CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması …
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi üzerinde CHP grubu adına konuştu.
CHP’li Emre; icralık malların açık artırmada satışının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ile çocukların icra yoluyla ailelere teslim edilmesine son verilmesinin günün şartlarının gerekliliği olduğunu ancak bu uygulamaların, sorunları kökünden çözmediğini vurguladı. Düzenlemelerin ‘reform’ olarak kamuoyuna sunulmasını eleştiren; asıl sorunun icra dosya sayısının 23 milyonu geçmesi, Türkiye’nin dünya genelinde çocukların fiziksel ya da duygusal şiddete maruz kaldığı ülkeler sıralamasında 200 ülke arasında 18’nci olması ve Türkiye’de çalışan çocuk sayısının 720 bini bulması olduğunu kaydeden Emre, kadına yönelik şiddet olaylarının da AKP iktidarı döneminde 14 kat arttığını kaydetti.
“YA MADDE KALDIRILSIN YA DA ERDOĞAN TAZMİNATLARI 100 BİNE ÇIKARTILAN MAAŞIYLA ÖDESİN”
Sorunlara kalıcı çözümler bulmak yerine TBMM Adalet Komisyonunda görüşülen tekliflerin yetersizliğine ve komisyon görüşmelerinin ‘Saray’dan gelen ‘hızla geçirin’ talimatı doğrultusunda detaylı yapılamamasına dikkat çeken Emre, acil nitelikli düzenlemelerden biri olarak TCK’nin ‘cumhurbaşkanlığına hakaret’ suçunu düzenleyen 299’uncu maddesinde yapılması gerektiğini savundu. Bu yasa maddesinin ‘tarafsız Cumhurbaşkanlığı’nı esas alarak uygulandığını ancak Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte tarafsız cumhurbaşkanlığına son verildiğini belirten Emre, AİHM’nin yakın zamanda karara bağladığı bir davada, TCK 299’undan mahkûm olmuş bir Türk vatandaşının ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdiğini ve Türkiye’yi tazminata mahkûm ettiğini bildirdi.
CHP’li Emre şöyle konuştu:
“Bir durum artık acil bir hâl aldı. Adalet Komisyonu üyeleri olarak, her hafta istisnasız Cumhurbaşkanına hakaret, kamu görevlilerine hakaret kisvesi altında Türkiye’deki yurttaşların eziyet çektiğine şahit oluyoruz. Bakın, kisvesi altında diyorum. Tarafsız parlamenter sisteme göre yapılmış günlük siyasi polemiklerden uzak tutulması düşünülerek hazırlanmış Cumhurbaşkanına hakaret suçunu, burada, AK Parti Genel Başkanına özel bir hak olarak tanıyan bir düzen, bunun da resmî rakamlarını aldım, 38 bin dosya olmuş, 33 bininde mahkûmiyet var, Cumhurbaşkanına hakaretten. Türkiye’deki gelmiş geçmiş tüm cumhurbaşkanlarını toplasan bunun otuzda 1’i yapmıyor. Böyle bir istatistik yok. Dolayısıyla, şimdi, ne oldu biliyor musunuz sonunda? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne gitmiş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ‘Bu madde kötüye kullanılıyor.’ diye Türkiye’yi mahkûm etmiş. Şimdi, bakın, bir kanun maddesi var, kötüye kullanılıyor, kötüye kullanılmasından muzdarip olan bir halk var, sonuçta o muzdarip olan halk bir tazminata mahkûm oluyor onu da bu halkın vergileriyle mi ödeyeceğiz? Ya, bunu Cumhurbaşkanı 100 bin liralık maaşından ödesin. Bu tazminatlar onun yüzünden, bu haksız kanun maddesi kaldırılsın ve bu tazminatlar onun cebinden ödensin. Vatandaş niye böyle bir haksızlık karşısında bir de kendi vergisiyle bunları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne tazminat diye ödesin?
Recep Tayyip Erdoğan bir şiir okudu diye, cezaevine girdiğinde Avrupa’da 90 milletvekilinden imza toplamıştı, Avrupa’nın parlamentolarında, vesairesinde, İnsan Hakları Mahkemesinde başvurmadığı yer yoktu. Kendisi, kendisiyle ilgili, kendi partisiyle ilgili olan her şey hak, kendisine muhalif olan herkesin her yaptığı meşru hareket, suç. Türkiye böyle bir tabloyu hak etmiyor.”