Bir asıra yakın süren sanat yolculuğunda Türk sanat müziğine unutulmaz eserler kazandıran, ‘Cumhuriyet’in divası’ olarak tanınan Müzeyyen Senar …
Bir asıra yakın süren sanat yolculuğunda Türk sanat müziğine unutulmaz eserler kazandıran, ‘Cumhuriyet’in divası’ olarak tanınan Müzeyyen Senar, ölümünün 7. yılında anılıyor. Türk gazino tarihinde solistlik müessesesini ilk başlatan müzisyen olan ve Atatürk’ün karşısında pek çok kez şarkı söyleyen usta sanatçı, 8 Şubat 2015’te hayatını kaybetmişti.
Senar’ın ölümünün 7. yılında, aralarına siyasi ve ünlü isimlerin de dahil olduğu birçok kişi, onu sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlarla andı. #MüzeyyenSenar etiketi, Twitter Türkiye gündeminde ilk sıralara yerleşti.
Türk Sanat Müziğimizin eşsiz ismi, Cumhuriyet’in divası, unutulmayan şarkılara benzersiz sesiyle hayat veren #MüzeyyenSenar'ı sevgi ve özlemle anıyorum. pic.twitter.com/SWHZECflo5
— Ali Mahir Başarır (@alimahir) February 8, 2022
Sanat müziğimizin unutulmaz ismi Cumhuriyetimizin Divası #MüzeyyenSenar'ı ölümünün 7'nci yılında saygıyla anıyorum. pic.twitter.com/APH6iSvVTp
— Özgür Özel (@eczozgurozel) February 8, 2022
“Benzemez kimse sana”
Türk Sanat Müziği’mizin eşsiz sesi, Cumhuriyet’in Divası #MüzeyyenSenar'ı saygı ve özlemle anıyorum. pic.twitter.com/esrestJpzD
— Kemal Deniz Bozkurt (@KDenizBozkurt) February 8, 2022
https://twitter.com/ahmetakin/status/1490949576853176323
KEKEMELİĞİ ŞARKI SÖYLEMESİNE ENGEL OLAMADI
Bursa’nın Keles ilçesine bağlı Gököz köyünde 16 Temmuz 1918’de dünyaya gelen usta sanatçı, geçim sıkıntısı yaşayan ailesiyle İstanbul’a 1930’da göç etti ve ilk eğitimine Mekteb-i Fakire’de başladı.
Dönemin türkülerini henüz 6 yaşındayken hatasız söyleyen Senar, anne ve babasıyla gittiği bir düğünde şarkı okumasının ertesi günü kekelemeye başladı. Sanatçının “nazar” diye adlandırdığı ve 10 yıl süren bu kekemeliği, iyi şarkı söylemesine mani olmadı.
Senar, 2006 yılındaki bir röportajında kekemelik durumunu şöyle anlatmıştı:
“Nazar yüzünden oldu. 5 yaşında tutuldum. Düğüne gittim, oynamışım, şarkı söylemişim. Sabah uyandım ki konuşamıyorum. Her şeyi denedik. Doktora da gittik, hocaya da, minareye çakıl taşı da koyduk. Nafile. Bir tek şarkı söylerken kekelemiyordum. Sonra kendiliğinden açıldı 15 yaşında.”
Müzik öğretmeninin kendisini keşfetmesi üzerine annesinin teşvikiyle 1931’de Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne kaydolan Senar, burada Emin Ongan ile Necati Tokyay’dan usul, nota ve makam eğitimi aldı. Bir yıl sonra Şark Musiki Cemiyeti’nde Hayriye Örs ve Kemal Niyazi Bey’den ders alan sanatçı, aynı dönemde Selahattin Pınar, Yesari Asım Arsoy, Osman Nihat Akın, Lem’i Atlı gibi bestekarlarla tanıştı.
Henüz 12 yaşındayken İstanbul Radyosu’na giren Senar’ı, genç yaşta yaptığı evliliği ve çocuğu dahi, kendisi için bir yaşam biçimi haline gelen müzikten koparmadı.
KAMERA KARŞISINA GEÇEN İLK ŞARKICI OLDU
Senar’ın programını dinleyen, dönemin ünlü gazinocularından İbrahim Dervişzade, gazinonun 1933 yaz sezonunun yıldızlar programına sanatçıyı da aldı. Senar, fasıl değil solo programı yapma şartını öne sürdü ve Türk gazino tarihinde solistlik müessesesini ilk başlatan müzisyen oldu.
Usta sanatçının müzik alanındaki kabiliyeti Mustafa Kemal Atatürk’ün de ilgisini çekti ve sanatçı birçok kez Atatürk’ün huzurunda Dolmabahçe Sarayı’nda şarkı söyledi.
ATATÜRK İLE TANIŞMASI
Senar’ın dostu Radi Dikici, onun Atatürk’le tanışmasını “Müzeyyen Senar Efsanesi” kitabında şöyle anlatmıştı:
“Atatürk’ün gönderdiği araca eşi ile birlikte biner. Dolmabahçe Sarayı’na doğru yola çıkarlar. İçeri girince yaveri Senar ve eşini Atatürk’e takdim eder. Atatürk, Senar’ı masaya davet eder. ‘Kız Müzeyyen kendini çimdikle belki rüya ise uyanırsın dedim, tam masaya otururken onu da yaptım.’ sözleriyle heyecanını aktaran Senar, Atatürk’ün kendisini sarayda bulunan kuaför ve makyöze gönderdiğini anlatır. Senar salona tekrar döndüğünde Atatürk, ‘İşte şimdi mükemmel oldu. Müzeyyen Hanım, uzatın bakalım şu defterinizi. Herhalde şarkı defteridir, değil mi?’ diye sorar. Bir şarkı seçer, ‘Haydi bakayım, şunu oku da dinleyelim.’ der. Senar, o gece sabahın ilk ışıklarına kadar Atatürk ve devlet erkanına şarkı söyler.”
Çok geçmeden ilk taş plağını da çıkaran Senar, Yesari Asım Arsoy’un “Ümitlerim Hep Kırıldı, Yarim Artık Gelmeyecek” parçasını kaydetti. İstanbul’un birçok ünlü gazinosunda sahne alan Senar, radyo programlarını 1941 yılına kadar devam ettirdi.
Özellikle 1950’li yılların en başarılı şarkıcısı olan Müzeyyen Senar, Arap filmlerinin dublajında Münir Nurettin Selçuk’la birlikte şarkı söyledi. Muhsin Ertuğrul’un yönettiği “Nasreddin Hoca Düğünde” (1940) filmiyle oyunculuğa da başlayan sanatçı, kamera karşısına geçen ilk şarkıcı oldu.
Senar, “Sihirli Define” (1950), “Ana Yüreği” (1969), “Sevgili Hocam” (1972) ve “Analar Ölmez” (1976) filmlerinde rol almasının yanı sıra pek çok filme de şarkılarıyla eşlik etti.
SON KONSERİNİ 2006’DA VERDİ
İlk yurt dışı konserini 1947’de Paris’te veren sanatçı, uzun soluklu sanat hayatına 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu’nda verdiği konserle noktayı koydu.
Usta sanatçı o dönemden sonra son konserini ise 5 Eylül 2006’da İstanbul’daki Sepetçiler Kasrı’nda verdi.
Rıdvan Akar’ın hazırlayıp sunduğu Müzeyyen Senar belgeselinde, sanatçının yorucu geçen sosyal hayatında ihtiyacı olan morali denizde aradığı ve 10 yıl boyunca da İstanbul-Göksu Deresi’nde yaşadığı belirtilerek, “Teknesinde yatar, teknesinde kalkar, kışın dahi soba kurarak sevdiği teknesinden ayrılmazdı” sözleriyle aktarılmıştı.
Aynı zamanda 2004 yılında Sezen Aksu tarafından düzenlenen ve sanatçı dostlarının da katıldığı gecede 72. sanat yılını İstanbul Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda kutlayan Senar’a, sahnede Emel Sayın, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Sibel Can, Halit Kıvanç gibi ünlü isimler eşlik etti.
Senar’ın daha sonra Sezen Aksu, Tarkan, Nükhet Duru, Ajda Pekkan, Şebnem Ferah, Kubat, Levent Yüksel ve kızı Feraye ile düet olarak yaptığı “Bir Ömre Bedel” albümü büyük ilgi gördü.
Hayatı boyunca yaklaşık 500 plak ve albüm yapan Senar, geç verilen bir unvan olması sebebiyle ilk başta reddetse de 1998’de “Devlet Sanatçısı” unvanını aldı. 2006 yılında İzmir’deki evinde felç geçiren Senar, 8 Şubat 2015 günü zatürre nedeniyle kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi’nde 97 yaşında hayatını kaybetti.
ÇOK SAYIDA SANATÇI İÇİN EKOL OLDU
Hamiyet Yüceses ve Safiye Ayla ile kendine has sesleri nedeniyle dönemin sanatçılarından ayrılan Senar, sanatıyla Zeki Müren, Bülent Ersoy, Adnan Şenses, Behiye Aksoy, Muazzez Abacı’nın da aralarında yer aldığı çok sayıda sanatçı için ekol oldu.
Ünlü sanatçının bazı taş plaklarının isimleri şöyle:
“Ümitlerim Hep Kırıldı/Aşk ve İnkisar”, “Hey Pınar Derin Pınar / Oh, Oh Ne Güzel Şey”, “Dertli Yarim / Urfa’nın Çevresi”, “Gül Pembe Yüzün / Güller Arasında”, “Bir Gizli Sözüm Var / Leyla”, “Gül Yüzünü Saklama / Seni Ben Çok Bekledim”, “Bahçemde Tek Gülüm Yok / Beter Ol”, “Ben Ağlarım Eller Güler / Bir Görüşte Sevdim Seni”, “Ben Küskünüm Feleğe / Gönül Senindir Artık”, “Benden Selam Olsun / Farfara”, “Çaya İner Ağlarım / Sevdaya Koşanlar”, Bir İhtimal Daha Var / Ellere Uzaktan Bak”, “Haber Gelmez / Kapıldım Gidiyorum”, “Çıkar Yücelerden Yumak Yuvarlak / Köçekçe Şarkı Benli”, “Derbeder Bir Aşıkım / Sesimde Şarkısı Aşkın”, “Derdimi Kimlere Desem / Şarap Mahzende Yıllanır”, “Doktor Her Gün Gelir Gider / Neyleyim Köşkü Neyleyim Sarayı”, “Eşimden Ayrıldım / Yorgun Bir Pınar Gibi”, “Fes Başıma / Yeşil Ördek Gibi”, “Fikrimin İnce Gülü / Söyleyemem Derdimi.”
Senar’ın albümlerinden bazıları ise şunlar:
“Yine Bir Sızı Var İçimde”, Müzeyyen Senar ile Bir Ömre Bedel”, “Ne Yaptım”, “İkinci Dubleden Sonra”, “Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar”, “Müzeyyen Senar’la Faslı Muhabbet”, “En Son Okuduklarım”, “Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine”, “Meşk”, “Ayrıldı Gönül”, “Söyleyin Güneşe”, “Güller Arasında.”