Anayasa Mahkemesi (AYM), Kahramanmaraş’ta sadece mülteci barınma merkezi inşaatını protesto etmek isteyen vatandaşlara valilik tarafından yasak …
Anayasa Mahkemesi (AYM), Kahramanmaraş’ta sadece mülteci barınma merkezi inşaatını protesto etmek isteyen vatandaşlara valilik tarafından yasak getirilmesinin, “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlali” olduğuna hükmetti ve başvuruculara 10 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.
Resmi Gazete’de yer alan karara göre, 2016’da Kahramanmaraş’ın Sivricehöyük Mahallesi’nde göçmenler için geçici barınma merkezi inşaatına başlandı. Barınma merkezinin çevresel ve sosyal etkilerinin yıkıcı olacağını ileri süren bölge halkından bazıları, inşaatın başlamasından önce valilik, bölgenin milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşerek ve basın açıklaması düzenleyerek inşaata karşı olduklarını ifade etti.
Bir süre sonra valilik, İl Jandarma Komutanlığının talebi üzerine barınma merkezi yapımını protesto amaçlı her türlü toplantı ve etkinliğin bir ay süreyle yasaklanmasına karar verdi. Devam eden süreçte de 4 defa bu kararını uzattı.
Valilik kararına karşı başvurucular tarafından açılan yürütmenin durdurulması davası da mahkemece reddedildi. Bu karara yapılan itirazın da reddedilmesi üzerine başvurucular, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca, başvuruculara 10 bin lira manevi tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.
KARARIN GEREKÇESİNDEN
AYM’nin verdiği kararın gerekçesinde, valilik tarafından başvuru konusu barınma merkezini protesto amaçlı her türlü etkinliğin yasaklanmasının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına müdahale olduğunun kabul edilmesi gerektiği bildirildi.
Söz konusu hakkın da Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alındığına işaret edilen kararda, Anayasa7nın 13’üncü maddesi hatırlatılarak, “Temel hak ve hürriyetler yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlandırılabilir. Bu sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” denildi.
Valiliğin yasak kararı almasında, protesto düzenlenmesi halinde kamu düzeni ve güvenliğinin bozulabileceği yönündeki değerlendirmeyi destekler olguların bulunduğu belirtilen kararda, bölücü terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinin de bu yönde söylemlerde bulunduğu, daha önceki bir protesto gösterisinde de şiddet olaylarının yaşandığı aktarıldı.
Bu kapsamda alınacak tedbir ile başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı arasında adil bir denge kurulması gerektiği ifade edilen kararda, “Somut olayda yalnızca barınma merkezinin protesto edilmesini amaçlayan etkinlikler yasaklanmıştır. O halde idare, genel olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına ilişkin pozitif yükümlülüklerini yerine getirebilecek durumdadır.” denildi.
Kararda, daha önce aynı amaçla yapılan bir etkinlikte güvenlik güçlerine saldırıda bulunulmasının, bu saldırıya karışmamış kişiler yönünden toplantı hakkının barışçıl biçimde kullanılmayacağına dair emare olarak kullanılamayacağı anlatıldı.
Kararda, başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiği sonucuna varıldığı kaydedildi.