21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu, DPT’nin 61. kuruluş yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı. DPT’nin 61 yıl önce, 30 Eylül 1960 günü 91 sayılı …
21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu, DPT’nin 61. kuruluş yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı. DPT’nin 61 yıl önce, 30 Eylül 1960 günü 91 sayılı kanun ile kurulduğunu anımsatan Grup açıklamada şunları kaydetti:
“Türkiye Ekonomisinin organizasyon şeması içerisinde uzun yıllar aklın ve bilimin rehberliğinde varlığını sürdüren Devlet Planlama Teşkilatı’nın 61. Kuruluş Yıldönümünde, planlı yıllarda görev yapan, katkıda bulunan plancıları, plan dostlarını, büyüklerimizi minnet ve saygıyla anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Aramızdan ayrılanların yıldızlar yoldaşlığında olduklarına eminiz.
‘DÜŞÜK BÜYÜME BATAĞI’
Ülkemizde yaklaşık 40 yıldır süren insan zayiatı yüksek neoliberal politikalar, uygulandığı diğer ülkelerde olduğu gibi; Türkiye’yi de düşük büyüme batağına saplamış, imalat sanayini nerede ise Hong-Kong’un ilk dönemlerindeki antrepo tipi sanayie dönüştürerek, ithalat yapmadan üretim yapamaz hale getirmiştir. Farklı bir ifade ile Türkiye, uluslararası yeni işbölümüde taşeronlaştırılmış bir sanayi ve buna bağlı olarak istihdam edilen enformelleştirilmiş ucuz işgücü deposu ve bir ithalat cennetine dönüştürülmüştür.
‘TOPLUMSAL HEDEF OLMALI’
Artık Türkiye daha merkezli, ülke içinde iktisadi bütünleşmeyi sağlayan, adaletli bölüşmeyi amaçlayan bir iktisadi kalkınma perspektifi, çok daha kritik bir önem taşımaktadır. Türkiye’de planlama yeniden bir toplumsal hedef haline dönüştürülmeli, dış dünya ile ilişkilerin ve bu alandaki kontrol mekanizmalarının yeniden ve akıllıca tasarlanması gerekmektedir.
‘YENİDEN DENEMELİYİZ’
Kargaşayı ve kaynak israfını önlemenin yolu planlamadan geçtiği için planlamayı yeniden düşünmeli ve uygulamalıyız. kamusal planlama, eskimemiş, dişlileri fazla aşınmamış işlevsel bir araç olarak pek çok ulusal ekonomiye hizmet etmiş (ve) onları bir tarih aşamasında yukarıya çıkarmış bir kaldıraç olarak, hala kendi aklının ürünü olan politikaları sürdüren ülkelere hizmet etmeyi sürdürmektedir. O halde biz de yeniden deneyebiliriz ve denemeliyiz de!”