Türkiye’nin emekli Büyükelçi Serdar Kılıç’ı özel temsilci olarak belirlemesiyle birlikte Erivan’ın da temsilcisini açıklaması bekleniyor. Özel …
Türkiye’nin emekli Büyükelçi Serdar Kılıç’ı özel temsilci olarak belirlemesiyle birlikte Erivan’ın da temsilcisini açıklaması bekleniyor. Özel temsilciler arasındaki ilk temasların ardından normalleşmenin yol haritası belirlenecek. Ankara-Erivan arasındaki yeni sürecin 2009’dakinden farklılıkları ise “arabulucusuz temas” ve “Ankara-Bakû eşgüdümü” olacak.
Karabağ’da geçen yıl Azerbaycan’ın kesin zaferiyle sonuçlanan 44 günlük savaşın ardından Türkiye’nin Ermenistan’a yaptığı “ilişkilerde yeni bir başlangıç” çağrısı, aradan geçen bir yılın ardından karşılık buldu. Ankara-Erivan hattındaki normalleşmenin başlayacağı ilk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından TBMM’de duyurulmuş ve iki ülke arasındaki normalleşme sürecinin yürütülmesi için özel temsilciler atanacağı açıklanmıştı. Çavuşoğlu, önceki gün Türkiye’nin eski Washington büyükelçilerinden Kılıç’ın özel temsilci olarak atanacağını bildirdi. Ermenistan’ın da temsilcisini duyurmasının ardından ilk diyaloğun bu iki isim arasında başlaması ve normalleşmenin yol haritasının belirlenmesi bekleniyor.
İki ülke arasındaki yeni süreç, 2009’da başarısız normalleşme girişiminden farklı koşullarda başlıyor. İki ülke cumhurbaşkanlarının ulusal maçta bir araya gelmeleri nedeniyle “futbol diplomasisi” olarak adlandırılan 2009 denemesi, İsviçre’nin arabuluculuğunda yapılmıştı. Yenisi ise özel temsilciler yoluyla ve arabulucu olmadan ilerletilecek.
BAKÛ İLE EŞGÜDÜM
2009’da Azerbaycan, Ermenistan’ın Karabağ topraklarındaki işgalini gerekçe göstererek Türkiye’nin normalleşme adımı atmasından rahatsızlığını dile getirmişti. Bugün ise Türkiye her fırsatta tüm adımların “Azerbaycan’ın bilgisi dahilinde” atıldığını vurguluyor. Ayrıca yeni sürecin, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının büyük bölümünü kurtarmasından sonra yapılan çağrılarla başlaması da en önemli farklılığı oluşturuyor. Buna karşın Karabağ’ın halen Rus barış gücü askerleri tarafından korunan Ermenistan kontrolündeki bölümünün statüsünün belirsizliği de süreçle bağlantılı etmenler arasında yer alıyor. Öte yandan 1915 tehcirinin Ermenistan tarafından “soykırım” olarak tanımlanmasının da normalleşmenin zorlu başlıklarından biri olacağı değerlendiriliyor.
Ankara ve Erivan’ın 2009’da imzaladıkları iki protokol, 1993’ten bu yana kapalı olan sınırın açılmasını, tarafların toprak bütünlüklerine saygı çerçevesinde anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözme iradesine vurgu yapmıştı. Bu protokollerin yeniden gündeme gelmesi bekleniyor.
İki ülke arasında doğrudan ikili ilişki kurulmamasına karşın Türkiye ve Ermenistan, son dönemde bakan yardımcısı düzeyinde ortak toplantılarda bir araya geldi. Moskova’da geçen hafta yapılan Kafkasya Bölgesel İşbirliği Platformu’nun ilk toplantısına Rusya, Azerbaycan ile İran’ın yanı sıra Türkiye ve Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı düzeyinde katılırken bugün de çevrimiçi olarak düzenlenecek olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na iki ülkeden aynı düzeyde katılım bekleniyor.
Türkiye ile Ermenistan arasında büyükelçilik seviyesinde doğrudan diplomatik ilişki bulunmuyor, ancak iki ülkenin de üyesi olduğu KEİ üzerinden ilişkileri var. Ermenistan, merkezi İstanbul’da olan KEİ’de bir daimi temsilci bulunduruyor. KEİ’nin Türkiye nezdinde Ermenistan Daimi Temsilciliği’ni 2019’dan bu yana Sahak Sarkisyan sürdürüyor.
DOĞRUDAN UÇUŞLAR
Türkiye ile Ermenistan arasında kara ve demiryoluyla doğrudan ulaşım olmamasına karşın 1995’ten 2015’e kadar Türk ve Ermeni şirketler tarafından İstanbul ve Erivan arasında zaman zaman haftada ikiyi bulan tarifesiz uçak seferleri düzenlenmiş, 2015-2020 arasında da Atlasglobal’in iflasına dek tarifeli seferler yapılmıştı. Covid-19 salgını sonrası bir yıldan uzun süredir yapılmayan doğrudan uçuşların da normalleşme sürecinde yeniden başlaması bekleniyor.