Anamorfoz, görsel sanatlarda kullanılan bir teknik: Belirli bir noktadan ya da bir prizma aracılığıyla, baktığınızda görebildiğiniz ve …
Anamorfoz, görsel sanatlarda kullanılan bir teknik: Belirli bir noktadan ya da bir prizma aracılığıyla, baktığınızda görebildiğiniz ve anlayabildiğiniz, ama onun dışında baktığınızda sadece çeşitli eşya ve cisimleri gördüğünüz bir eser! Hani körlerin fili tanımlaması gibi biri kuyruğunu tutmuş, biri kulağını, kim neyi tuttuysa onu anlatmış, filin bütününü görememişler! Çekyalı heykeltıraş Patrick Prosko, eserlerini bu yöntemle yapıyor. Mermer işi yapan Temmer Marble’ın sahibi iş insanı Rüstem Çetinkaya kendisinden bir Atatürk portresi yapmasını isteyince önce siyasetle ilgisi olmadığını ve siyasi kişiler üzerine çalışmak istemediğini söylüyor ama Atatürk’ün kimliğini araştırmaya başlayınca onun bir siyasetçi değil, yüzyılın en önemli devrimcisi, yok olmuş bir ülkeyi yeniden yaratan bir lider, bir önder, bir komutan, bir bilim insanı, bir ulusun Ata’sı olduğunu anlayınca öyle bir şevkle koyuluyor ki işe sonunda harika bir eser çıkıyor ortaya. Atatürk’ün kullandığı eşyaları ve önem verdiği değerleri simgeleyen 93 temada tam 539 parça seçiliyor, antikacılardan. Rüstem Çetinkaya için en zoru da bu olmuş galiba! Bunların tarihi eser olmadığı tek tek belgeleniyor ve hepsi paketlenip Çekya’ya sanatçının atölyesine gönderiliyor. Çalışma orada tamamlanıyor. Bu aslında biraz da deli işi.
(Soldan sağa) Rüstem Çetinkaya, Ali Koç, Patrick Prosko, Mine Sofuoğlu.
ÜÇ AY, ÜÇ SAAT
“Heykeli yapmak üç ay, yerleştirmek üç saat sürdü” diyor Patrick. “Atatürk’ün düşünceleri benim çok önemsediğim ilkeler, laikliğe, demokrasiye verdiği önem, kadınlara seçme ve seçilme hakkını herkesten önce vermiş olması gibi. Birçok ülkenin bugün bile Atatürk gibi bir lidere ihtiyacı var” diyor. Rüstem Çetinkaya, Atatürk sevgisiyle Patrick Prosko’ya bu eseri ısmarlayıp yaptırdıktan sonra bunu İzmir Doğaltaş Fuarı’nda ve daha sonra Verona Fuarı’nda kendi standlarında sergilemiş. Görüntü sosyal medyada viral olmuş. Herkes eseri görmek isteyince Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmesi için Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç’la görüşmüş. Sonrasını ondan dinleyelim: “Rüstem Bey eseri anlatıp müzede sergilenmesini isteyince çok etkilendim. Ama aklımdan acaba ne kadar bir bedel isteyecek diye de düşünüyordum. Hiçbir bedel istemedi! Müze müdürümüz Mine Sofuoğlu’na gerekli çalışmayı yapmasını söyledim. Müzecilikte ulaştığımız noktada Atatürk’ün çağdaş bir toplum yaratma çabaları doğrultusunda bu konuya verdiği önemin ve attığı adımların büyük önemi var.” Rüstem Çetinkaya ise “Bu eser artık halkın malı. Burada sergilenmesini çok istiyordum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda sergilenmeye başlaması da çok anlamlı.” diyor. Eser, Sütlüce’deki Rahmi Koç Müzesi’nin hemen girişinde, yıl sonuna kadar görülebilecek. Ali Koç’un dileği ise daha sonra gerçek yeri, Anıtkabir’e gitmesi.
GÖRMEK İSTERSENİZ
Esere baktığınız zaman iki şey görebilirsiniz: sağdan soldan toplanmış eski püskü eşyalar, şapka devrimini anlatan şapkalar, bir kağnı tekerleği, bir kılıç, daktilo, ıvır kıvır! Ama geri çekilip bütüne baktığınız zaman onun masmavi gözlerini de görüyorsunuz, Atatürk’ü de seviyorsanız görürsünüz, bir avuç bedbaht gibi ona tepki duyuyorsanız işte o eşyaları görürsünüz sadece, Atatürk’ü anlayamadığınız gibi eseri de anlayamaz, duyamazsınız! Yıl sonuna kadar sergileniyor.