Kategoriler: Kültür Sanat

Yaşasın müzik, yaşasın sanat, anlamayana inat!

İstanbul, ülkenin en büyük kenti, metropol olarak kültür açısından da farklı zenginliklere sahip. Yıl sonu, yılbaşı konserleri derken kısa bir süre içinde, biraz görevim, biraz da ilgim gereği, dört ayrı konserde farklı senfoni orkestraları izledim. İş Sanat’ın geçici olarak kullandığı Uniq sahnede izlediğimiz şef Rengim Gökmen yönetimindeki Gedik Filarmoni Orkestrası’nın yeni yıl konseri eşlik ettikleri solistler soprano Olga Peretyatko ve tenor Mert Süngü’yle kulakların pasını sildi. Kariyerini yurtdışında sürdüren Mert Süngü, yüz akı bir tenor olarak sesiyle ve sahnesiyle gurur verdi.

ÜNLÜ ŞEF JOJİ HATTORİ

CRR Konser Salonu’nda Viyana Oda Orkestrası, neredeyse bir senfoni orkestrası zenginliğindeydi. Şefi Joji Hattori ise dünyaca ünlü bir keman virtüözü. Konseri izleyebilmiş olmak bir ayrıcalıktı. Viyana’ya gitmiş kadar olduk. Borusan Senfoni Orkestrası, İstanbul’un en zengin, en beğenilen orkestralarından biri. Zorlu PSM’de verdikleri yılbaşı konseri ve eşlik ettikleri keman virtüözü Sergei Dogadin seyircilerin büyük ilgisine mazhar oldu. Orkestranın, Zorlu PSM’nin büyük salonuna bile ancak sığdığını görmek ise müzikseverler için gurur kaynağı oluyordu.

DEĞİŞİK BİR ÇALGI

İzlediğim son konser, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın, AKM Tiyatro Salonu’nda solist Sergey Malov’a eşlik ettiği konserdi. Genç yaşına karşın, kariyerindeki yarışma birincilikleri ve ünlü eğitim kurumlarından aldığı diplomalarıyla göz dolduran Sergey Malov, keman, viyola, barok keman ve violoncello da spalla çalıyor. İstanbul’da da Dmitriy Badiarov yapımı bir enstrüman çaldı. İlk kez gördüğüm violoncello da spalla, iri yarı genç sanatçının bile göğsüne ancak sığacak kadar büyük bir keman diyelim. Çalması da kolay değil, seçtiği Friederich Gulda’nın konçertosu enstrümanı gibi sıra dışıydı: “Caz, menuet, rock, bir parça polka, bir marş ve solistin doğaçlama yapması gereken bir kadans” bu konçertodakilerin sadece bir kısmı! Yarım saatlik konçertoda tango ritimleri bile hissediliyordu ve dinleyiciler müziği o kadar beğendi ki her arada alkış tuttu, şefin alkışlamayın işaretlerine rağmen! İlk bölümde orkestranın sadece küçük bir bölümü sahnede yer almıştı. İkinci bölümde, orkestra bütün müzisyenleriyle sahneyi doldurdu ve Mozart seslendirdi. İstanbul’da yaşamanın keyfiydi on günde dört farklı orkestra ve mükemmel dört konser dinleyebilmiş olmak… Onun için diyorum ki sanatı sadece kendi coğrafyasının, kültürünün ve hatta dini inanışlarının kapsamında üretilenlerle sınırlı tutanlara rağmen, yaşasın sanat, yaşasın müzik. Çünkü sanat ve müzik, sınırlar içine hapsedilemez, evrenseldir, bütün duyarlı insanlar içindir, yeter ki biraz eğitilmiş ve ulaşabilmiş olsunlar!

Paylaş

Son Haberler

İzmit’de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika

İzmit'de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika Genel olarak erkeklerin diğer deyişle, Hepimizin hayatı kendine göre…

2 sene Önce

Galatasaray, Barcelona’ya gol izni vermedi

Galatasaray'ın deplasmanda Barcelona'yla 0-0 berabere kaldığı maçta ilginç bir istatistik ortaya çıktı.Kalesini gole kapatan Galatasaray,…

2 sene Önce

İspanyol kaleci devleşti!: Barcelona 0-0 Galatasaray

UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda deplasmanda Barcelona ile karşılaşan Galatasaray, müsabakayı 0-0 berabere tamamlayarak…

2 sene Önce

CHP’li Özgür Özel’den iktidara Türkiye Varlık Fonu tepkisi

Türkiye Varlık Fonu ile LYY Telekomünikasyon AŞ arasında Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil…

2 sene Önce

Trendyol kadın girişimcileri dijitalleştiriyor, işlerini büyütmelerine katkı sağlıyor

UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan…

2 sene Önce

İbrahim Kalın: Savaşın sona ermesi için nihai karar Putin’den gelecek

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı CNN International canlı yayınında Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk…

2 sene Önce

Gezinme deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz.