Türk astronomi fotoğrafçısı Dr. Özsaraç’ın, Hubble Uzay Teleskobu’nun çektiği ham görüntüyü işleyerek renklendirdiği bir diğer fotoğraf ise 13 …
Türk astronomi fotoğrafçısı Dr. Özsaraç’ın, Hubble Uzay Teleskobu’nun çektiği ham görüntüyü işleyerek renklendirdiği bir diğer fotoğraf ise 13 Ağustos günü NASA tarafından “Dünya’da Günün Astronomi Fotoğrafı” olarak seçilerek internet sitesinde paylaşılmıştı.
Özsaraç, AA muhabirine, NASA tarafından fotoğraflarının ilgi görmesinden büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
“Günün astronomi görseli’ diye NASA’nın bir sayfası var. 1990’lı yıllardan beri dünyanın en büyük astrofotoğraf arşivi diyebilirim. Orada her gün bir fotoğraf seçip yayımlıyorlar. Prestijli bir ödül ve dünyanın birçok yerinden binlerce insan her gün fotoğraf yolluyor. Çok dikkatimi çeken ve farklı olduğunu düşündüğüm çalışmaları zaman zaman gönderdim.
13 Ağustos’ta ilk fotoğrafımı seçtiler ve ben çok mutlu oldum. 24 saat boyunca dünyadaki astronomi ile ilgilenen birçok insanın beğeni ve ilgisine sunuldu. İkinci olarak 14 Aralık’ta da ikinci fotoğrafımı seçip yayımladılar. Bana daha önceki mailden daha farklı bir mail göndermişlerdi. İnceleyin alttaki açıklamanın fotoğrafınızı tam olarak açıklayıp açıklamadığını, hata varsa bize söyleyin çünkü geri dönüşü zor olabilir dediler üç gün öncesinden. Karşılıklı istişareden sonra yayımladılar.”
Türkiye’de astrofotoğrafçılıkla uğraşan belirli insanların olduğunu ifade eden Özsaraç, “Kendileri çekip kendileri paylaşan astronomi fotoğrafçılar var. Ama benim yaptığım şekilde sadece ham verileri indirip işleyip paylaşan kimse yok bildiğim kadarıyla. Olsaydı mutlaka bir şekilde sosyal medyadan haberim olurdu. Zaman zaman bana fikir danışanlar oluyor ama onlardan da paylaşanlar çok az çıkıyor. Ama böyle yoğun bir şekilde ilgilenen yok.” diye konuştu.
“BİR HİÇ OLARAK BİRBİRİMİZE KÖTÜLÜK YAPMAYALIM”
Uzay fotoğraflarının kendisine derin anlamlar yüklediğini söyleyen Özsaraç, şunları kaydetti:
“Baktığımızda bu cisimler çok büyük mesafeler. Yüz binlerce yılda kat edilemeyecek mesafeler. Sadece parmağınızın iki arasında sığabilecek gibi ekranda ama aslında o aradaki mesafeler yüz binlerce yılda ancak gidilebilecek mesafeler. İnsan bunu düşündüğü zaman Dünya’nın orada bir hiç olduğunu düşündüğünüzde, üzerindeki insanların da hiç artı hiç olduğunu hayal edip bu küçücük dünyada insanlar birbirlerine kötülük yapmamalı diye düşünüyor insan. Bir hiç olarak birbirimize kötülük yapmayalım. Kötülüklerle uğraşmayalım. Gayem biraz da bu aslında.”
NASA, Özsaraç’ın işlediği fotoğrafla, “Bazıları için arı kovanı gibi görünebilir. Gerçekte, Hubble Uzay Teleskobu’ndan alınan bu görüntü, içinde güçlü jetler yayan genç bir yıldız olan Herbig-Haro 666’nın bulunduğu, üç ışık yılı uzunluğundaki kozmik bir toz sütununu yakalıyor. Yapı, gökadamızın en büyük yıldız oluşum bölgelerinden biri olan ve güney göklerinde yaklaşık 7 bin 500 ışık yılı uzaklıkta parlayan Karina Bulutsusu’nun içinde yer almaktadır. Sütunun katmanlı dış hatları, Karina’nın bazıları hala bulutsunun içinde oluşan genç, sıcak, büyük kütleli yıldızların rüzgarları ve radyasyonuyla şekilleniyor. Kızılötesi ışıkta toz bulutuna nüfuz eden bir görüntü, hala gizlenmiş bir bebek yıldızdan dışarı doğru patlayan iki, dar, enerjik jeti daha iyi gösteriyor.” bilgisini de paylaştı.
Özsaraç’ın işlediği fotoğrafa “https://apod.nasa.gov/apod/ap211214.html” adresinden ulaşılabiliyor.