Atmosferi, kurgusu, müzikleri, sanat dokunuşları ve entelektüel boyutuyla yeni Candyman, gerilimi tırmandırarak hissettirdiği gibi ırksal …
Atmosferi, kurgusu, müzikleri, sanat dokunuşları ve entelektüel boyutuyla yeni Candyman, gerilimi tırmandırarak hissettirdiği gibi ırksal meselelerle kurduğu güçlü bağ ile yapımcı koltuğundaki Jordan Peele’in önceki işlerini solluyor. Görselliği ile etkileyici bir sanat işi çıkaran yönetmen Nia DaCosta, detaylarda dehşeti de zekice yakalıyor. Film, gösterime girdiği hafta sadece Amerika’da 22.37 milyon dolar hasılat yaparak zirveye otururken yönetmen Nia DaCosta’ya gişe 1 numarası olmayı başaran ilk siyah yönetmen unvanını getirdi. Candyman, diğer ülkelerde de şimdilik toplam 34 milyon dolar hasılatla ilgi görmeye devam ediyor.
Candyman bir korku filmi olarak dehşeti en âlâ yakaladığı gibi filmin işlenişiyle, atmosferiyle, müzikleriyle ve konuyu incelikle ırksal adaletsizliğe bağlama biçimiyle bir başyapıt. Nia DaCosta yönetmen koltuğunda filme sanat dokunuşu katarken yapımcı Jordan Peele şimdi ustalığının zirvesinde kusursuz bir iş ortaya çıkarıyor. 1992 yılının kült filmiyle kurduğu bağ da yine çok incelikli ve etkileyici. Filmin görselliği ve farklı hikâyeleri yerleştirme biçimi de türünün ötesine geçiyor. Yönetmen DaCosta, şehir efsanesi Candyman’in ortalığı kana buladığı sahnelerdeki detaylarla da görsel bir incelik yakalıyor. Gerilim ustası Hitchcock’un meşhur prensipleri arasında belirttiği gibi “Görmediklerinizden daha çok korkarsınız, çünkü o kısmı zihniniz doldurur”, bu bağlamda DaCosta katliam sahnelerinde dehşetin ipuçlarını veriyor ancak gerisini zihnimize bırakıyor ki korku filmi ustalığı da bunu gerektirir.
BARKER’IN KISA ÖYKÜSÜ
Vaktinde Clive Barker’ın kısa öyküsü “Forbidden”dan uyarlanan, Bernard Rose imzalı 1992 tarihli orijinal Candyman filmi, başroldeki Virginia Madsen’ın izleyiciye karakterin yaşadığı acıyı ve dramı derinden hissettiren performansı sayesinde kült bir korku filmi olarak hafızalara yerleşmişti. Heyecanla beklediğimiz yeni Candyman filmi de gerçek korku sineması fanatiklerini asla hayal kırıklığına uğratmayacak cazibede. Jordan Peele’in , yönetmen Nia DaCosta ve Win Rosenfeld ile ortaklaşa kaleme aldığı ve yapımcılığını üstlendiği yeni Candyman, başrole düş kırıklıkları olan siyah bir sanatçıyı, Anthony karakterini yerleştiriyor. Yahya Abdul-Mateen II’nin canlandırdığı Anthony, adı ayna karşısında beş kez söylendiğinde ortaya çıkarak dehşet saçan katil Candyman hikâyesinden yaratıcı bir ilham alıyor. Nitekim, Anthony’nin “Adımı Söyle” (Say My Name) adlı eseri galerideki yerini aldığında da efsane geri dönüyor. Filmin derin toplumsal ve politik göndermeleri yapımcı Jordan Peele’in çok övüldüğü halde bana kalırsa metaforların gözümüze sokulduğu ve zorlama mesajlarla dolu daha önceki işleri “Get Out” ve “Us” filmlerinden çok daha ustaca. Candyman, hâlâ devam eden ırkçılık meselesinin köklerini özellikle günümüzdeki ırkçı polis şiddetiyle de kusursuz bir şekilde buluşturuyor. DaCosta, özellikle epik bir polis baskını sahnesinde, izleyiciye yıllarca ırkçı zulme uğrayan tüm siyahların öfkesini hissettirerek, öç aldırmayı da başarıyor. Harika müzikleriyle de güçlü bir film olan Candyman müzikleri arasında deha besteci Philip Glass’dan bile bir eser var, nasıl sanat işi artık siz karar verin. İlgiyle ve hazla izlenir, benden söylemesi.