enflasyonemeklilikötvdövizcovid19kktc
DOLAR
34,5516
EURO
36,6018
ALTIN
2.917,36
BIST
9.261,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
17°C
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Çok Bulutlu
10°C
Pazar Çok Bulutlu
11°C

Dünyanın tüm yükü Duben’in omuzlarında

Güncel sanatçımız İpek Duben’in kırk yıllık işlerinin kapsamlı sergisi SALT Beyoğlu’nda açıldı. Serginin başlığı “Ten, Beden, Ben”. Üç kata …

Dünyanın tüm yükü Duben’in omuzlarında
11.12.2021 18:07
A+
A-

Dünyanın tüm yükü Duben’in omuzlarında

Güncel sanatçımız İpek Duben’in kırk yıllık işlerinin kapsamlı sergisi SALT Beyoğlu’nda açıldı. Serginin başlığı “Ten, Beden, Ben”. Üç kata yayılan sergide kadın ve erkek bedenlerinin teşhirinden, erkek şiddetinden, toplumsal cinsiyetten, göç sorunundan ve yerinden edilmenin psikolojik deneyimine kadar dünyanın ve Türkiye’nin ne kadar sorunu varsa İpek Duben’in omuzlarına bindiğini, bunları sanatsal dile çevirdiğini ve o yüzden de kırk yıldır güncelliğini kaybetmediğini görüyoruz. Bu sergi özetle “ötekilere” bakıyor. Ten, Beden, Ben, SALT’tan Amira Akbıyıkoğlu, Farah Aksoy, Sezin Romi ve SALT’ın eski yöneticisi ve sanatçının da kırk yıllık dostu Vasıf Kortun tarafından düzenlendi. Vasıf Kortun 2020’de İpek Duben ile hâlâ süren bir nehir söyleşisi yapmaya başladı. Sergi, bu nehir söyleşisinin üzerine kurgulandı.

YAZI VE ELEŞTİRİLER

Önce İpek Duben’in çift kültürlü olduğunu söylesek yanlış yapmış olmayız. Çünkü 1961’de Amerikan Kız Koleji’nin bitirdikten sonra ABD’ye, Agnes Scott College’de felsefe ve sanat tarihi dallarında üniversite okumaya gitti. Daha sonra da Chicago Üniversitesi’nde siyaset bilimi. 1976 yılında New York Studio School’da eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüğünde Duben’in sorunlara sosyoloji ve felsefe gözlükleriye dışarıdan, eleştirel bakması doğaldı. Yabancısı olduğu Türkiye sanat ortamına önce yazı ve eleştirileriyle girdi.

Dünyanın tüm yükü Duben’in omuzlarındaİpek Duben, kendi enstalasyonunda 40 yıllık retrospektifinin önünde poz verdi.

Salt’taki sergide bizi ilk karşılayan işler 1981 yılında ürettiği ‘Şerife’ sergisinden işler. Duben’in ablasının temizlikçisi Şerife’yi sanatçı portre çalışması yapmak üzere “günah, ayıp” endişeleri yüzünden ikna edemeyince Şerife yerine pazardan aldığı bir elbisenin içini gazete kağıtlarıyla doldurarak hayatta varlığı ve emeği görünmeyen, bir hiç olan kadını hiçliğiyle ortaya çıkarmaya çalıştı. 12 tuvalde her elbiseyi farklı desen ve renklerle boyayarak Şerife’nin çeşitli ruh hallerini bu başsız ve bedensiz kadınla ifade etti. Bu işlerle ödül de aldı. Bu tuvallerin hemen yanında vücut çalışan bir erkek güzelinin kaslarını gururla sergileyen “Adale Adam” isimli üç tuval daha var. Şerife’nin ayıp ve günah saydığı, erkek güzeline gurur vesilesi oluyor, çıplak vücudunu teşhir etmekten kaçınmıyor.Dünyanın tüm yükü Duben’in omuzlarında
Ruleti çeviriyor ve katilinizi buluyorsunuz, ilk yaptığında çok ses getirmiş ve ödüllendirilmiş.

ERKEK ŞİDDETİ…

Sergi üçüncü katta devam ediyor, bu kez erkek şiddetiyle karşılaşıyoruz. Sergileme biçimi, renk kompozisyonları, ışık ve ses enstalasyonlarına bayıldım. Bu kadar şiddet içeren içerik, bir acı ilacın pembe boyalı şekere sarılıp bize yutturulması gibi. Cıvıl cıvıl bir Rus Ruleti masası, katilin kurbanını seçmesine aracı oluyor.

Aynı katta Duben, kendisini belli ki Doğu-Batı ayrımındaki kadının konumuna koyuyor. İzler ve Kayıt serilerini görüyoruz bu katta. Manuscript ise yukarıdan yere uzanan doğu kültürünün tomarları (scroll) gibi el yazmalarını canlandıran bir yerleştirme.

Dünyanın tüm yükü Duben’in omuzlarında
Ten Beden Ben / Yıllara yayılmış büyük bir eser bütününün büyük emekle sergilenmiş hali.

3 NİSAN’A KADAR AÇIK

Benim sergide ilgiyle tek tek okuduğum bir başka yerleştirme ise 2003 tarihli “Türk Nedir?” Bu işte kullanılan kartpostalların bir yüzünde çeşitli “öteki” fotoğrafları diğer yüzünde ise “öteki”ne ulus kimliği, bu durumda Türklük üzerinden yanaşan alıntılar var.

İkinci kattaki dev yerleştirme ise çok güncel bir soruna, göçmenlere parmak basıyor. Akın akın yerinden oynatılanlara biraz olsun empati ile bakabilmemiz için yerleştirilen tel örgülü daracık duvar-kafes arasından geçerken neon “Farewell My Homeland-Elveda Yurdum” yazısı yanıp sönüyor.

Ten, Beden, Ben ilkbaharın ilk günlerine, 3 Nisan’a kadar açık.

ETİKETLER: , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

escort izmit bursa escort şişli escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort beşiktaş escort ataşehir escort ligobet güvenilir mi antalya eskort antalya eskort bursa escort escort istanbul betvino giriş beylikdüzü escort mecidiyeköy escort sex hikaye milanobet giriş bakırköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris