İnanılır gibi değil. UEFA Avrupa Ligi’ndeki Galatasaray’la, Spor-Toto Süper Ligi’ndeki Galatasaray’ın aynı takım olduğuna inanmak çok güç. Bunu …
İnanılır gibi değil. UEFA Avrupa Ligi’ndeki Galatasaray’la, Spor-Toto Süper Ligi’ndeki Galatasaray’ın aynı takım olduğuna inanmak çok güç.
Bunu bir kez de Altay maçında gördük. Ne bileyim, onca puan kaybettikten sonra “hayata tutunuş” maçı falan olarak yorumlaması, ona göre oynaması lazımdı Galatasaray’ın Altay maçını.
Ama nerede? İlk yarıda 2 pası yapamadılar. Evet koştular, ama Taylan ve Berkan artı Feghouli destekli orta alanla koordine olamıyor bu takım!
Bir ara Altay, 20’ye yakın pas yaptı Ali Sami Yen Nef Stadı’nda!
İzmir Alsancak Mustafa Denizli Stadı’nda değil; İstanbul’da 20’ye yakın pas!
Bir Galatasaraylı da basmadı topa.
Covid’e yakalanan Cicaldau olmayınca işler iyice bozuldu Galatasaray’da.
Hadi diyelim ki, Cica yok, ince pasların adamı Morutan niye 70 dakika yedek kaldı?
Bu soruyu Necati Ateş ya da Selçuk İnan’a mı sormalıyız, cezası nedeniyle tribünde oturan Fatih Terim’e mi bilemedim!
Soru çok!
Maça dönersek; yaratıcı oyuncusuz olmuyor. Yağsız yemek gibi.
Yutulmuyor!
Yağ demişken, ayçiçek yağının litresi 35 TL olmuş, Galatasaray’ın aradığı 10 numara, hadi bilemediniz 8.5 numara da bu dolar ve Avro ile ateş pahasıdır benden söylemesi.
Sekron olamıyorlar. Bir de gol beceriksizliği eklenince ayıkla pirincin taşını.
İlk yarıda Mustafa Muhammed, santrfor kimliğindeki bir ismin kaçırmayacağı fırsatları harcadı.
Keza Halil de, Feghouli de!
Yenik duruma düştükten sonra Halil’le oyunu dengelerken çok zorlandılar.
2. yarıda Morutan, Diagne girene kadar da!
Bu iki isim, Galatasaray’da direkt oynar Fatih Hoca dahil, kimse kusura bakmasın!
Ayrıca Morutan 2 maçı kaldıramıyor, Cica’nın yokluğunda Lazio’ya saklıyoruz da demesin kimse, bu genç adam daha 20’li yaşların en başında.
O zaman?
Bugün Morutan’la Diagne’yi kim yedek bıraktı ise Necati Hoca mı, Selçuk Hoca mı, Fatih Terim Hoca mı, bir düşünsün, ‘doğru mu yaptım’ diye!
Morutan her yerden vuruyor, keza Diagne de.
Nitekim 100 kusür maç sonra kornerden kafayla ilk golü atmak da Diagne’ye kısmet oldu.
Ama garip penaltı sonrası gelen 2-2’lik skor artık bu sezona havlu atışın ilanı gibiydi.
2-2 sonrası pozisyonlar yok değildi. Diagne, Morutan vs.vs.
Bir pozisyon dikkatimi çekti. Uzatma bölümüydü, Galatasaraylı oyuncu (yanılmıyorsam Morutan) seri davransa golü atacaktı, topu eveledi, geveledi, koşamadı! Aynı anda 3 Altaylı yarış atı gibi koşuyordu!
Evet Galatasaray kötü; çok kötü! Ne var ki VAR odasındakiler dahil Cüneyt Çakır da çok kötüydü bugün. Maçın seyrini değiştirdiler!
Skor 2-1’ken Berkan Kutlu’nun omuzundan (pazu üstü) sekip gelen topta VAR odasındaki Bahattin Şişek’in uyarısı ile Cüneyt Hoca penaltıyı verdi. Şaşırdım? O zaman ilk yarıdaki İbrahim pozisyonuna da verecekti! 40 dakika arayla çifte standart olmaz!
Bir şeyler olmuş bu hakemlere! Çok sevdiğim Cüneyt Çakır’a bile! 25 yıllık deneyim abidesini bile yıpratmış bu TFF!
Örneğin Çakır ve ekibi o penaltı kararlarını Şampiyonlar Ligi’nde ya da FIFA maçlarında verse, toptan emekli ederler benden söylemesi.
Çünkü kısmet bu ya, Cüneyt Çakır ve aynı ekip, Arjantin-Nijerya maçında aynı pozisyonda penaltıyı vermedi.
(Merak edenler Google’a girip “Cüneyt Çakır, Arjantin-Nijerya yazsın” videoyu izlesin!)
Burada verdi! Nasılsa TFF’nin başında devlet destekli ihale kralı Nihat Özdemir, MHK’nın başında da 1990’ların renkli siması Ferhat Gündoğdu var.
Nasılsa kulüp başkanları da, “Nihat abi de Nihat abi..” diyerek, suçu konuyla hiç alakasız TFF’nin diğer yöneticilerine kesiyorlar, o yüzden ‘Oyna devam’
Yani çiftlik!
Neyse!
Son düdük çaldığında bir 3 puan daha uçtu; tek tek alıyor Galatasaray puanları, eğer UEFA Avrupa Ligi macerası olmasa, bu maçın faturası farklı olurdu!
