Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Yüksek Seçim Kurulu’nun AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasıyla ilgili bugüne kadar gerekli …
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Yüksek Seçim Kurulu’nun AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasıyla ilgili bugüne kadar gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığını iddia ederek, önümüzde gerçekleşecek seçimlerde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının kabul edilmemesi için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu.
HKP avukatları tarafından YSK’ya verilen dilekçede; 7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 3’üncü maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10’uncu maddesine, Türk Ceza Kanunu 3’üncü maddesine vurgu yapıldı.
“ANAYASA HÜKÜMLERİ GÖZ ARDI EDİLMEKTEDİR”
Dilekçede, “Elbette her biri hukuk nosyonuna sahip Kurulunuz üyeleri, bunları ve Hukukun en temel kurallarından birinin “kanunların lafzına ve ruhuna uygun hareket etmek, o yönde hükümler oluşturmak-kararlar vermek” olduğunu çok iyi bilir. Ama iş; Cumhurbaşkanlığı Makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı seçilebilmek için Kurulunuza Noterden Onaylı bir örneğini ibraz etmek zorunda olduğu Yükseköğrenim Diplomasına gelince, Anayasa ve yasa hükümleri, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri göz ardı edilmektedir” denildi.
Dilekçede, Türkiye Noterler Birliği, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmak için sunduğu diplomasının fotokopisini, aslını görmeden ‘aslı gibidir’ şeklinde onaylayan noter kâtibine soruşturma açmayan notere uyarma cezası verdiği hatırlatıldı.
“YAKLAŞAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE YÖNELİK…”
Dilekçede özetle şu ifadelere yer verildi:
“Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine yönelik olarak; bugüne kadar yasal sorumluluğunuz gereği yapmanız gereken ama yapılmayan incelemenin, araştırmanın önümüzdeki günlerde, aylarda gerçekleşecek seçimlerde yapılmasını mevcut yasalar çerçevesinde Kurulunuzdan talep ediyoruz. 2015 yılının Haziran ve Kasım aylarında yapılan seçimlere 81 İlde 550 Milletvekili adayı ile katılan Halkın Kurtuluş Partisi, o seçimlerden sonra Tam Kanunsuzluk uygulaması ile seçimlere girecek partiler arasında sayılmıyor. Bu açık haksızlığa, kanunsuzluğa, hukuksuzluğa karşı her türlü hukuki ve yasal mücadelemizi veriyoruz, vereceğiz de. Ama Cumhurbaşkanlığı gibi bütün ülkeyi ilgilendiren bir makam için yapılan hukuksuzluğun, kanunsuzluğun giderilmesini çok daha elzem ve önemli görüyoruz.”
“YSK TARAFINDAN GÖRMEZDEN GELİNDİ”
YSK’ye yapılan başvurunun ardından HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Av. Sait Kıran açıklama yaptı. Kıran şu ifadelere yer verdi:
“Bildiğiniz gibi yeni seçimlerin gündeme geldiği dönemde AKP’giller’in Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diploması bir kez daha gündemde. 2023’te veya erken yapılacak seçimlerde aday olacağı düşünülen Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceki seçimlerinde usulüne uygun diplomasının olmadığı bütün kamuoyunun bilgisi dâhilinde. Ve bu açıkça Türkiye Noterler Birliği’nin kararıyla kayıt altına alınmış durumda. Son seçimlerde YSK’ya sunulan diploma örneğinin usulüne uygun olmadığı resmi kararla ortada. Diploma fotokopisi o dönemde Recep Tayyip Erdoğan’ın özel kalem müdürünün şoförü tarafından İstanbul’da bir notere götürülmüş ve usule aykırı biçimde aslı görülmeden onaylatılmış. Bu çerçevede biz bugüne kadar, 3 defa Yüksek Seçim Kurulu’na bu usulsüzlüğün giderilmesi, Anayasamızın, yasalarımızın emrettiği şekilde bir diploma sunmayan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nın yok hükmünde olduğunun karar altına alınması, daha önce yapılan 2018 seçimlerinde adaylığının düşürülmesi için başvurular yaptık. Başvurularımız YSK tarafından açık yasal hükümleri ihlal edilerek görmezden gelindi, reddedildi.
Seçimlerin gündeme geldiği bu dönemde, Yüksek Seçim Kurulu’na anayasal, yasal sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyoruz. AKP’giller’in Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yasalarımızın aradığı bir şekilde diplomaya sahip olmadığı, bunun tespit altına alınmasını talep ettik. Yeni yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden aday olması durumunda, adaylık başvurusunun reddedilmesi, aksi halde YSK üyelerinin hepsinin tek tek yasal sorumluluklarının doğacağını ve bunun gereği için yasalara aykırı davranan kurul üyelerinin yasal takibata uğraması için gerekeni yapacağımızı belirttik, ihtar amaçlı dilekçemizi verdik.
AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüştürülmüş bu kurumlardan bir beklentimiz yok. Ama bir kez daha yasal sorumluluklarını hatırlatmak, birilerinin yaptığı gibi yarın öbür gün bizi kandırdılardı, biz bunu bilmiyorduk dememeleri için 4’ncü kez YSK’ya başvuruda bulunduk. Bununda takipçisi olmaya devam edeceğiz. Her türlü yasadışılıklara, kanunsuzluklara, hukuksuzluklara karşı Halkın Kurtuluş Partisi halkımızın çıkarları için, ülkemizin çıkarları için mücadele etmeye devam edecek. Bu uğurda Ustamız Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi “Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir” bakış açısıyla mücadele ediyoruz, mücadeleye devam edeceğiz.”