İsviçre’deki Zürih Üniversitesi Hastanesi’ndeki araştırmacılar, Covid-19 hastalarından alınan kanları analiz etti ve belirli antikorların düşük …
İsviçre’deki Zürih Üniversitesi Hastanesi’ndeki araştırmacılar, Covid-19 hastalarından alınan kanları analiz etti ve belirli antikorların düşük seviyelerinin, uzun süreli Covid geliştirenlerde, hızla iyileşen hastalara göre daha yaygın olduğunu buldu.
Hastanın yaşı, Covid-19 semptomlarının ayrıntıları ve astımın olup olmadığına ilişkin veriler birleştirildiğinde bu antikor imzası, doktorların insanların uzun süreli hastalık geliştirme riskinin orta, yüksek veya çok yüksek olup olmadığını tahmin etmelerine izin verdi.
Çalışmayı yöneten immünoloji profesörü Onur Boyman, “Genel olarak, bir antikor imzasını tanımlamanın, uzun süreli Covid geliştirme riski yüksek olan hastaların erken tanısına yardımcı olacağını ve bunun da uzun süreli Covid için araştırma, anlayış ve nihayetinde hedeflenen tedavileri kolaylaştıracağını düşünüyoruz” diye konuştu.
NTV’nin aktardığına göre, Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışma kapsamında ekip, Covid-19 testi pozitif çıkan 175 kişi ve kontrol grubuna dahil edilen 40 sağlıklı gönüllü üzerinde çalıştı. Semptomlarının zaman içinde nasıl değiştiğini görmek için doktorlar, ilk enfeksiyonlarından sonra bir yıl boyunca Covid-19 hastalarının 134’ünü takip etti.
DÜŞÜK ANTİKOR SEVİYELERİNE DİKKAT
Katılımcılar üzerinde yapılan kan testleri, post-akut Covid-19 sendromu (Pacs) olarak da bilinen uzun süreli Covid geliştirenlerin, düşük IgM ve IgG3 antikor seviyelerine sahip olma eğiliminde olduğunu gösterdi.
Bir kişi Covid-19’a yakalandığında IgM hızla yükseliyor. IgG antikorları ise IgM’den sonra yükseliyor ve daha uzun süreli koruma sağlıyor.
Bununla birlikte bilim insanları, antikor imzasını belirlemek için, hastanın yaşını, astımı olup olmadığı bilgisini ve semptomlarının ayrıntılarıyla birleştirdi. Ayrıca, formülün doğruluğunu test etmek için altı ay boyunca takip edilen 395 Covid-19 hastasından oluşan ayrı bir grubu incelediler.
Diğer taraftan, bu formül, bir kişinin enfekte olmadan önce uzun süre Covid riskini tahmin ediyor, çünkü semptomlarının ayrıntılarına ihtiyaç duyuluyor.
Ancak, çalışmanın yazarlarından, Dr Carlo Cervia, astımı olan ve IgM ile IgG3 seviyeleri düşük olan kişilerin, kendilerini potansiyel olarak uzun Covid için riskli sayabileceklerini söyledi.
UZUN COVİD-19 HASTALARINA ERKEN TEDAVİ SUNULABİLİR
Cervia, “Araştırmamızın sonuçlarının, uzun süreli Covid hastalarının tedavisini iyileştirmesinin yanı sıra, astım hastaları gibi yüksek risk gruplarını aşı olmaya ve böylece uzun süreli Covid’i önlemeye motive etmesi bekleniyor” dedi.
Sonuç olarak, uzun süreli Covid için etkili bir tedavi olmamasına rağmen, kimin en fazla risk altında olduğunu bulmak, doktorların hastaların erkenden tedavi etmesini sağlayabilir. Antikor tedavileri, antiviraller ve antiinflamatuar ilaçlar yoluyla enfeksiyonun daha iyi kontrolü, uzun Covid riskini azaltmaya yardımcı olabilir ve aşılar uzun süreli Covid semptomlarını hafifletebilir.
UZUN COVİD NEDİR?
Yeni tip koronavirüsten (Covid-19) iyileşen binlerce insan, aylar sonra günlük hayatına dönmesini zorlaştıran semptomlarla mücadele etmeye devam ediyor. Hastaların, kronik yorgunluk ve bilişsel problemlerin birçok semptomunu bildirmesiyle oluşan durum “uzun süreli Covid” olarak adlandırılıyor.
Uzun süreli Covid-19 semptomları arasında “yorgunluk”, “saç kaybı”, “kalp ritmi bozukluğu”, “bilişsel problemler”, “baş ağrısı”, ” kas ağrısı”, “nefes almada güçlük”, “odaklanma problemi”, “üşüme ve titreme”, “uykusuzluk”, “halüsinasyon görme”, “ishal” ve “yüksek ateş” gibi semptomlar yer alıyor. Araştırmacılar, bu semptomların, organlara, bağışıklık sistemine ve sinir sistemlerine verilen hasar nedeniyle corona virüsün ‘sonradan etkileri’ olduğuna inanıyor.
Diğer taraftan doktorlar bu durumu, ilk enfeksiyondan on yıldan daha uzun bir süre sonra gelişebilen, yeterince anlaşılamayan bir durum olan polio sonrası sendroma benzetiyor.