Ergene ilçesi Velimeşe Mahallesi’nde, 4 Eylül sabahı Kapıkule-Halkalı seferini yapan yük treni, hemzemin geçitte kapalı bariyerlerin arasından …
Ergene ilçesi Velimeşe Mahallesi’nde, 4 Eylül sabahı Kapıkule-Halkalı seferini yapan yük treni, hemzemin geçitte kapalı bariyerlerin arasından geçmeye çalışan Bilal Küllü’nün kullandığı 59 ADJ 755 plakalı ve fabrika işçilerinin taşındığı minibüsüne çarptı.
Kazada Suzan Aksoy, eşi Halil Aksoy, Nebibe Korkmaz, Cangül Akın, Hülya Dinçkol, Yaşar Yüce, Nusret Açıkgöz hayatını kaybetti, 6 kişi de yaralandı. Minibüs sürücüsü Küllü’nün tutuklanmasının ardından kazayla ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Ulaştırma Birimi’nden Prof. Dr. Zübeyde Öztürk, Öğretim Görevlisi Dr. Adem Faik İyinam ve Öğretim Görevlisi Dr. Nurbanu Çalışkan Özüer’den oluşan bilirkişi heyeti, raporunu tamamladı. Heyetin Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu raporda, çok yönlü inceleme yapıldı. Kazaya karışan şoför Bilal Küllü, trende görevli makinistler Abidin Yeşilmen ve Ali Dinç ile Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları (TCDD) ve Karayolları’nın kusurlu olup, olmadığının araştırıldığı raporda ayrıca şüphelilerin ifadelerine de yer verildi.
“MAKİNİST HIZI DÜŞÜRÜP, SESLİ VE IŞIKLI UYARI YAPTI”
Raporda ifadesine yer verilen, yük treninde ikinci makinisti Ali Dinç, makinist Abidin Yeşilmen’in hızı düşürerek ışıklı, sesli, kornalı uyarılarını yaptığını, geçiş sırasında bariyerlerin arasından sağ taraftan beyaz minibüsün demir yoluna aniden giriş yaptığını belirtti. Dinç, makinist Yeşilmen’in fren yaptığını ancak durma mesafesi 200 metre kadar olduğu için araca çarpıp, 10-15 metre ileride durabildiklerini söyledi.
“GÖZÜMÜ AÇTIĞIMDA KAZA YAPTIĞIMI ANLADIM”
Minibüs sürücüsü Bilal Küllü, rapordaki ifadesinde, Velimeşe’ye dönecek araçlar için kırmızı ışık yanıp, yanmadığını görmediğini belirtti. Küllü, “Çerkezköy istikametine yanan yeşil ışığı gördüğüm için önümdeki araçlar da durduğu için ‘Neden gitmiyor?’ diye korna çaldım. Geri vitese takıp, aracın sağından geçerek sola döndüm. Bariyerlerin birini geçip, tren yoluna vardığımda da treni görmedim. Işık da görmedim, ikaz seslerini duymadım. Gözümü açtığımda, kaza yaptığımı anladım” dedi.
“ŞİKAYET EDİLMESİNE RAĞMEN GÖREVDEN ALINMADI”
Raporda ayrıca davacı avukatlarının ifadelerine de yer verildi. Servis şoförü Bilal Küllü hakkında daha önce de aracı hızlı kullandığı ve trafiği tehlikeye attığı için şikayetleri olduğunun belirtildiği ifadede, “Kazada toplam 7 kişi vefat etmiş, 6 kişi de yaralanmıştır. Şüpheli sürücü treni görebilecek ve duyabilecek konumdadır. Bilal Küllü, çalıştığı firmanın yetkililerine ve aracı işletenlere, trafik kurallarına riayet edilmediği, aracı hızlı kullandığı ve trafiği tehlikeye atması nedeni ile şikayet edilmiştir ancak ilgililer görevden almadıkları için sorumludurlar” denildi.
“BARİYER KOLLARI YOLU KAPATACAK UZUNLUKTA DEĞİL’
Raporun sonuç kısmında ise kazanın meydana geldiği hemzemin geçitteki bariyer kollarının yolu tam kapatacak uzunlukta olmadığına dikkat çekildi. Raporda, “Tüm uyarı ve ikaz işaretleri ile bariyer kolları mevcut ve çalışır durumda olmasına rağmen, bariyer kollarının uzunluğunun yetersiz olması, sürücünün kapalı bariyerden geçebilmesine olanak sağlamıştır. Koruma sistemi olmakla birlikte engellemede yetersizlik olduğu için, TCDD işletmesinin önlem eksikliği nedeniyle kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğu” denildi.
MAKİNİSTLER KUSURLU BULUNMADI
Makinistler Yeşilmen ve Dinç’in kusurlu bulunmadığı raporda, “Abidin Yeşilmen ve Ali Dinç isimli makinistlerin yönetiminde Çorlu-Çerkezköy istikametinde seyir halinde olan Kapıkule-Halkalı yük treninin çarpma noktası ve durma mesafesi dikkate alındığında, tren hızının ve fren mesafesinin uygun olduğu, makinistler geçide yaklaşınca sirenle de uyarı yapmaları nedeniyle kazayı önlemek için alabilecekleri başkaca bir önlem olmadığından, makinistlere atfı kabil kusur bulunmadığı” değerlendirmesi yer aldı.
“ŞERİT ÇİZGİLERİNİN SİLİK OLDUĞU TESPİT EDİLDİ”
Kazanın meydana geldiği kara yolunda şerit çizgilerinin silik olduğuna ve refüj bulunmadığına dikkat çekilen raporda, “İlgili kara yolu incelendiğinde, kara yolunda sürücülerin emniyetli seyrini sağlayacak donanımların eksik olduğu, şerit çizgilerinin silik olduğu, orta ayırıcının (refüj) olmadığı görülmektedir. Ayrılan orta yolda refüj tesis edilseydi; bariyer kolu kısa bile olsa, kara yolu sürücüsü bariyer kapalıyken bu yola geçemezdi. Bu tip geçit yerlerinin düzenlenmesi ve önlemlerin alınmasında; TCCD İşletmesi kadar kara yolundan sorumlu kurumların da önlem alması gerekir. Bu kesimdeki kara yolundan sorumlu kurum hangisiyse ihmali olması nedeniyle kazanın meydan gelmesinde tali kusurlu olduğu” denildi.
ŞOFÖRÜN HATALARI DETAYLANDIRILDI
Servis şoförü Bilal Küllü’nün asli kusurlu bulunduğu raporda, şunlar kaydedildi:
“Şüpheli sürücü Bilal Küllü servis minibüsünü kullanan bir şoför olarak, aracını dikkatli kullanması, sinyalin kendisine kırmızı yandığı yol kesiminde yeşil sinyali beklemesi, bariyeri kapalı olan ve uyarı sistemleri aktif olan geçide yaklaştığında, bu uyarıları dikkate alması ve hattın geçişe uygun olduğu anda hemzemin geçidi kullanması gerekirdi. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 76’ncı maddesine göre; sürücülerin ışıklı veya sesli ‘dur’ talimatına uyması ve demir yolu aracının yaklaşmadığından emin olduktan sonra geçmesi gerekirken, sürücü Bilal Küllü’nün bu kuralı ihlal ettiği ve tren hemzemin geçide yaklaşmaktayken hatta girerek kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu için asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.”