Pandemi döneminin ilk günlerinde vaka artışlarıyla gündeme gelen Zonguldak, ekim ayının ilk günlerinden itibaren Türkiye genelinde vaka …
Pandemi döneminin ilk günlerinde vaka artışlarıyla gündeme gelen Zonguldak, ekim ayının ilk günlerinden itibaren Türkiye genelinde vaka oranlarındaki artışlarla tekrar gündeme geldi.
Geçen hafta açıklanan 25 Eylül-1 Ekim illere göre her 100 bin kişide görülen Covid-19 vaka sayıları tablosunda 557,17 vaka yoğunluğuyla ilk sıradaki Zonguldak, dün açıklanan 2-8 Ekim tablosunda 5,41’lik azalışa rağmen 551,76 ile yine ilk sırada yer aldı. Vaka oranındaki yükselişle iki haftada üst üste ilk sırada olan Zonguldak’ta, “Hayat Eve Sığar” uygulamasında kentin birçok noktası tamamen kırmızıya döndü.
“İNAKTİF AŞILARIN ETKİNLİĞİ AZALDI”
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihal Pişkin, aşılanmanın koronavirüsle mücadelede en önemli etken olmaya devam ettiğini söyledi. Zonguldak’ta aşılanma oranlarının Türkiye ortalamasında olduğunu ancak üçüncü doz aşılanmada ise istenilen düzeyde olunmadığını düşündüğünü ifade eden Prof. Dr. Pişkin, “Şubat ayında ülkemizde başlayan aşılanma, inaktif bir aşı olan Çin aşısı Sinovac ile başlamıştı. İnaktif aşılarda etken bir zaman sonra azalmaya başlıyor. Bu aşılanmayla 6 ay nispeten iyi gittik. Çift doz Sinovac aşılanmayla ileri yaş nispeten korundu. Kapanmalar da mevcuttu o zaman. Ardından inaktif aşıların etkinliği azaldı. Hepimiz biliyoruz ki varyant dediğimiz virüste de bir tür mutasyonlar meydana geldi. Aşıların bu mutasyonlarda biraz daha etkisi az olduğu konusunda bilimsel çalışmalar var. Geçen sene başlayıp, ileri yaştan başladığımız aşılama popülasyonunda antikor düzeylerinin düştüğünü görüyoruz. Bu nedenle ileri yaş ve sağlık çalışanlarına 3’üncü doz aşı tanımlandı. Bu 3’üncü dozda istenilen oranlarda olmadığımızı görüyoruz” dedi.
“ÜÇÜNCÜ DOZ AŞI MUTLAKA OLUNMALI”
Prof. Dr. Pişkin, özellikle iki doz Sinovac aşı olan kişilerin üçüncü doz aşılarını mutlaka olmaları gerektiğini ifade etti. Zonguldak’ta kendilerine başvuran hastaların çoğunun iki doz Sinovac aşı olan hastalardan oluştuğunu belirten Prof. Dr. Pişkin, şunları söyledi:
“Bunların çoğu hastaneyi yatış gerektiren durumlarla karşımıza geliyorlar. İki doz aşılamada oranlar kabul edilebilir düzeylerde diyebiliriz belki ama zamanın geçmesiyle birlikte etkinliğinin azaldığını öngördüğümüz aşıda, iki doz aşılı olan popülasyonda hastalanma adına ciddi bir artış yaşıyoruz, Zonguldak ili içerisinde. Eylül ayı itibarıyla tüm dünya ve ülkemizde olduğu gibi çocuk ve gençlerde de vaka artışları gözlendi. Bunlardan kaynaklanan etkinliği düşmüş ya da koruyuculuğu azalmış yaşlı gruba da bir bulaş olması söz konusu. İki doz aşı vakti zamanında yeterliydi ama özellikle inaktif aşı olan Sinovac olanlar üçüncü doz aşılarını mutlaka yaptırması gerekli. Zonguldak’ta kaç kişi üçüncü doz oldu bilmiyoruz ama Türkiye de 10 milyon doz üçüncü doz aşılanma olduğu söylenmekte. İki doz aşılamanın çok çok altında olduğunu görüyoruz. Zonguldak, yaşlı nüfusunun fazla olduğu bir ilimiz. Öyle olunca da ileri yaş popülasyonunda hastalanma daha ağır olabiliyor. Zonguldak’ta kronik astım ve ciğer hastalıkları çok fazla. Bu hastalara koronavirüs bulaştığı zaman çok daha fazla hastaneye yatış yaparak tedavi oluyorlar. Bu da hastane yatış oranlarımızdaki artışa neden olabiliyor. Halkımızı üçüncü doz aşılanmada daha duyarlı olmaları konusunda uyarmak istiyorum.”