Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her ayın 3’ünde yeni enflasyon oranını açıklıyor. Son dönemde bazı kesimler kuruma, bu oranların gerçek …
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her ayın 3’ünde yeni enflasyon oranını açıklıyor.
Son dönemde bazı kesimler kuruma, bu oranların gerçek enflasyonu yansıtmadığı yönünde eleştirilerde bulunuyor.
Son olarak bu ay, kurumun Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) sepetindeki ürünlerin ağırlıklarını değiştirmesi de tartışma konusu oldu.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla ilgili tartışmanın nedenlerini ve kurumun bu konuyla ilgili geçmişteki açıklamalarını inceledik.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları neden tartışılıyor?
Türkiye’de, resmi enflasyondan farklı bir enflasyon yaşadığını hisseden önemli bir kesim bulunuyor.
Geçtiğimiz ay, kurumun Ankara’daki genel müdürlüğünde BBC Türkçe‘ye konuşan TÜİK yetkilileri bu durumun nedeniyle ilgili sorumuza şu cevabı vermişti:
“TÜFE, yaşam maliyeti endeksini ölçmüyor. Yaşam maliyeti endeksinin amacı, sabit bir yaşam standardını sürdürürken tüketicilerin yaşadığı fiyat değişikliklerini ölçmektir.
“TÜFE, sabit bir mal ve hizmet sepetinin maliyetindeki değişikliği ölçüyor. Yaşam maliyeti endeksi ise sabit bir refah düzeyinin maliyetindeki değişikliği ölçer.”
Yetkililer bu iki endeksin farklı olduğunu, bu nedenle dünyada da birçok ülkede hissedilen enflasyon ile resmi ölçülen enflasyonun farklı çıktığını belirtmiş ve bu konuda Avrupa ülkelerinden örnekler vermişti.
TÜİK ile ENAG’ın hesaplamaları neden farklı?
Bir grup bağımsız ekonomistin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu da (ENAG) her ayın 3’ünde kendi enflasyon oranını açıklıyor.
ENAG’ın hesaplamaları TÜİK’inkilerin üzerinde çıkıyor.
Bu da kamuoyunda enflasyon oranıyla ilgili tartışmaları derinleştiriyor.
Örneğin 3 Şubat’ta TÜİK enflasyon oranını yıllık bazda yüzde 48,69 olarak açıklarken ENAG yüzde 114,87 olarak hesapladı.
ENAG Yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy daha önce yaptığı açıklamalarda TÜİK’in enflasyon hesaplamalarının gerçeği yansıtmadığını savunmuştu.
Geçtiğimiz ay BBC Türkçe’ye konuşan Ulusoy, TÜİK ile aynı sepet ve ağırlıkları kullandıklarını, enflasyonu hesaplarken verileri internet üzerinden veri kazıma denilen yöntemle topladıklarını, saatlik enflasyonu hesaplayacak bir sistemlerinin olduğunu, bunu sonra günlük hesaplayıp aylığa çevirdiklerini, onu da yıllığa çevirdiklerini anlatmıştı.
Ulusoy bu yöntemde esinlendikleri çalışmanın, ABD’deki Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alberto Cavalla öncülüğündeki bir grup ekonomistin, MIT (Massachusetts Institute of Technology) ile yaptığı ortak çalışma olduğunu belirtmişti.
TÜİK yetkilileri ise (Avrupa İstatistik Ofisi) EuroStat’ın prensipleri çerçevesinde, her aşamadaki ayrıntılara dikkat ederek endeksi hesapladıklarını, ENAG’ın farklı bir yöntem izlediğini belirtiyor.
EuroStat, Avrupa Komisyonu bünyesinde yer alan bir kurum. Türkiye de EuroStat sisteminin bir parçası.
TÜİK yetkilileri, ENAG’ın yöntemi ve verilerine dair şeffaflık olmadığını düşündüklerini de söylüyor.
Ayrıca ENAG’ın bazı hesaplamalarında çelişkiler gördüklerini de belirtiyorlar.
Ağırlıkların değiştirilmesiyle ilgili farklı yorumlar
TÜİK’in TÜFE sepetinde yaptığı son ürün ve ağırlık güncellemesi de bu ay tartışma yarattı.
TÜİK, fiyat derlenen yerleşim yerleri ve işyerleri, endeks sepetinde yer alan ürünler ve ağırlıkları ile ürünlerin tanımlarını her yılın Aralık ayında güncelliyor.
Bu güncellemede, ağırlığı artan mal ve hizmetler endeks sepetine dahil edilirken, ağırlığı azalan ürünler sepetten çıkartılıyor.
Güncellemeye göre, bu yıl sepete giren yeni madde olmadı.
Sepetten çıkarılan maddeler ise mısırözü yağı, diğer bakliyat (kuru barbunya), kayısı, kiraz, yeşil soğan ve kanepe (üçlü) olarak belirlendi.
Bu arada sepete oyun konsolu yerine scooter (çocuk) dahil edildi.
2022 yılı TÜFE hesaplamalarında kullanılacak ana grup ağırlıkları da belirlendi.
Buna göre, gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı yüzde 25,94’ten yüzde 25,32’ye geriledi.
Elektrik ve doğalgaz masraflarını da içeren konutun ağırlığı yüzde 15,36’dan yüzde 14,12’ye düştü.
Bazı uzmanlar, güncelleme kapsamında, son dönemde yüksek zam oranlarının yaşandığı gıda ve alkolsüz içecekler ile konut harcamalarının ağırlıklarının düşmesini, enflasyonun daha düşük hesaplanmasına neden olacak bir değişim olarak yorumladı.
TÜİK yetkililerince daha önce yapılan açıklamalarda ise hesaplamaların EuroStat’ın prensiplerine paralel olarak bilimsel yöntemlere çerçevesinde yapıldığı, bu yöntemlerin şeffaf olduğu, değişim oranlarının da tek birey ya da belirli bir gelir grubuna ait olmayıp, ülke ortalamasını ifade ettiği belirtilmişti.