Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de doğal korunan alanların statülerinin 2011’de başlatılan ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar …
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de doğal korunan alanların statülerinin 2011’de başlatılan ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar’ ile bilim insanlarının da yer aldığı ve alanında uzman kişilerin katıldığı çalışmalarla titizlikle incelendiği ve yeniden ele alındığı bildirildi. Türkiye’de bütün doğal sit alanlarında olduğu gibi Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu alanda da yine bilimsel çalışmalar sonucu doğal sit alanlarının daha korumacı bir yaklaşımla belirlendiği belirtilerek, “Boğaziçi Alanı, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamındaki imar planı kararlarıyla korunmakta olup bu alanda mevcut eski sit statülerinin de herhangi bir derecesi bulunmamaktadır. Bakanlığımızca Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporlarındaki öneriler de göz önüne alınarak yapılan tescil işleminde 2960 sayılı Boğaziçi Kanuna göre yapılaşmanın bulunduğu alanlar ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescillenmiştir. Diğer taraftan yapılaşma kısıtlaması getirilen alanların yanı sıra doğal yapısını kaybetmemiş veya az kaybetmiş özellikte olan alanlar da ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak tescil edilerek, koruma kararı güçlendirilmiştir” denildi.
‘KESİNLİKLE MÜMKÜN DEĞİL’
Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi ve kampüsünün bulunduğu alanın, doğal sit statüsünün yanında ‘Boğaziçi Kanunu’ hükümleri gereği ayrı bir koruma statüsüne de sahip olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Söz konusu alanda Boğaziçi Kanunu’na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi, yapılaşmaya açılması kesinlikle mümkün değildir. Ayrıca yapılan ekolojik temelli bilimsel çalışmalar kapsamında; alanda mevcut yapı ve yerleşimler dışındaki yapılaşmaya izin verecek bir düzenleme asla söz konusu değildir. Söz konusu haberde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir grubun yaptığı eylemler de hatırlatılarak ‘Boğaziçi üniversitesi imara açılacak, turizm yapıları inşa edilecek’ şeklinde spekülatif başlıklar kullanılarak alanın imara açılacağını iddia etmek tamamen asılsızdır, yalandır. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik kasıtlı, bilinçli ve art niyetli bir yaklaşımdır. Sonuç olarak, Boğaziçi öngörünüm alanı ve sahil şeritlerinde koruma esasları ve yapılanma şartları, Boğaziçi Kanunu ve imar planı kapsamında belirlenmekte olup, bu alanlarda Boğaziçi Kanunu’na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ayrıca Bakanlığımız bünyesinde Boğaziçi Üniversitesi arazisine yönelik herhangi bir planlama çalışması bulunmamaktadır.”