İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, kamuoyunu tedirgin ederken, farklı deprem uzmanlarının çelişkili açıklamaları kafa karışıklığına neden oldu. Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Ahmet Ercan ve Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un farklı yorumları, vatandaşların hangi bilgiye inanacağını şaşırmasına yol açtı.
Uzmanlardan Farklı Deprem Yorumları
Deprem sonrası yapılan açıklamalarda uzmanlar farklı senaryolar çizdi:
- Prof. Dr. Naci Görür: Mevcut depremlerin, beklenen büyük İstanbul depremi olmadığını, ancak faydaki stresi artırdığını belirtti. Görür, "Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak" dedi.
- Prof. Dr. Ahmet Ercan: Aynı fay hattında 7.2 büyüklüğünde bir deprem daha beklediğini, ancak ne zaman olacağını söylemenin mümkün olmadığını ifade etti.
- Prof. Dr. Celal Şengör: Meydana gelen depremin, beklenen büyük depremin öncüsü olabileceğini vurguladı. Şengör, "Büyük İstanbul depremi geliyor. Bu kaçınılmaz. Muhtemel 7 büyüklüğündeki bir deprem, bugünkü depremin 30 tanesine karşılık geliyor" şeklinde konuştu.
- Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Diğer bilim insanlarını eleştirerek, İstanbul'da daha büyük bir deprem beklemediğini savundu. Üşümezsoy, "İstanbul’da bundan daha büyük deprem olması artık söz konusu değil. Herkes konuşuyor. Bilim Kurulu’ndakilerin konuştukları çöp. Hiçbiri deprem uzmanı falan değil. Araziye bir kez bile çıkmayan, hayatında fay hattı görmemiş, bir tane kırığa elini bile sürmemiş adamdan deprem uzmanı mı olur?" ifadelerini kullandı.
Vatandaş Ne Yapmalı?
Uzmanların farklı açıklamaları, vatandaşların kafasını karıştırırken, doğru bilgiye ulaşma ihtiyacı daha da önem kazandı. Bu noktada, yetkililerin ve bilim insanlarının ortak bir zeminde buluşarak kamuoyunu bilgilendirmesi büyük önem taşıyor. Panik yapmadan, güvenilir kaynaklardan bilgi edinerek, deprem hazırlıklarına odaklanmak en doğru yaklaşım olacaktır.
Ortak Bir Komite Çözüm Olabilir mi?
Bu karmaşık durumda, uzmanların bir araya gelerek ortak bir komite oluşturması ve kamuoyunu birlikte bilgilendirmesi öneriliyor. Farklı görüşlerin bir araya getirilmesi ve ortak bir değerlendirme yapılması, vatandaşların daha net ve güvenilir bilgilere ulaşmasını sağlayabilir. Can güvenliği söz konusu olduğunda, net ve tutarlı bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.
İstanbul depremi ve sonrasında yaşananlar, deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Uzmanların farklı görüşleri kafa karışıklığına yol açsa da, doğru bilgiye ulaşmak ve hazırlıklı olmak hayati önem taşıyor. Bu süreçte, yetkililerin ve bilim insanlarının işbirliği içinde hareket etmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve panik ortamının önlenmesi büyük önem taşıyor.