Eğitimciler durumu, üniversitelerin boş kalan kontenjanlarını doldurmak amacıyla yapıldığını, ekonomistler ise, öğrenci sayısının artmasıyla …
Eğitimciler durumu, üniversitelerin boş kalan kontenjanlarını doldurmak amacıyla yapıldığını, ekonomistler ise, öğrenci sayısının artmasıyla işsizlik rakamlarına gençlerin yansıtılmayacağını böylelikle oranı düşük göstermek için bu adımın atıldığını söyledi.
YÖK üyelerinin dahi toplantıdan 20 dakika önce öğrendiği barajın kaldırılması, üniversitelerdeki mevcut sorunların üzerine yenilerini ekleyecek.
ÖĞRENCİLER NEREDE KALACAK?
Gerçek Gündem’den Sami Menteş’in haberine göre, barajların kalkmasıyla birlikte boş kalan kontenjanların da dolması hedefleniyor. Peki, bu durumda öğrenciler nerede kalacak?
Hatırlanacağı üzere, üniversitelerin açılmasıyla yurt sorunu baş göstermiş, ülkenin farklı şehirlerinde öğrenciler “Barınamıyoruz” eylemlerine başlamıştı. Türkiye’de devlet yurtlarının kapasitelerinin mevcut öğrencileri dahi karşılamaktan uzak, özel yurtların da fiyatlarının yüksek olduğu göz önünde bulundurulursa, artan öğrenci sayısı yeni bir barınma krizini beraberinde getirecek.
MEZUNLAR NE YAPACAK?
Türkiye’de üniversite mezunu gençlerin, okudukları alanda iş bulmaları her geçen sene daha da zorlaşıyor. Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu giderek büyürken, alanlarında iş bulamayan gençler, farklı sektörlere yöneliyor.
Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte yeni bir krizin daha çıkması ise tartışma konusu oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her üniversiteyi bitirdiği zaman iş sahibi olacak diye de bir şey yok. Bunu dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız” sözleriyle konuya bakışını daha önce açıklamıştı.
Eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2020 yılında yaptığı açıklamada, “Asıl projemiz meslek liselerini güçlendirerek üniversitedeki yığılmayı azaltmak istiyoruz. Üniversite öğrencisi sayısı çoksa o ülkede sorun vardır. Az öğrenci sayısı varsa başarılıdır” ifadelerini kullanmıştı.
Selçuk’un “Sanayici bizden nitelikli ara iş gücü istiyor. Herkes üniversiteli olmak zorunda değil. ‘Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa’ durumu var yani” şeklindeki sözleri eğitimdeki plansızlığı gözler önüne sermişti.
KALİTE GİDEREK DÜŞÜYOR
Üniversitelerdeki öğrenci sayısı artarken, akademideki kalite ise her geçen yıl daha da kötüleşiyor. QS World University Rankings 2022 sonuçlarına göre, dünyanın dört bir yanından toplam 1300 üniversite arasında Türkiye’den sadece 21 üniversite sıralamalarda yer buldu.
QS World University Rankings 2022’de dünyanın en iyi üniversiteleri listesinde birinciliği Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) aldı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün ardından ilk 10’da deyim yerindeyse yer yerinden oynamış görünüyor. Dünyanın en saygın eğitim kurumlarından biri olan Harvard Üniversitesi, ilk üçten düşerek yerini İngiltere’nin ve dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Oxford Üniversitesi’ne bıraktı. Oxford’u ise ezeli rakibi Cambridge Üniversitesi takip ediyor.
QS dünya üniversite sıralaması, ilk 500 içerisinde bu yıl Türkiye’den hiçbir üniversite yer almadı!
QS 2021 listesinde 465. sırada yer alan Koç Üniversitesi, büyük bir düşüş yaşayarak 511. sıraya geriledi. Sıralamalardaki bin 300 üniversite arasında sadece 21 Türk üniversitesi yer aldı. Türkiye’nin en iyi üniversite sıralaması listesinde ilk binde olan 9 üniversite şu şekilde:
Koç Üniversitesi, 511
?Sabancı Üniversitesi, 541?
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 551
Bilkent Üniversitesi, 591?
Boğaziçi Üniversitesi, 701
İstanbul Teknik Üniversitesi, 801 ?
Ankara Üniversitesi, 801
Hacettepe Üniversitesi, 801?İ
stanbul Üniversitesi, 801
“PROPAGANDA MALZEMESİ YAPACAĞI ÖĞRENCİ SAYISINI ARTTIRMAYI AMAÇLIYOR”
Eğitimde yaşananları Gerçek Gündem’e değerlendiren Eğitim Uzmanı Ali Taştan, öğrencilerin barınması için dahi elle tutulur bir adım atılmadığını belirterek, “Dört işlemi yapamayan, okuduğunu anlayamayan öğrenciler dahi üniversiteye girebilecek. Tek net yapmaları yeterli… Üniversite diplomalarını alan öğrencilerin büyük çoğunluğunun alanlarında istihdam edilme ihtimalleri yok. Türkiye, bu sürecin sonunda bolca diploma sahibi manav, çırak, bakkal, tamirci görecek” dedi.
Akademideki kalitenin her geçen yıl daha da düştüğünü kaydeden Taştan, “Öğrencilerin sayısı artınca, kontenjanların dolunca mevcut sorunlar çözülmüyor. Belki vakıf üniversitelerinin biraz hafifleyen kasaları dolar… AKP hükümeti, akademideki sorunları çözüp, kaliteyi arttırmak yerine sadece propaganda malzemesi yapabileceği öğrenci sayısını arttırmayı amaçlıyor. Ama bilinmelidir ki buradan Türkiye kazançlı çıkmaz” ifadelerini kullandı.