TCMB’nin yedi yıl aradan sonra döviz satışı ile piyasaya doğrudan müdahalesinin ardından dolar/TL dün dalgalanırken, ekonomi yönetiminde …
TCMB’nin yedi yıl aradan sonra döviz satışı ile piyasaya doğrudan müdahalesinin ardından dolar/TL dün dalgalanırken, ekonomi yönetiminde uluslararası yatırımcıların alışık olduğu politikaları takip eden Lütfi Elvan’ın yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Nureddin Nebati atandı.
Elvan’ın istifası sonrası dolar/TL güne 13.60’lı seviyelerden başlarken bugün faiz indirimlerine Aralık ayında devam edeceğine kesin gözüyle bakılan TCMB’nin düzenleyeceği yatırımcı toplantısı izlenecek. Öte yandan piyasada TCMB’nin dün yaptığı, döviz kurlarında sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahalesinin devam edip etmeyeceği de yakından izlenecek.
Son üç ayda 400 baz puan faiz indiren TCMB, Aralık ayında bir faiz indirimi daha yapacağının sinyalini daha önce vermişti.
SON İSİM DE EKONOMİ YÖNETİMİNDEN AYRILDI
Enflasyon ile mücadele ve bütçe disiplini çerçevesinde politikalar yürüten Elvan’ın istifasıyla birlikte ortodoks ekonomi politikalarından yana olan kamuoyu önündeki son isim de ekonomi yönetiminden ayrılmış oldu.
Nebati, bakan olarak atanmasından önce geçen hafta Twitter’da yaptığı açıklamalarında imalat yatırımlarını özendirmek için düşük faiz politikasını “bu sefer uygulamada kararlıyız” diyerek politika faizinin enflayonun altında tutulmasında herhangi bir sorun olmadığını ifade etmişti.
DESTEK BULAMAMASINA NEDEN OLUYOR
Sadece kasım ayında yüzde 28’in üzerinde değer yitiren TL’nin geçişkenlik etkisiyle şu anda yüzde 20 olan enflasyonu yüzde 30’un üzerine çıkarması beklenirken, yüzde 15 olan politika faiziyle karşılaştırıldığında TL’nin eksi yüzde 15 negatif faiz vermesi TL’nin hiçbir şekilde destek bulamamasına neden oluyor.
Erdoğan vatandaşların alım gücünü düşüren kur artışının önünde duracak faiz artırımı gibi politikalar yerine vatandaşın düşen alım gücünü bir miktar destekleyecek önlemlere yöneleceklerinin ifade etti.
FİKİR YÜRÜTMEK KOLAY DEĞİL
Analistler TCMB’nin bundan önceki yıllarda TL’yi savunma amacıyla yaptığı satım müdahalelerinin para politikasında sıkılaştırma ile takip edildiğini ifade ederek, ancak bu sefer TCMB’nin politika sıkılaştırma yolunu tercih etmediğini ifade ettiler.
Adının açıklanmasını istemeyen bir analist, “Akıllarında bir kur hedefi varsa da sıkılaştırma imkanları neredeyse olmadığı için bu konuda fikir yürütmek kolay değil. Şu an için düşük hacimden dolayı artan oynaklığı azaltmak için bir adım atmış olduklarını tahmin ediyoruz” diyerek TCMB’nin bugün müdahaleye devam edip etmeyeceğinin izleneceğini belirtti.
Türkiye’nin uluslararası risk priminin göstergesi olan 5 yıllık CDS’leri ise dün 17 baz puan yükselişle 525/535 baz puan ile Kasım 2020’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. CDS’ler son olarak ortodoks ekonomi politikaları uygulamak üzere göreve gelen Ağbal-Elvan dönemi öncesinde bu kadar yüksek seviyeleri görmüştü.
ULUSLARARASI PİYASALAR
Uluslararası piyasalara bakıldığında Asya borsaları, dalgalı işlemler görülürken Çin gayrimenkul hisselerindeki kazanımlardan destek alarak yükseldi. Ancak, Omicron varyantına dair endişeler bölge borsalarındaki kazanımları sınırladı.
Piyasaları üzerinde baskı oluşturan bir başka konu ise Fed Başkanı Jerome Powell’ın Fed’in tahvil alımlarını azaltma programının takvimini öne çekmeyi değerlendireceğine işaret etmesi oldu. Bu hamlenin faiz artırımlarının öngörülenden daha erken gerçekleşeceğinin sinyali olduğu düşünülüyor.
Powell dünkü açıklamalarında ayrıca gelecek yılın ortasında gerileyeceği tahmin edilen enflasyonun öngörüldüğü gibi düşmeyeceği ihtimaline merkez bankasının hazır olması gerektiğini söyledi.