AKP döneminde “bu da olmaz” dediğimiz her şey oluyor maalesef. Şimdi sırada zeytinlik alanlarının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden …
AKP döneminde “bu da olmaz” dediğimiz her şey oluyor maalesef.
Şimdi sırada zeytinlik alanlarının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle madencilik faaliyetlerine açılması var.
Yönetmelikle elektrik üretiminde kullanılan maden sahası zeytinlik alan içinde kalırsa, sahada madencilik faaliyeti yürütülebilecek.
Özetlersek elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilecek.
Ne kadar güzel değil mi?
Zaten AKP yaparsa mükemmelini yapar.
“Kamu Yararı” adı altında, zeytinlik sahalarında maden faaliyeti yapılacak ne de olsa!
Hele ki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıklaması daha vahim.
Açıklamada diyorlar ki: “Sahadaki zeytin ağaçları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izni ve uygun görüşüyle, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükteki yeni bir bölgeye taşınacaktır. Zeytin ağaçların kesilmesi söz konusu değildir.”
Gözlerimiz yaşardı bu açıklama sonrası!
Bu ne hassaslık öyle değil mi?
Örneğin Milas’ta 8 milyona yakın zeytin ağacı olduğu söyleniyor. Yarısının maden sahası alanında olduğunu var sayalım. Nasıl ve nereye taşıyacaksınız 4 milyon ağacı?
Bırakın bu milletle dalga geçmeyi lütfen!
Yahu 20 yıldır ülkemizin doğası enerji, maden, baraj derken geri dönüşü olmaksızın yok ediliyor.
Nedir sizin bu ülkenin doğası, taşı ve toprağı ile derdiniz?
Bu yapmak istediğiniz olamaz olmamalı…
Bu vatanın doğası, toprağı sizin malınız değildir, bu milletindir, hepimizin.
Zeytin ağaçlarının büyük bir bölümü yüzyıllardır yaşamaktadır.
Sadece Ege Bölgesi’nde 200, 300 yıllık zeytin ağaçları mevcut.
Güzelim zeytinlikleri, güzelim zeytin ağaçlarını maden uğruna yok etmenize sessiz kalmayacağız hiç kimse kusura bakmasın.
Unutulmamalı ki bu ağaçlar asırlık özellikleri ile mutlaka korunması gereken birer tarihi eser ve geleceğe mirastır bizler için.
Doğamızı yok etmenize müsaade etmeyeceğiz.
Biz müsaade etsek doğa bunu hepimize ödetir zaten.
Bu yönetmeliğin kabul edilebilir bir yanı yoktur!
Zeytin, doğanın kadim bekçisidir.
Zeytinlikler bir kez maden sahası olarak kullanıldığında sonradan rehabilite edilmesi, iyileştirilmesi yönetmelikte yazdığı gibi kolay değildir.
Doğal bir alanı bozduğunuzda aynı sayıda başka bir yere ağaç dikmek ile eski ekosistemi oluşturamazsınız ne yazık ki!
Kısaca ağaçların yok edilmesi doğanın yok edilmesi; doğanın yok edilmesiyse dünyanın ve insanlığın yok edilmesi demektir.
İnanıyorum ki bu millet buna izin vermeyecektir.