Kategoriler: Gündem

Yargıtay’dan ‘aldatan kadın ve kaynana’ kararı

Aile Mahkemesine başvuran davacı koca, eşinin özel görüntülerini başka erkeklerle paylaştığını öne sürerek boşanma davası açtı. Davalı kadının, eşinin annesine (kayınvalidesine) ‘geri zekalı’ diye hakaret ettiğine dikkat çeken Aile Mahkemesi kararında, ortak çocuğa kötü davrandığı, çok sayıda erkekle telefonda yazıştığı ve bu erkeklere özel görüntülerini göndermesi sebebiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vurgulandı. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi.

Kararı davalı kadın istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, davalı kadının bu kusurlu davranışları yanında, davacı erkeğinde eşine şiddet uyguladığı, evden çıkmama konusunda baskı yaptığı ancak yine de kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, davalı kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verdi. Davalı kadın bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.

KUSUR SAYILDI

Emsal nitelikte bir karara imza atan 2. Hukuk Dairesi, kayınvalideyle aynı evde yaşamaya zorlamayı kusur saydı.

Kararda şöyle denildi:

“Davalı kadının, eşinin annesine ‘geri zekalı’ diye hakaret ettiğine yönelik tanık beyanının zamanı belli olmayan soyut beyan niteliğinde olduğu ortadadır. Kadının çok sayıda erkekle telefonda yazışması ve özel görüntülerini göndermesi vakıasının ise güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, davacı erkeğin mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, bağımsız konut temin etmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde davalı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davacı erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”

Son Haberler

İzmit’de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika

İzmit'de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika Genel olarak erkeklerin diğer deyişle, Hepimizin hayatı kendine göre…

3 sene Önce

Galatasaray, Barcelona’ya gol izni vermedi

Galatasaray'ın deplasmanda Barcelona'yla 0-0 berabere kaldığı maçta ilginç bir istatistik ortaya çıktı.Kalesini gole kapatan Galatasaray,…

3 sene Önce

İspanyol kaleci devleşti!: Barcelona 0-0 Galatasaray

UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda deplasmanda Barcelona ile karşılaşan Galatasaray, müsabakayı 0-0 berabere tamamlayarak…

3 sene Önce

CHP’li Özgür Özel’den iktidara Türkiye Varlık Fonu tepkisi

Türkiye Varlık Fonu ile LYY Telekomünikasyon AŞ arasında Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil…

3 sene Önce

Trendyol kadın girişimcileri dijitalleştiriyor, işlerini büyütmelerine katkı sağlıyor

UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan…

3 sene Önce

İbrahim Kalın: Savaşın sona ermesi için nihai karar Putin’den gelecek

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı CNN International canlı yayınında Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk…

3 sene Önce

Gezinme deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz.