enflasyonemeklilikötvdövizcovid19kktc
DOLAR
34,3443
EURO
36,3433
ALTIN
2.842,30
BIST
9.420,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cuma Az Bulutlu
12°C
Cumartesi Az Bulutlu
12°C
Pazar Hafif Yağmurlu
14°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
14°C

Türkiye’nin kredi notunu düşürmüştü: Fitch, kararın gerekçesini açıkladı

Fitch Ratings, Türkiye’nin yüksek enflasyona karşı kırılganlığı da dahil olmak üzere pek çok faktörü gerekçe göstererek kredi notunu daha da …

Türkiye’nin kredi notunu düşürmüştü: Fitch, kararın gerekçesini açıkladı
12.02.2022 12:36
A+
A-

Türkiye’nin kredi notunu düşürmüştü: Fitch, kararın gerekçesini açıkladı

Fitch Ratings, Türkiye’nin yüksek enflasyona karşı kırılganlığı da dahil olmak üzere pek çok faktörü gerekçe göstererek kredi notunu daha da düşürdü.

Fitch, Türkiye’nin notunu BB-‘den B+’ya indirerek “yatırım yapılabilir seviyenin” dört basamak altına düşürerek, Mısır ve Bahreyn ile aynı seviyeye getirdi. Derecelendirme şirketi, Türkiye’nin görünümünün negatif olduğunu da söyledi.

Politika kaynaklı olarak daha sık ve yoğun olarak yaşanan finansal stres dönemleri, Türkiye’nin yüksek enflasyon, düşük dış likidite ve zayıf politika güvenilirliği açısından kırılganlıklarını artırdı.

Fitch tarafından yapılan açıklamada, IDR notunun düşürülmesine ilişkin verilen kararının gerekçeleri başlıca şu şekilde sıralandı:

  • Politika kaynaklı daha sık ve yoğun finansal stres dönemleri, Türkiye’nin yüksek enflasyon, düşük dış likidite ve zayıf politika güvenilirliği açısından kırılganlıklarını artırdı. Fitch, yetkililerin döviz korumalı mevduatlar, hedeflenen kredi ve sermaye akışı önlemleri de dahil olmak üzere enflasyonu düşürmeye yönelik politika tepkisinin makroekonomik ve finansal istikrar risklerini sürdürülebilir bir şekilde hafifletmesini beklemiyor.
  • Ayrıca, Türkiye’nin genişlemeci politika karışımı; (derin negatif reel oranlar dahil) enflasyonu yüksek seviyelerde sabitleyebilir, kamu maliyesinin döviz kurundaki değer kaybına ve enflasyona maruz kalmasını artırabilir ve nihayetinde yurt içi güven üzerinde baskı oluşturabilir. Söz konusu durum ayrıca, uluslararası rezervler üzerindeki baskıları yeniden alevlendirebilir.
  • Yetkililer, finansal sistemin ‘liralaşmasını’ teşvik etmek için daha geniş bir stratejiyle birlikte döviz korumalı mevduatların getirilmesinin döviz kuru istikrarını destekleyeceğini ve bunun sonucunda enflasyonist baskıların azaltılmasını kolaylaştıracağını düşünüyor. Gerçek kişi mudilerden şirketlere ve yurt dışındaki Türk vatandaşlarına genişletilen yeni mekanizma kapsamında, liradaki değer kaybının nominal faiz oranından fazla olması durumunda vadeli mevduat sahiplerine kur farkı ödemesi yapılacak. 9 Şubat itibarıyla kur korumalı mevduatta 313 milyar TL birikti. Bu rakam, toplam mevduatın yüzde 5,8’ine denk geliyor. Getirilen vergi avantajlarıyla birlikte şirketlerin bu mekanizmaya katılımının artması bekleniyor.

“GÜVEN ÜZERİNDE OLUMSUZ BİR ETKİYE SAHİP”

  • Fitch’in görüşüne göre, yeni aracın güveni sürdürülebilir bir şekilde iyileştirme kapasitesinin, yüksek ve yükselen enflasyonun olduğu bir ortamda sınırlı. Ayrıca, bu aracın yurt içi döviz talebini azaltmakta başarısız olması durumunda, faiz oranları kullanılmadan döviz kuru istikrarının korunması, kredilerin yeni döviz müdahalesi veya verilen kredilerin dövize gitmemesi yönündeki önlemlerin yanı sıra ihracat gelirlerinin yüzde 25’inin satılmasını gerektiren yeni uygulamaya benzer ek sermaye akışı önlemleri gerektirecektir. Bu politika tepkileri, yurt için güven üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.
  • Türkiye’nin döviz likiditesi tamponları, benzerlerine göre düşük ve bu durum yüksek finansal dolarizasyon, uluslararası rezervlerin kırılgan yapısı ve değişten yatırımcı duyarlılığına karşı hassaslığı kaynaklı olarak risk yaratıyor. Kasım ve aralık aylarında baskı altında kaldıktan sonra brüt rezerv 114,7 milyar dolara, net rezerv 16,3 milyar dolara yükseldi ancak merkez bankasının swap hariç net döviz pozisyonu negatif bölgede olmaya devam ediyor.

“ULUSLARARASI REZERVLER BASKI ALTINA GİRECEK”

  • Son haftalarda azalan döviz oynaklığı ve döviz korumalı mevduatların devreye girmesi, lira mevduatlarının kısmen toparlanmasını sağladı ve dolarizasyonda bir miktar tersine dönmeye neden oldu. Plan, banka finansmanının istikrarına yönelik kısa vadeli riskleri azaltabilir, yakın vadede duyarlılığı iyileştirebilir ve sermaye oranları üzerindeki baskıyı hafifletebilir. Bununla birlikte, derinden negatif reel politika faizleri ve artan enflasyonun birleşimi, örneğin mudilerin güveninin sarsılması durumunda, finansal istikrar için riskler yaratır ve potansiyel olarak bankaların ve şirketlerin dış finansmana şimdiye kadarki esnek erişimini tehlikeye atabilir. Bu olumsuz senaryoda, döviz swapları ve zorunlu karşılıklar dahil olmak üzere bankaların döviz varlıklarının önemli bir kısmının merkez bankasında tutulması nedeniyle resmi uluslararası rezervler baskı altına girecek.
  • Türk bankaları, yüksek dış borç ödemeleri, varlık kalitesi üzerindeki etki (yabancı para cinsinden kredilerin yüzde 41’i) ve yüksek mevduat dolarizasyonu (yüzde 61,5) nedeniyle döviz oynaklığına karşı hassastır. Buna ek olarak, Fitch, düzenleyici kurum, amortismanın sermaye oranları üzerindeki etkisini yumuşatmak için düzenleyici toleransı uzatmış olsa da, yüzde 10’luk amortismanın sektör adi sermaye Tier 1 oranını yaklaşık 50 baz puan aşındırdığını tahmin ediyor.

DIŞ POLİTİKA

  • İç cephede, yükselen enflasyon ve liranın 2021’deki keskin değer kaybı nedeniyle hükümete verilen destek baskı altında kalmaya devam ediyor. Haziran 2023’e kadar yapılacak olan genel seçimlerin yakınlaşmasının dış politikayı büyük ölçüde etkilemesini bekliyoruz.
  • Jeopolitik gerilimler geçen yıl hafifledi ve Türkiye bölge ülkeleriyle ilişkilerini yeniden kurmaya çalıştı. Bununla birlikte, Türkiye’nin 2019’da Rus S-400 füze sistemini satın alması, ABD’nin YPG ile işbirliği yapması ve Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıklar gibi kilit dış politika sorunları çözülmemiş durumda. Rusya ile ilişkilerin evrimi, Türkiye’nin Ukrayna’ya verdiği destek ve silah satışları nedeniyle belirsizdir.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

escort izmit bursa escort şişli escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort beşiktaş escort ataşehir escort ligobet güvenilir mi antalya eskort antalya eskort bursa escort escort istanbul betvino giriş beylikdüzü escort mecidiyeköy escort sex hikaye milanobet giriş bakırköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris