İstanbul'da yaşanan son deprem, birçok vatandaşı derinden etkiledi. Özellikle Kahramanmaraş depremlerini yaşamış olanlar, bu sarsıntıyla birlikte büyük bir panik yaşadı. Zeytinburnu'nda yaşayan 17 yaşındaki Mahmut Ali Kızılaslan da bu panikle evinin penceresinden atlayarak yaşadığı korku dolu anları anlattı.
Deprem Anı ve Panik Atak
Zeytinburnu Yenidoğan Mahallesi'nde ikamet eden Mahmut Ali Kızılaslan, 6.2 büyüklüğündeki deprem sırasında büyük bir korku yaşadı. Kahramanmaraş depremlerinin travmasını hala üzerinde taşıyan genç, deprem anında yaşadığı panikle 3 katlı binanın birinci katından aşağı atladı. O anları şöyle anlatıyor:
“Biz Kahramanmaraşlıyız. Biz zamanında çok kötü şeyler yaşamıştık. Ayağım kırık kapıya doğru yöneldim. Ayağımın üstüne basamadım. Çok korktum. O anki panikle camı açtım ama elimin cama gittiğini falan hiçbir şey hatırlamıyorum. Havada uyandım ben. Camı açtığımı falan hatırlamıyorum. O ana dair sadece düştüğümü hatırlıyorum.”
Travmanın İzleri
Mahmut Ali Kızılaslan'ın yaşadığı bu olay, deprem travmasının insanlar üzerindeki derin etkilerini gözler önüne seriyor. Kahramanmaraş depremlerinde yaşanan acıların ardından, İstanbul'daki depremle birlikte tetiklenen panik, Kızılaslan'ı böyle bir davranışa itti. Uzmanlar, deprem gibi travmatik olaylar sonrasında psikolojik destek almanın önemini vurguluyor. Deprem travması, uzun süreli anksiyete, uyku bozuklukları ve sürekli korku hali gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Psikolojik Destek ve Bilinçlenme
Bu tür olayların önüne geçmek için toplumda deprem bilincinin artırılması ve psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Deprem anında doğru davranış şekillerini bilmek, panik atakla başa çıkmak ve sakin kalabilmek, olası yaralanmaların ve daha büyük travmaların önüne geçebilir. Ayrıca, deprem sonrası psikolojik destek hatları ve uzman danışmanlık hizmetleri de bu tür durumlarla başa çıkmak için önemli bir kaynak olabilir.
Mahmut Ali Kızılaslan'ın yaşadığı bu travmatik olay, deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz şu günlerde, psikolojik hazırlığın ve bilinçlenmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Umuyoruz ki, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve toplum olarak depremle yaşamayı öğreniriz.