Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı. Ardından Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptal edilmesi ve …
Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı. Ardından Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptal edilmesi ve yürütmesinin durdurulması için peş peşe davalar açıldı. Danıştay 10. Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini reddederken, bu ret kararına yapılan itiraz da kabul edilmedi. Böylece, davanın esastan görüşülmesine geçildi. Danıştay Savcısı Elmas Mucukgil, yasayla onaylanan uluslararası anlaşmalardan yine aynı şekilde çıkılabileceğini vurgulayarak, kararın hukuki olmadığı ve iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Mucukgil’in görüşüyle birlikte çıkma kararına dayanak gösterilen 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne yönelik iki karşıt görüş de dosyaya girmiş oldu.
‘DİL BİLGİSİ’ DERSİ
Danıştay 10. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararında, kararnamedeki “…Milletlerarası antlaşmaların uygulama alanının değiştiğini tespit etme, bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme, cumhurbaşkanı kararı ile olur” hükmüne işaret edilerek, cumhurbaşkanına fesih yetkisi verildiği savunulmuştu. Savcı Mucukgil ise aynı hükmü, farklı şekilde yorumladı. Mucukgil, “Uygulamasını durdurma ve sona erdirme” kısmından önce kullanılan “bunların” sözcüğü ile “uygulama alanının değiştiği tespit edilen anlaşmaların kastedildiğini” vurgulayarak, cumhurbaşkanına belli durumlarda, kısıtlı yetki verildiğine işaret etti. Mucukgil, cumhurbaşkanına genel itibarıyla “uygulamanın durdurulması ve sona erdirme hususlarında açık bir yetki verilmediğini ve yasa ile kabul edilen bir anlaşmanın sona erdirilmesinin cumhurbaşkanı yetkisine bırakılmadığını” kaydetti.
‘SAVCI DA TEYİT ETTİ’
Kararı Cumhuriyet’e değerlendiren eski savcı Bülent Yücetürk, Danıştay davalarındaki işleyişe işaret ederek, “Danıştay içinde Danıştay savcısının görüşü önemlidir” dedi. Mucukgil’in, Meclis’te kabul edilen uluslararası sözleşmelerin yasa hükmünde olduğu, bu nedenle değiştirilmesinde de aynı yolun izlenmesi gerektiği yönünde görüş belirttiğini aktaran Yücetürk, “Bir uluslararası sözleşme, Meclis tarafından onaylandıktan sonra kanun hükmünde olduğu için cumhurbaşkanı tarafından değiştirilemez itirazları yapılıyordu. Danıştay savcısı da bunu teyit etmiş oldu. Tamamen anayasaya ve yasalara uygun bir mütalaa” dedi.
‘GENİŞLETME ANLAMINA GELİR’
Danıştay 10. Dairesi’nin de savcının görüşü yönünde karar vermesi gerektiğine işaret eden Yücetürk, “Aksi hali, cumhurbaşkanının yasaları da değiştirebilme yetkisinin olduğu anlamına gelir. Bu da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde cumhurbaşkanına tanınan anayasal yetkilerin genişletilmesi anlamına gelir. Bu kabul edilemez bir şey. Meclis tarafından yürürlüğe sokulmuş bir kanunun nasıl değiştirileceği belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.