Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşayan Gürkan Yiğit Hiçdönmez’e, 2019 yılında, Hisarönü Mahallesi’nde yolun karşısına geçmek için beklediği sırada …
Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşayan Gürkan Yiğit Hiçdönmez’e, 2019 yılında, Hisarönü Mahallesi’nde yolun karşısına geçmek için beklediği sırada bir araç çarptı. Çarpmanın etkisiyle yaklaşık 150 metre sürüklenen Hiçdönmez’in sol bacağı koptu ve beyin kanaması geçirdi. Özel bir hastanede 6 saat süren ameliyatın ardından önce Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sonra da Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Hiçdönmez, 8 ay da yoğun bakımda kaldı.
‘BENDEN BAŞKA KİMSESİ YOK’
Antalya’da, 2 yıldır yatağa bağımlı yaşayan yüzde 100 engelli Gürkan Yiğit Hiçdönmez, en büyük desteği babasından görüyor. Baba Coşkun Hiçdönmez’in en büyük hayali ise oğlunun iyi bir tedavi olup sağlığına kavuşması. Hiçdönmez, Gürkan Yiğit bir yaşındayken boşandığını, oğluna hem annelik hem babalık yaptığını anlattı. Hiçdönmez, başarılı ve herkes tarafından sevilen bir çocuk olduğunu söylediği oğlunun, kaza sonrası engelli kaldığını belirterek, “Oğlum, spora gidiyordu, çok yetenekliydi. Hayalleri vardı. İstanbul’dan Marmaris’e tatile gelen çift, alkollü hızlı araç kullandı ve oğluma yolun kıyısında beklediği sırada çarptı. Aslında arabayı kadın kullanırken eşi yer değiştirip kazayı üstlendi. Olaya takipsizlik kararı verildi” dedi.
‘MAĞDUR OLDU’
Ambulansın olay yerine geç geldiğini iddia eden Coşkun Hiçdönmez, “Yoldan geçen bir doktor oğluma ilk müdahaleyi yaptı. O doktor olmasaydı oğlumu kaybediyorduk. Ambulans geldikten sonra çocuğumu, Marmaris Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hastanede doktor olmadığından dolayı 4 saat mağdur oldu. Özel bir hastanede çalışan beyin cerrahı arkadaşım gelip, oğlumun sevkini yaptılar. Oğlum 6 saat ameliyatta kaldı. 8 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra kendi çabalarımla hastanenin yanında ev buldum. Oğlumla bu evde yaşıyoruz” diye konuştu.
‘İYİ BİR TEDAVİ OLMASINI İSTİYORUM’
Oğluna gözü gibi baktığını belirten Coşkun Hiçdönmez, temizliğini yaptığını, mama yedirdiğini ve boğazındaki trakeostomi nedeniyle sürekli aspirasyon yaptığını anlatarak, “Oğlumun benden başka kimsesi yok. Zor durumdayım. Gece gündüz oğluma bakmak zorundayım. Markete alışverişe bile gidemiyorum. Tek başıma onu temizliyorum. Normal yemek yiyemiyor. Mideden mamayla besliyorum. Şu an bitkisel hayatta gibi. Sadece su içebiliyor, mama yiyebiliyor. Bazen ne yapacağımı şaşırıyorum. 2 yıldır fiziksel tedavisini kendim yapıyorum. Normalde bu tür çocukların fizyoterapi alması gerekiyor. Tek istediğim çocuğumun sağlığına kavuşması. O daha genç bir çocuk. İyi bir tedaviyle ayağa kalmasını istiyorum” dedi.