Selçuk Belediyesi ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu büyük bir iş birliğine imza attı. Kadına şiddete karşı “Acil Yardım Hattı” iş birliği …
Selçuk Belediyesi ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu büyük bir iş birliğine imza attı.
Kadına şiddete karşı “Acil Yardım Hattı” iş birliği protokolü imzaladılar.
Bu protokolle, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı olan 0212/0549 656 96 96 numaralı hattın bilinirliğinin arttırılması amacıyla Selçuk Belediyesi tarafından çalışmalar yürütülmesi kararlaştırıldı.
Her şeyden öte ‘kadın’ başlığını en yukarı alarak hareket etmek adına önemli bir gelişmeydi imzalanan protokol.
Kadın politikasını yerelden genele taşımanın ilk adımlarından biri de diyebiliriz bu proje için.
Aslında Acil Yardım Hattı Projesi’nin temelinde kadınların insan haklarından daha fazla yararlanması, şiddete uğradıklarında ya da şiddet öncesinde nerelere başvurabilecekleri, nasıl yardım alabilecekleri yatmakta.
Bu proje için Selçuk Belediyesi ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nu tebrik etmek istiyorum.
Yaşadığımız bu evrende kadın üzerine yapılan araştırmalarda her 100 kadından 97’sinin en az bir kez şiddet gördüğü, kadınların yüzde 20’sinin silah ve bıçak gibi aletlerle şiddete uğradığı, üniversite mezunu kadınların yüzde 23’nün fiziksel şiddete, yüzde 71’inin de ekonomik ve cinsel şiddete maruz kaldığını düşünürsek işimizin ne kadar zor olduğunu çok daha net görebiliriz.
Özellikle ülkemizde yıllardan beri süregelen “Dizini dövmemek için kızını döven” baba, eşinin “sırtından sopayı eksik etmeyen” koca söylemleri de kadına yönelik geleneksel şiddetin sadece bir dışavurumunu oluşturmaktadır.
Toplumda kadının “kadın kimliği” yerine “Çocuk doğuran ana” daha doğrusu “erkek çocuk doğuran ana”, eşinin hizmetini gören “hanım” ya da göz zevkine hitap eden “bayan” kimlikleriyle tanımlanıyor olması, kadından “kadın” diye söz etmenin halen ayıp sayılması, aksine erkek cinsel kimliği alabildiğine kışkırtılırken kadın cinsel kimliğinin bastırılıyor ve ayıplanıyor olması sorunun ne kadar büyük boyutlara ulaştığının habercisidir aslında.
Günümüzde ne yazık ki erkekler, kadın üzerinde söz sahibi olmanın, yani “iktidar kurmanın” ayrıcalığını yaşarken, kadın üzerinde kurduğu iktidar sayesinde tattığı üstünlük duygusunu kendisinde var olan yetersizlik, güçsüzlük, tatminsizlik gibi psikolojik bozukluklarının tedavisinde ilaç olarak kullanmaktadır.
“Yuvayı kurmak ve korumak” zorunda olduğu göreviyle birlikte “Dul kalmasının” ayıp, dayakçı kocasına katlanmasının fedakârlık olduğu empoze edilen ve özgüveninin gelişmesine olanak verilmeyen kadının, erkek egemen toplum tarafından kişiliksizleştirilmesinin artık önüne geçilmesi zaruri bir ihtiyaç olmuştur.
Kadınlarımız yaşamımızın temel taşlarıdır.
Acil Yardım Hattı Projesi de kadınlar için küçük de olsa bir umut ışığıdır.
Onlarsız bir toplum asla düşünülemez. Ne acıdır ki; insanlığın temel taşı olan kadınlar, tarihin pek çok döneminde horlanmış, sömürülmüş ve türlü eziyetlere maruz kalmış olsalar da bu sıkıntılar altında bile kadınlar, öneminden bir şey kaybetmemiştir.
İnsanlık da anlamıştır ki; kadın olmadan asla hayat olmaz.