Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Karagözoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen ve dün kapılarını açan 12 …
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Karagözoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen ve dün kapılarını açan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’na katıldı.
Karagözoğlu, birkaç gün önce tüm dünyada sosyal medya devlerinde yaşanan hizmet kesintisine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Kullanıcıların orada sadece bir hizmet kullanıcısı olduğunun altını çizen Karagözoğlu, hizmet sağlayıcının herhangi bir taahhüdünün bulunmadığına dikkati çekti.
Karagözoğlu, şunları söyledi:
“Çünkü biz bu hizmeti şu anda herhangi bir ücreti ödemeden alıyoruz, aslında belki işin temeli burada. Ücret ödemiyoruz. Peki esas ücret ne? Esas ücret, bizim kimlerle haberleştiğimize, kimlerle sosyalleştiğimize bağlı olarak, bu ilgili mecralar tarafından da bize reklam olarak, ilgilendiğimiz belli sahalara bizi kanalize ederek, yönlendirmesi planlanıyor. Uluslararası bir şirket çöktü ve ayağa kalkması saatler aldı. İlgili firmanın birden fazla ülkede veri merkezleri var.
Biz işin geleceğini planlarken neyi planlamamız lazım? Kendi ülkemizde yaptığımız sistemlerde de aynı şeyi gözetmemiz lazım ki sürdürülebilirlik her zaman için esas. Ve bizim şu mottoyu yani ben gerçekten bana ücret ödeyen birisi benden hizmet alıyormuşçasına bir hizmeti sunuyor olmalıyız. İlgili platformların hizmetle alakalı bir taahhüt veriyor olması lazım. Velev ki kişiler onun üzerinden, haberleşme sistemine güvenerek, ticaretini bunun üzerine inşa ettiysek yedi saat haberleşemeyen bir insanın çok ciddi bir zarara uğraması muhakkak. Onun için yerli sistemlerimiz mutlaka alternatif olarak olmak zorunda ve biz bu yerli sistemleri her zaman için destekliyoruz. Geliştirilmesini destekliyoruz.”
“ÖZ ELEŞTİRİ YAPALIM”
Karagözoğlu, bir platformun ilerlemesi için talebin de önemli olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
“Yerli sosyalleşme platformlarımız var, bunları daha da ilerletiyor olmamız lazım. Biz bir talebi oluşturmazsak, kendi sistemlerimizi o sistemlerle rekabet edecek talebi kendimizde oluşturmazsak, o zaman onlarla rekabet etme şansımız da gitgide düşüyor. Biraz öz eleştiri de yapalım. Öz eleştirimiz şu, bir tarafta ben mesela sürekli uygulamalarını güncelledik, güncelleyen birisiyim. Her gün neredeyse telefonumu açtığımda bir güncellemeye basarım, hangi uygulama güncellenmiş diye kontrol ederim.
Diğer uygulamalarda baktığımız zaman belki haftada bir kere veya iki kere uygulamaya bir güncelleme geliyor, güncellemenin içeriğini de bilmiyoruz bu da ayrı bir konu ama hep bir güncelleme var. Müşteri olarak ben diyorum ki bu aplikasyona, bu uygulamaya, benim ihtiyaçlarım doğrultusunda yenileme geliyor, bir ihtiyacım karşılanıyor. Diğer tarafta kendi ürünlerimizde bunu gerçekleştiremediğimiz zaman müşteriyi maalesef kaybediyoruz.”
WHATSAPP AÇIKLAMASI
Karagözoğlu, yaşanan bu sorunlarla birlikte yerli uygulamalara talebin artıp artmadığı yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“WhatsApp’ın sözleşmeye maddeler ekleyip bunları da KVKK tabiriyle bir ‘torba rıza’ şeklinde talep ettiğinde, kullanıcıdan ciddi bir tepki aldı. Bu, ‘Benim kuralımı kabul et.’ dayatmasını yapıyor. Böyle bir dayatmayı yapmaya kimsenin hakkı yok. Ben istediğim bilgiyi paylaşıp, istediğim bilgiyi de paylaşmam. Benim olan bilgiyi paylaşıp paylaşmama kararı bende olmalı.
O dönemde yerli uygulamalara ciddi bir teveccüh yakaladık. Mayıs ayına kadar ki süreçte ciddi bir teveccühle vatandaşlarımız yerli uygulamaları tercih ettiler. Son dönemde baktığımız zaman BİP özelinde mesela, güzel gelişmeler var, vatandaşı dinliyor. Belki biraz daha sadeleşmeye gitmesi gibi eleştiriler var, o sadeleştirme de belki gelebilir, ayrıştırılabilir. Onu da ilgili arkadaşlar değerlendirecektir.”