İktidar mevduata kur farkı ödenmesini öngören sistemin adını “Kur korumalı TL vadeli mevduat ürünü” koydu. Sisteme göre 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler …
İktidar mevduata kur farkı ödenmesini öngören sistemin adını “Kur korumalı TL vadeli mevduat ürünü” koydu. Sisteme göre 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler ile hesap açılabilecek. Vadeden önce para çekilirse faiz yanacak. Üstelik de hesap bakiyesi düşük kur üzerinden güncellenecek. Ekonomistlere göre orta vadede riskleri artıracak sistemin yükü yurttaşın üzerinde kalacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı sistemin nasıl işleyeceğini yazılı açıklama ile duyurdu. Açıklamaya göre, birikimlerini TL mevduat olarak değerlendiren vatandaşların kurdaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için “kur korumalı TL vadeli mevduat ürünü” devreye alındı. Sistem şöyle işleyecek:
– Gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak, yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak ve bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacak. Kur farkı hesaplamaları için Merkez Bankası (MB) her gün saat 11.00’de dolar döviz alış kuru yayımlayacak.
– Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark, müşteri hesabına TL olarak yansıtılacak. Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler ile açılabilecek. Minimum faiz oranı, MB politika faiz oranı olarak uygulanacak.
– Sisteme isteyen her banka katılabilecek. Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek. Faiz hakkı ortadan kalkacak.
ORTA VADEDE RİSKLİ
Sistemin duyurulmasının ardından kurlarda sert iniş çıkışlar yaşandı. Dolar/TL dün 18.4 rekorunu kırdıktan sonra 11 liraya kadar indi. Akşam saatlerinde ise 12 TL’ye geriledi.
Ekonomistlere göre plan “örtülü bir faiz artırımı” anlamına geliyor. Hazine’ye getirilecek yükün de ekonomi üzerinde orta uzun vadede risk yaratabileceğine dikkat çekiliyor. Bazı bankacılara görde sistem için teknik bir altyapı gerekiyor.
Ekonomist Evren Devrim Zelyut, “Firmaların Türkiye’de kur düştükçe alım yaptığını biliyoruz. Çünkü Merkez Bankası verilerine göre, 170 milyar dolarlık bir kısa vadeli borç yükü özel sektörün üstünde. Dolayısıyla gerileyen kuru alım fırsatı olarak görecek tüzel kişiler kurun düşüşüne müsaade etmeyecektir. Diğer bir nokta da kurun artışında ana etkenin enflasyon olduğunu unutmamamız gerektiğidir.
Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu da “Şu anda dünyada uygulandığına şahit olmadığım bir program bu. Burada kur riski kamunun üzerine kalıyor. Düşük de olsa başarılı olma şansı var. Türkiye’nin artık cari açık vermemesi lazım. Bu da tamamen ihracata dayalı bir büyüme modeli izlenecek demektir” dedi.
DÜNYADA GÖRÜLMEMİŞ UYGULAMA
Sanayi ve ticaret odaları başkanları yeni kur korumalı mevduat aracını olumlu buldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, istikrara yönelik tedbirleri olumlu karşıladıklarını belirtti. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ise üyelerine çağrıda bulunarak “Fiyatlar roket hızında çıkıp paraşüt hızında inmemeli, fiyatlara acilen güncelleme yapılmalı” Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Baran da “Türk Lirası’na güveni tesis eden tüm adımları destekliyoruz.Kurlardaki gerilemeyi dikkate alarak fiyatlarımızı revize edelim” açıklamasında bulundu. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, yeni uygulamanın alışılmışın dışında olduğunu söyleyerek “Sonuçta bu benim dünyada görmediğim yeni bir uygulama, çalışır çalışmaz diye hüküm vermek doğru değil. Ama şunu söyleyebiliriz istikrar herkesin yararına. Bankalar parayı faiz düşerken kazanır, yükselirken değil” dedi. Türkiye’nin yeni ekonomik modeli için 90 günlük bir fırsat penceresi açıldığını söyleyen İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ise bir günde 1.75 milyar dolarlık dövizin bozdurulduğunu belirtti. Aran, “Ben kredi faizlerinde hızlı bir düşüş beklerim” dedi.