FETÖ’nün kumpas soruşturmalarından “Amirallere suikast” iddialarıyla ilgili soruşturma sürecinde hakkında ikinci kez gözaltı kararı çıkarılan …
FETÖ’nün kumpas soruşturmalarından “Amirallere suikast” iddialarıyla ilgili soruşturma sürecinde hakkında ikinci kez gözaltı kararı çıkarılan Yarbay Ali Tatar, geride “Şunu bilin ki en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum” satırlarıyla isyanını dile getirdiği bir mektup bırakarak yaşamına son verdi. Yarbay Ali Tatar’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 12 yıl geçti. Tatar ailesinin acısı ise hâlâ ilk günkü gibi taze. Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar, “Ali hep bizim yanımızda, bizimle yaşıyor. Öyle hissediyoruz” diyor.
‘ATATÜRKÇÜYDÜ, VATANSEVERDİ’
Eşi Nilüfer Tatar’ın acısı ilk günkü gibi taze. Tatar, 2009 yılından bu yana özlemle acıyla 12 yıl geçtiğini dile getirerek “Planladığımız gibi değil ama Ali’nin bize bıraktığı yaşantımızı devam ettirmeye çalıştığımız 12 yıl. Ali hep bizim yanımızda, bizimle yaşıyor. Öyle hissediyoruz. Zaman geçiyor ama her şey dün olmuş gibi çok yakın. Ali, iyi kalpli, disiplinli, başarılı bir askerdi. Ali doğayı, hayvanları, müziği tiyatroyu çok severdi. Ali çocukları, yaşlıları çok severdi. Ali çok iyi bir eş, çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir dosttu. Ali bu karanlık çetenin içinde önemli bir hedefti. Ali Atatürkçüydü, Ali vatan severdi” dedi. Tatar şöyle devam etti: “Gazetelerde televizyonlarda kin kusan, insanlara alçakça iftira atan, kumpas kuranların bir kısmı hapiste, bir kısmı kaçtı, bazıları da tahliye oldu, bazıları hâlâ TV kanallarında gazetelerde ve devlet kurumlarında görevlerine devam ediyorlar. Hiçbir pişmanlık duymuyor bu alçaklar. Hukuka, adalete kıydılar. Biz bu karanlık düşünceleri yapanları gelecek kuşaklara anlatacağız. Mücadele edeceğiz ki tekrar bu zihniyetler yaşama olanağı bulmasınlar. Herkesin özgür demokrasi ve adil bir hukuk devletine gün geçtikçe daha da ihtiyacı oluyor.”