İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Karaköy’deki Zürafa Sokak’taki 42 evden oluşan tarihi genelevlerin yıkım çalışmalarına başlandı. AKP’li …
İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Karaköy’deki Zürafa Sokak‘taki 42 evden oluşan tarihi genelevlerin yıkım çalışmalarına başlandı. AKP’li Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, genelevlerin bulunduğu Zürafa Sokak’ta bir dönüşüm projesi başlatılacağını açıklamıştı. Pandemiyle birlikte kapatılan Zürafa Sokak’ın, kültür-sanat projesi adı altında dönüştürülmesi planlanıyor.
2001 yılından bu yana evler belirli kurallara uymadıkları gerekçesiyle kapatılmaya başlandı. Zürafa Sokak’ın en işler dönemi ise genelev patroniçesi, vergi rekortmeni Matild Manukyan‘ın işlettiği dönemlerdi. Manukyan’ın ölümü ile birlikte sokakta bulunan genelevler başkaları tarafından çalıştırılmaya başlandı.
İKİ BÜYÜK PROTESTO: ASIL SEBEP RANT
Zürafa Sokak, “Genelevler kapatılmasın” protestolarıyla 2007 yılında seks işçilerinin bir eylemine tanıklık etti. 2013 yılında genelevler yeniden kapatılmaya başlanınca, seks işçileri bir protesto gösterisi daha düzenledi.
Eylem sırasında, “Sokaklarda kayıt dışı ve kontrolsüz bir şekilde çalışmak istemiyoruz. Kapatılma nedeni sadece rant” açıklamasını yapan seks işçileri, Galataport projesine dikkat çekerek, “Buranın da rantı yükseliyor. Hiçbir yer göstermeden bizi buradan göndermek istiyorlar” demişti. Eylemciler, Ankara’da olduğu gibi İstanbul’da da valiliğin önünde giderek protesto gösterisi yapacaklarını söylemişti.
SON ÇİVİ: PANDEMİ!
2020 yılında koronavirüs pandemisi sebebiyle kapılarına kilit vurulan Karaköy Genelevi, o tarihten bugüne kadar evsizlerin, yağmacıların ve kedilerin sığınağı olmuş hatta geçen günlerde bir hırsızlık olayına daha tanıklık etmişti.
İki sinagogun, bir kilisenin ortasındaki Karaköy Genelevi’nde çalışanlara ait kıyafetler, makyaj malzemeleri, kişisel fotoğraflar kadınların oradan kaçarcasına gidişlerine dair bıraktığı izlerden.
YAŞANANLARIN SESSİZ TANIKLARI
Her odanın kapısında dışarıdan kilitlenmek üzere sürgülü kilitler var. Hemen hemen her odada bulunan yatakların karşısında ve odaların tavanında duvarı kaplayan aynalar yaşananların sessiz tanığı olarak terk edilmiş.
Matild Manukyan‘ın adı ise hala sokakta. Genelevin en yoğun dönemlerinde Manukyan’ın adamı olarak çalışmış bir kişi, çevredeki dükkanlarda başka bir işle uğraşıyor. Şu anda genelevle alakalı sadece mirasçılar arasında dava yok. Manukyan için çalışmış aynı kişi de davalık olduğu için konuşamadığını belirtti. Manukyan’ın ölümüyle giderek küçülmeye başlayan Karaköy Genelevi’nde çalışan kadınların çoğu farklı illerde, gece kulüplerinde, genelevlerde ya da sokaklarda çalışmaya başlamış, birçoğu ölmüş ya da emekli olmuş.
Orada çalışan kadınların akıbetinin ne olduğu sorusundan yola çıkarak Karaköy Genelevi’nde yaşananların izini sürdük.
“Türkiye’nin en bilinen genelevinde neler oldu?” sorusuyla çıktığımız yolda Zürafa Sokak‘a dair bilinmeyenleri genelevin emekçilerinden dinledik. Genelevde kısa bir süre yapı-onarım işinde çalışmış olan T.G., genelevin işleyişini, orada çalışan seks işçilerini ve tarihte tanıklık ettiği meşhur ‘6. Filo’ olaylarında Zürafa Sokak’ta çalışan kadınların emperyalizmi ve Amerikan askerlerini nasıl prostesto ettiğini anlattı.
Orada dikkatini çeken bir olayı aktaran T.G, şunları söyledi:
“Her sabah elinde bastonuyla aynı kadına gelen bir adam vardı. Orada çalışan bir kişiye bu olayı sordum. ‘Abi 35 senedir aynı kadına geliyor, o adam resmen aşık’ dediler, bir geneleve her gün gelir mi bir adam, geliyor işte.”