Milli Eğitim Bakanlığı’nın davetiyle Prof. Dr. Aziz Sancar Eğitim Kampüsü’nün açılış törenine katılmak için Ankara’ya gelen Prof. Dr. Aziz Sancar …
Milli Eğitim Bakanlığı’nın davetiyle Prof. Dr. Aziz Sancar Eğitim Kampüsü’nün açılış törenine katılmak için Ankara’ya gelen Prof. Dr. Aziz Sancar önemli açıklamalarda bulundu.
Adının verildiği eğitim kampüsünü çok beğendiğini belirten Sancar, “Çok beğendim, çok ilginç bir yaklaşım. Anladığım kadarıyla Türkiye’de ilk defa öyle bir şey yapıldı. Adımı vermeleri benim için büyük bir onurdu. Türkiye’den gelen her şey büyük bir onur; ama böyle yeni bir sisteme benim adımın verilmesi ayrıca büyük bir onur. Benim hemşehrilerimin verdiği onurla birleştirdim. Bismilli kardeşlerimiz de oradaki liselerine benim adımı vermişler” diye konuştu.
‘BAŞKASININ HAYATINI TEHLİKEYE ATMAYA HAKKIN YOK’
Aziz Sancar, pandemi döneminde aşı karşıtlığı ile ilgili, “Türklerin, Rusların, Almanya’daki Türk kardeşlerimizin ve Amerikalıların geliştirdiği bütün aşıların Covid’i önleme bakımından etkisi var. Bunu kabul etmek lazım. Etmeyenlerin kendi bilecekleri iş fakat aşı olmamak başkasına da zarar veriyor. Hiç kimsenin başkalarını tehlikeye atmaya hakkı yok. Bunu kabul eden eder, etmeyen etmez. Geçen ziyaretimde de söylemiştim ve aleyhimde konuşanlar oldu. İstedikleri kadar konuşsunlar. Hiç kimsenin başkasının hayatını tehlikeye atmaya hakkı yok. Aşı karşıtı olabilirsin, evine kapan ve aşı olma; ama dışarı çıkarsan millete bulaştırırsan bu hakkın yok” dedi.
‘TURKOVAC’IN DÜNYADA KABUL EDİLMESİ BEKLENİYOR’
Yerli Covid-19 aşısı Turkovac’a ilişkin de konuşan Sancar, “Turkovac aşısı duyduğum kadarıyla etkili ve koruyucu. Dünyaca kabul edilmesi ve neşredilmesi bekleniyor. Şu andaki veriler Turkovac’ın çalıştığını, etkili olduğunu gösteriyor. Bana sorarsanız 3’üncü doz aşı olarak isteyen Turkovac’ı kullansın. Aşıların DNA üzerinde etki sağlayacağı görüşü mantıksız. Ben sosyal medya kullanmıyorum. Bana oradan yazmışlardı; ‘Aziz Sancar moleküler biyoloji öğrensin’ diye. Onu yazan adam doğmadan önce ben mRNA üzerine çalışıyordum. ‘Genimizi etkiler’ sözleri safsata” diye konuştu.
‘KANSER TEDAVİSİNDE ÖNEMLİ BULUŞ YAPTIK’
Kanser tedavisine ilişkin yaptığı çalışmalara değinen Sancar, “Kanser tedavisi çok uzun vadeli bir durum. Bir çıkıp ‘Ben kanserin tedavisini buldum’ derse inanmayın. Yavaş yavaş birçok kanser tedavi edilebiliyor. Biz de bu konuda uğraşıyoruz. Buraya gelmeden bir hafta önce önemli bir buluş yaptık ve bu kanser tedavisinde kullanılabilecek. Beyin kanserinde kullanılabilecek bir buluş. Kısa vadede bunun gerçekleşebileceğini söyleyemem. Ama benim için çok tatmin edici bir buluştu” dedi.
‘SAYGI İSTİYORSANIZ ÖNCE KENDİNİZE SAYGINIZ OLACAK’
Sancar, Türk gençlerine öğütlerde bulunarak, “Dünyada saygınlık istiyorsanız, önce kendinize saygınlığınız olacak. Kendinizle gurur duyacaksanız. Başkası da sizi sayacak. Benim ofisime gittiğinizde Türk bayrağını görürsünüz. Biz saygınlık istiyorsak, Amerika’ya, İngiltere’ye, Almanya’ya hayranlıkla bunu kazanamayız. Bizim Türk dünyasında saygınlığımız olursa başkaları da bizi sayar. Örneğin; Azerbaycan da Türk dünyasının bir parçasıdır. Azerbaycan’nın toprağı 30 yıl işgal altındaydı. Batılıların iki yüzlülüğü ‘minsk grubu’ diye kukla bir şey kurdular. 30 yıl bir şey yapmadılar. Hakkımızı zorla aldık ve bu beni çok memnun etti. Nasıl Batı Anadolu’yu İstiklal Savaşı’nda kurtardıysak Türk toprağımızı kurtardık” dedi.
‘HER GELİŞİMDE ANITKABİR’İ ZİYARET EDERİM’
Prof. Dr. Sancar, 3’üncü sınıfı Ankara’da okuduğunu söyleyerek, “Ankara Kalesi’nde yemeğe gittiğim bir yer vardı yoğunluktan gidemedim. Orada gözleme yemeyi çok severim. Anıtkabir’i ziyaret ettim. Ankara’ya her gelişimde Anıtkabir’i ziyaret ederim” diye konuştu.
Sancar, Türkiye’ye geldiğinde Ankara, İstanbul ve Mersin’e gittiğini belirterek, “Babam vefat ettikten sonra annem Mersin’e göç etti. Bizim aileden kimse kalmadı. Üvey kardeşlerim vardı. O bakımdan bütün ziyaretlerimi annem sağken hep Mersin’e yaptım. 3 kız kardeşim de oradaydı. İstanbul’da da erkek kardeşlerim vardı. Genellikle ziyaretlerim Mersin, Ankara, İstanbul olurdu. Mardin’e en son 1986’da gittim. Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde ziyaretçi profesör olarak 3 ay çalıştım. O zaman annem de Savur’daydı, en son Mardin sucuğu yaptık” dedi.
KKTC ROZETİNİ ÇIKARMIYOR
Aziz Sancar, yakasındaki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) rozeti ile ilgili de “Benim manevi kızım Kuzey Kıbrıslı ve onun babası Erenköy gazisi. Biz burada oturup vatan, millet, Sakarya konuşuyoruz; ama tıbbiyede ve hukukta okurken işini gücünü bırakıp Erenköy’e gidip orada Kıbrıs Türkü’nü savunmak benim için çok önemli ve o bakımdan onu yapanlara onun çocuklarına büyük hayranlığım var. Bunu onurla taşıyorum” diye konuştu.