enflasyonemeklilikötvdövizcovid19kktc
DOLAR
34,5416
EURO
35,9520
ALTIN
3.000,52
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Parçalı Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

1 hafta içinde geçmeyen ağız yaralarına dikkat

Mevsim değişikliklerinde ortaya çıkan ve konuşma, yutkunma, çiğneme gibi hareketler esnasında zorluğa neden olan ağız yaraları ile ilgili Emsey …

1 hafta içinde geçmeyen ağız yaralarına dikkat
24.10.2021 11:06
A+
A-

1 hafta içinde geçmeyen ağız yaralarına dikkat

Mevsim değişikliklerinde ortaya çıkan ve konuşma, yutkunma, çiğneme gibi hareketler esnasında zorluğa neden olan ağız yaraları ile ilgili Emsey Hospital’dan Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Rukiye Parlak açıklamalarda bulundu. Bağışıklık sisteminin önemine değinen Dt. Parlak, “Havanın birden soğumasıyla birlikte bağışıklık sistemimiz hem kendini ısıya hem de ortamdaki alerjenlere, çeşitli gribal virüslere adapte etmeye çalışıyor. Dolayısıyla bu noktada bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak mevsim geçişlerinde ağız yaraları artar” dedi.

FAZLA ALINAN VİTAMİN AĞIZ YARALARINI TETİKLEYEBİLİR

Koronavirüs süreciyle beraber insanların bağışıklık sistemini güçlendirmek için takviye gıdalar aldığını belirten Dt. Parlak, gözlemlerini şöyle ifade etti:

“Biz markete giderken bile buzdolabımızda neyin eksik olduğuna bakıyoruz. Koronavirüs süreciyle beraber insanlar bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok fazla dış vitaminler almaya başladılar. Bağışıklık sistemi güçlüyse, güçlüdür. Bağışıklık sistemi daha güçlü olmaz. Eğer bedenimizde bir vitamin tamsa, üstüne bunu aldığımızda bunun daha yararlı bir etkisi yok, zararı var. Bu sadece ağızda değil tüm bedenimizde, hatta iç organlarımızda kalıcı olarak hasar verebiliyor. Her vitaminin fazlasının da bedenimizde birikmesi, bazılarının atılamaması ve zarar vermesi mümkün. Bu yüzden genel olarak ek bir vitamin ve mineral almadan önce kan testi yaptırarak bedeninizin gerçekten buna ihtiyacı olup olmadığına bakmakta yarar görüyorum.”

SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLI DİŞ MACUNLARI TERCİH EDİN

“Son dönemde sadece mevsim değişikliklerinde değil aynı zamanda 1 seneye yakın süredir ağız yaralarının genel olarak tüm zamanlarda arttığını görüyoruz” diyen Parlak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben bu durumu sadece Tarım Bakanlığı tarafından onaylanan bitkisel macunların daha yoğun kullanılmasına bağlıyorum. Bu noktada sadece vücut için zehirli olmayan maddelere bakılıyor. Halbuki Sağlık Bakanlığı onaylı macunlarda ağız dokuları için de ekstra zarar verici olmayan maddelere bakılıyor ve bitkisel macunlardaki bazı bitkilerin ağız dokuları üzerinde tahriş edici, alerjen etkileri var.”

FARKLI HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR

Ağız yaralarının 1 hafta içinde kendiliğinden geçebildiğini, o dönemde sıcak soğuk yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini belirten Rukiye Parlak, “Ağız içinde sürekli bir aft varsa Behçet hastalığı için belirti olabilir. AIDS için ön belirti olabilir. Birçok hastalığın ilk belirtisi ağızda başlar. Sürekli tekrarlıyorsa sistemik başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Kimi bünyelerde aft, uçuk gibi şeyler virütiktir. Bedende o virüs varsa bağışıklık sistemi biraz zayıfladığında kendini tekrarlar. Kişi nezle oldu ve üşüttüyse aftlar hastalığa eşlik edebilir, bunun ilacı yok. Kullanılan ilaçlar daha çok kişinin günlük hayatı için konfor sağlayacak şeyler” diye konuştu.

İYİLEŞMENİN HIZLANMASI İÇİN ÖNERİLER

Ağız yaralarının farklı çeşitleri olduğunu, bir çoğunun da kendiliğinden geçebildiğini belirten Parlak, “Ağız yarasının çok farklı çeşitlerinin yanı sıra travmayla oluşan ağız yaraları da var. Sert bir şeyin ağzımızı bir noktada çizmesi, sıcak bir gıdanın yenmesi gibi. Ağız yaralarının en büyük dezavantajı sürekli konuştuğumuz ve bir şeyler yediğimiz için o yaraları travmalardan koruyup, iyileşmesi için onlara zaman tanıyamamamız. Ağız içine çok fazla sürülen ilaç kullanamıyoruz. Bu yaraların üstünü kaplayan silikon bazlı bazı yardımcı ajanlar var. Eczanelerden bunlar alınıp, en azından bu yaraların diş dokularına sürekli temas ederek daha kötü bir hale gelmesi engellenebilir. Bunun dışında çok fazla sıcak, soğuk, asitli gıdaların tüketimi, sigara, alkol tüketimi azaltılarak iyileşme hızlandırılabilir” ifadelerini kullandı.

Parlak, ağız yaraları için karbonatlı ya da tuzlu su ile yapılan gargaraların da etkili olabileceğini söyledi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

escort izmit bursa escort şişli escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort beşiktaş escort ataşehir escort ligobet güvenilir mi antalya eskort antalya eskort bursa escort escort istanbul betvino giriş beylikdüzü escort mecidiyeköy escort sex hikaye milanobet giriş bakırköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris