Yıllardır hayâlini kurduğu otomobili almak için internet başına geçen, tüketici, beğendiği bir otomobili tespit etti. İlan sahibine ulaşan …
Yıllardır hayâlini kurduğu otomobili almak için internet başına geçen, tüketici, beğendiği bir otomobili tespit etti. İlan sahibine ulaşan tüketici, kaparo olarak 100 TL verilen hesap numarasına yatırdı. Aradan günler geçmesine rağmen ilan sahibine bir türlü ulaşmayı başaramayan tüketici, dolandırıldığını anlayınca Cumhuriyet Savcılığı’nın yolunu tuttu.
Yapılan soruşturmada araç almak isteyen onlarca kişiden 100’er TL kaparo alan dolandırıcının kimliği tespit edildi. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, sanık ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Sanık, kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay emsâl bir karara imza attı.
Yüksek Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi:
“Kaparo olarak yatırılan paranın sanık tarafından çekildiği ancak sanığın suça konu aracın satışını katılana vermediği ve teslimini de yapmadığı ortadadır. Katılanın da bir daha sanığa ulaşamadığı, sanığın bu şekilde haksız menfaat sağladığı, sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç vasfında hata yapıldığına ve verilen kararın yasalara aykırı olduğuna dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet hükmünün onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”