Siyasi casusluk suçlaması ile İstanbul’da gözaltına alınan ardından Ankara’da tutuklanan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan …
Siyasi casusluk suçlaması ile İstanbul’da gözaltına alınan ardından Ankara’da tutuklanan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede dikkat çeken satırlar yer aldı.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’nın ihbarcı olduğu davada, Gürcan’a “Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Zincirleme Biçimde Temin Etme” suçlaması yapıldı.
AÇIK KAYNAKLAR “CASUSLUK” DELİLİ SAYILDI
Savcılığın, Gürcan için casusluk yaptığına dair tespitleri ise tartışma konusu oldu. İddianamede, Gürcan’ın İspanya ve İtalya İstihbarat servislerince 2016 yılından itibaren “Haber Elemanı” olarak kullanıldığı iddia edilirken, İspanya Servisi tarafından kendisine kod isim verildiği belirtildi. Gürcan için “Türkiye’deki yabancı ekonomik yatırımları olumsuz etkileyecek yorum ve bilgiler paylaştığı” ifade edildi.
Savcılık, defalarca haber olmasına rağmen Gürcan’ın Libya hükümetine bağlı harp okulu öğrencilerini eğiteceğine dair bilgiyi aktarmasını ve Libya’da çok fazla Türk askerinin olduğunu aktarmasını da casusluk tespitleri arasında gösterdi.
İddianamede, “casusluk” delili olarak gösterilen tespitler ise geçmişte ABD’li büyükelçilerle ve istihbaratçılarla çalıştığı ortaya çıkan AKP’li vekiller ile danışmanları akıllara getirdi.
İBRAHİM KALIN “GÖLGE CIA” İLE NEDEN ÇALIŞTI?
Stratfor adlı küresel bir istihbarat şirketi var… Hizmet verdikleri arasında Pentagon ve ABD Savunma İstihbarat Departmanı ile CIA de yer alıyor
Stratfor, “Gölge CIA” olarak da tanınıyor. Kurucusu ise Pentagon’un danışmanı George Friedman. Stratfor, birçok ülkede devlet görevlileri ve istihbaratçılarıyla çalışıyor, faaliyet gösterdiği ülkelerden ABD için istihbarat topluyor. WikiLeaks’in 2012’de çıkan “Küresel İstihbarat Dosyaları” sızıntıları ise Stratfor’un kimlerle çalıştığını gözler önüne serdi.
Öte yandan, gazetemiz yazarları Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun “Mahrem” adlı kitaplarında yer alan bilgilere göre; Stratfor’un istihbarat elde ettiği kişiler arasında dikkat çeken bir isim vardı. O isim, SETA Vakfı’nın kurucu başkanlığın, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde de başdanışmanlığını yapan şimdiki Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dı.
ABD’DEN KALIN’A: “BU ADAM BÜYÜK BİR KAYNAK”
Stratfor Direktörü Friedman, 31 Mayıs 2020 tarihinde istihbarat toplama gezisi için eşiyle Türkiye’ye gelmişti. Friedman çiftini İstanbul’da gezdiren aracı ise İbrahim Kalın ayarlamıştı.
Stratfor belgelerinde, Kalın’ın ABD devletine çalışan Firedman ile ilişkisine dair ise şunlar yazıyordu:
“Sevgili George ve Kamran, bazı medya kuruluşlarına Stratfor’un Türkiye ve Balkanlar hakkındaki raporunu haber yapmalarını söyledim ve ürettikleri haberlerin linklerini aşağıda gönderiyorum.”
Friedman, 14 Eylül 2010 tarihli e-postasında ise Kalın için “Bu adam büyük bir kaynak… Bu adamla kurduğum ilişki ve yaptığım görüşme kesinlikle gizli kalmalıdır” diyordu.
AKP’Lİ VEKİLLER PARTİLERİNİ ABD’YE ŞİKAYET ETTİ
Sadece İbrahim Kalın değildi yabancı devlet görevlileriyle çalışan. Yine Mahrem kitabında aktarılan sızıntılarda, AKP genel merkezindeki istihbarattan da bahsedilmişti.
ABD’nin eski Ankara Büyükelçilerinden Eric Edelman’ın 2004 yılında yazdığı kriptoda, o dönemin AKP’li vekillerinin partilerini kendisine şikayet etmesiydi.
Edelman, AKP’li vekillerin kendisine bilgi aktardığını şu sözlerle anlatmıştı:
“Üçüncüsü, söz konusu hamlenin gerek kabine üyeleri gerekse de milletvekilleri tarafından koşulsuzca desteklendiğini söylemek zor. Çubukçu’nun zinanın suç kapsamına alınmasının parti tabanındaki kadınlar arasında geniş bir destek bulduğu yönündeki açıklamalarına rağmen, AKP başkanvekili danışmanı olan biri başı açık, diğer ikisi türbanlı üç kadın, konunun, özellikle de AKP’nin AB cephesinde başarı sağlamaya başladığı şu günlerde partiye ivme kaybettirecek bir tartışmaya yol açabileceği endişesiyle, şu an için gündeme getirilmesini yerinde bulmadıklarını, 16 Eylül’de parti genel merkezinde bize söylemek istediler.”
AKP’Lİ VEKİLLER VE KALIN HAKKINDA DA CASUSLUK SORUŞTURMASI YAPILACAK MI?
Metin Gürcan için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, açık kaynakların yabancı diplomatlarla konuşulmasını casusluğa delil olarak gördü. Peki geçmişte yabancı istihbarat birimlerine bilgi sızdırdığı ortaya çıkan, onlara araç tahsis eden ve partisini ABD’ye şikayet edenler için herhangi bir casusluk suçlaması yapıldı mı?
Tüm bu yaşananlarla birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABD’ye bilgi veren o AKP’li vekiller ve şimdiki Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın hakkında casusluk soruşturması yapabilir mi sorusu havada duruyor.