı etki ve dönüşümün ölçeği açısından hepsinden daha büyük olduğunu ifade etti: “Karbon dönüşümü bizim her bir sektörümüzü yakından ilgilendiriyor ve büyük sorumluluklar yüklüyor. Bu alanda da ülkemiz özel sektörüne öncülük edeceğiz” diye konuştu.
Koç Holding, bu programla 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini ortaya koydu. Programı üç ana başlıkta yöneteceklerini ifade eden Çakıroğlu, aşamalarını şöyle anlattı: “İlki, iklimle bağlantılı risk ve fırsatlarımızın analiz edilmesi ve çıktılar doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulmasıydı. Bu kapsamda düşük karbon ekonomisine geçiş vizyonumuzun önemli adımlarından biri olarak, sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını bir araya getiren ‘İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü’ne destek veren şirketler arasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve diğer bir önemli ayağı ise 2050’ye kadar karbon nötr olma taahhüdüne ulaşmak üzere topluluk şirketlerinin hedeflerinin belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve son ayağını ise AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere küresel ve ulusal ölçekteki iklimi merkeze alan politika ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”