Türkiye’nin askerlerini çekmesinin ardından can güvenliklerinin tehlikede olduğu gerekçesiyle tahliye talep eden Afganistan Türk Görev Kuvveti …
Türkiye’nin askerlerini çekmesinin ardından can güvenliklerinin tehlikede olduğu gerekçesiyle tahliye talep eden Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığı için çalışan Afgan tercümanların bekleyişi sürüyor. Konu TBMM’de soru önergelerine de yansıdı.
Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesinin ardından birçok devlet de askerlerini çekerken kendilerine hizmet veren Afgan çalışanları da tahliye etmişti. Türkiye’nin askerlerini 27 Ağustos’ta ülkeden tahliye etmesinin ardından geçmişte Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığı için çalışan çoğunluğu tercüman yaklaşık 150 kişi de can güvenliklerinin tehlikede olduğu gerekçesiyle Ankara’ya “Bizi ve ailelerimizi alın” çağrısında bulunmuştu. Taleplerine yanıt alamayan Afgan çalışanlar, Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliği önünde eylemler düzenliyor.
“ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”
Son olarak dün Türk Büyükelçiliği önünde eylem yapan 30 kadar Afgan çalışan, Ankara’ya “yalnız bırakıldıkları ve kendilerine verilen sözlerin tutulmadığı” suçlamasında bulundu. Çalışanlar, sözleşmelerinin 31 Aralık’a kadar geçerli olmasına karşın Türk askerlerinin çekilmesinden sonra kendilerine bir ödeme yapılmadığını belirtti.
Türkiye için çalışan Afgan vatandaşların durumu muhalefet milletvekilleri tarafından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na soruldu. Akar, CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz’ün soru önergesine 10 Kasım’da, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in soru önergesine 13 Aralık’ta verdiği yanıtlarda “Ülkemizce yürütülen faaliyetlere katkıda bulunmuş Afganlarla ilgili olarak diğer bakanlıklarla koordine içerisinde çalışmalara devam edilmektedir” dedi.
Çavuşoğlu ise CHP’li Çakırözer’in bütçe görüşmelerinde konuyla ilgili sorusuna verdiği yazılı yanıtta “Ülkemiz için nerede olursa olsun hizmette bulunan yabancı ülke vatandaşlarının tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalmaları halinde yalnız bırakılmaları söz konusu değildir” ifadesini kullandı. Cumhuriyet’in ulaştığı Türk Dışişleri yetkilileri ise konuyla ilgili bir yorumda bulunmadı.