Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Silivri Cezaevi'nden yaptığı yazılı açıklama ile PKK'nın "fesih süreci" adı altında yürüttüğü faaliyetlere sert tepki gösterdi. Özdağ, "Bir terör örgütü feshedilmez, silah bırakır, teslim olur" diyerek, sürecin aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus-devlet yapısını hedef aldığını savundu.
Özdağ'dan Fesih Sürecine Kritik Uyarılar
Özdağ, açıklamasında, PKK'nın fesih adı altında aslında yeniden yapılanmaya gittiğini ve siyasi amaçlarını bu şekilde sürdürmeye çalıştığını vurguladı. Sürecin "barış" kelimesiyle nitelendirilemeyeceğini belirten Özdağ, Abdullah Öcalan için kullanılan "sayın" ve "önderlik" ifadelerinin süreci meşrulaştırma çabası olduğunu iddia etti.
Özdağ'ın yazılı açıklamasında dikkat çeken diğer noktalar şunlar oldu:
- Fesih Kavramı: Fesih, hukuken varlığı tanınmış tüzel kişiliğe sahip kurum ve yapılar için geçerlidir. Bir terör örgütü feshedilmez, silah bırakır, teslim olur.
- Yeniden Yapılanma: İmralı sürecinin uygulamasına bakıldığında, terör örgütünün örgütsel yapısını dağıtmadığı, aksine yeniden yapılanıyor ve sözde siyasi amaçlarını ilerletmeye çalışıyor.
- Ulus-Devlet Yapısı: Yabancı destekle geliştirilen bu gayretlerle aslında adım adım Türkiye Cumhuriyeti'nin 'ulus-devlet' yapısı feshediliyor.
- Barış Kelimesi: Bir devlet ile tarihin gördüğü en kanlı terör örgütlerinden biri arasındaki mücadelenin ortadan kaldırılmasına yönelik süreç, barış kelimesiyle nitelendirilemez.
"Sayın" ve "Önderlik" İfadelerine Tepki
Özdağ, açıklamasında, terör örgütü mensupları için kullanılan "sayın" gibi sıfatlar ve "önderlik" gibi kavramlarla örgütün meşrulaştırılmak istendiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter bir devlet olduğunu ve bu devletin çatısı altında birbiri ile mücadele halinde olan halklar olmadığını vurgulayan Özdağ, bu nedenle kullanılan barış kelimesinin zihinleri bulandırma amacı taşıdığını savundu.
1980-1990'lı yıllar arasında binlerce insanı katleden bu örgütün kanlı eylemlerinin devletin güvenlik güçlerince kontrol altına alındığını ve sınırlar içinde etkisiz hale getirildiğini hatırlatan Özdağ, bu nedenle 1990'lı yılların ortalarından itibaren doğan vatandaşların belleklerinde bu örgütün nasıl cani bir yapı olduğu hatırasının mevcut olmadığını ve bu durumun yapılan propagandaya ek bir zemin kazandırdığını ifade etti.
Türkiye'nin Terörle Mücadelesi ve Geleceği
Ümit Özdağ'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin terörle mücadelesinde gelinen noktayı ve gelecekte atılması gereken adımları yeniden gündeme getirdi. Özdağ'ın vurguladığı gibi, terör örgütlerinin fesih adı altında yeniden yapılanma çabalarına karşı uyanık olmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını korumak büyük önem taşıyor. Bu süreçte, terörle mücadelede kararlılıkla ilerlemek ve terör örgütlerinin meşrulaştırılmasına izin vermemek gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve toplumsal huzuru tehdit altında kalabilir.