Yeni Zelanda, Pasifik adalarından gelen göçmenlere uygulanan operasyonlardan dolayı özür diledi

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden gelen göçmen işçilere yönelik 1970’li yıllarda uygulanan “ırkçılık temelli şafak baskınlarına” maruz kalanlardan özür diledi. Adını polisin vize süresi dolmuş kişilerin evlerine ve iş yerlerine sabah erken saatlerde düzenlediği operasyonlardan alan “şafak baskınları”, vize süresi bitenler daha çok İngiltere, Avustralya ve Güney Afrika’dan olsa da Pasifik’teki ada ülkelerden gelen göçmenlerin geri gönderilmesini hedefliyordu.

Auckland belediye binasında, uygulamadan etkilenen ailelerin de katılımıyla düzenlenen özür töreninde konuşan Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden gelen göçmen işçilerin, özellikle kökenleri nedeniyle hedef alındıkları baskınların acısını çekmeye ve yaralarını taşımaya devam ettiğini dile getirdi ve “koşulsuz” olarak özür diledi.

Pasifik ülkelerinden gelenler haricinde hiç kimsenin evine baskın yapılmadığını vurgulayan Ardern, “Avrupalılara yönelik hiçbir baskın ya da rastgele bir işlem yapılmadı” dedi. Ardern, resmi özrün bir parçası olarak hükümetinin, Pasifik topluluklarına yönelik akademik ve mesleki burs için 2.1 milyon Yeni Zelanda Doları (1.5 milyon ABD Doları) ayıracağını, Samoa, Tonga, Fiji ve Tuvalu’dan gençler için 1 milyon dolar değerinde liderlik bursu sağlayacağını kaydetti.

TONGA PRENSESİ AĞLADI

Tonga Prensesi Mele Sui’ilikutapu, Yeni Zelanda hükümetinin, Tonga halkına “insanlık dışı ve adil olmayan” tutumundan ötürü özür dilemesini memnuniyetle karşıladığını söylerken gözyaşlarını tutamadı.

Yeni Zelanda, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından binlerce göçmeni kabul etmişti. Ancak 1970’lerin başlarındaki ekonomik kriz ve artan işsizlik, göçmenlerin hedef tahtasına oturtulmasına neden oldu. 1974’ten başlayan baskınlar, 10 yıl kadar sürdü ve 1980’lerin başında son buldu. Yeni Zelanda’nın Samoa doğumlu Pasifik Halkları Bakanı Aupito William da bu operasyonların kurbanıydı.