Genel Sağlık-İş, toplu sözleşme ikramiyesi için getirilen yüzde 1’lik üye şartını; sendikal faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı …
Genel Sağlık-İş, toplu sözleşme ikramiyesi için getirilen yüzde 1’lik üye şartını; sendikal faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olması ve Anayasa başta olmak üzere Kanun, Uluslararası Sözleşmeler ve 375 sayılı KHK’nın Ek 4. maddesine açıkça aykırı olması nedeniyle yargıya taşıdı. Genel Sağlık-İş, 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin 23. maddesinin tamamen iptal edilmesi talebiyle Danıştay nezdinde dava açtı.
Konuya ilişkin Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız tarafından yapılan açıklamada 6. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmelerinin sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından’ın “…sendika adı altında kurulan ama sendikal faaliyetler yapmayan, başka işlerle uğraşan, birtakım oluşumlar, merdiven altı yapılanmalar var.” şeklinde bir beyanat verildiği belirtilerek “Bu beyanatla yetinilmeyerek, 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin 23. maddesi ile faaliyet gösterdiği hizmet kolundaki toplam kamu görevlisi sayısının yüzde 1’i kadar üyesi bulunmayan sendikaların üyeleri, toplu sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakılmıştır” denildi.
Söz konusu, 25.08.2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin 23. maddesinin 2. fıkrası içerisinde belirtilen Tebliğ metninde, “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” kolunda faaliyet gösteren 41 sendikanın bulunduğu, fakat yüzde 1’lik şartın yalnızca 3 sendika tarafından karşılandığının anlaşıldığı belirtilen açıklamada şu vurgular yapıldı:
“23. maddenin 1. ve 2. fıkraları;
– Sendikal faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğünü yok saymaktadır.
– Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kolunda faaliyet gösteren 38 sendikadan, “iktidar güdümlü” yandaş sendikalara geçişi teşvik etmekte ve amaçlamaktadır.
– Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kolunda faaliyet gösteren 41 sendikadan, yalnızca 3’ünü korumakta, 38 sendikadan, 3 sendikaya geçişin önünü açmakta, “Sendikalara serbestçe üye olunabileceğine” ilişkin Anayasa’nın 51. maddesini açıkça ihlal etmektedir.
– Anayasa, Kanun, Uluslararası Sözleşme ve KHK içeriklerinin aksine bir hükmü, Toplu İş Sözleşmesi ile düzenlemektedir.
– Anayasa’ya, 4688 sayılı Kanuna, Uluslararası Sözleşmelere ve 375 sayılı KHK’ya açıkça aykırıdır. “
“TÜM SORUMLULARI İSTİFAYA ÇAĞIRIYORUZ”
“6. Dönem TİS Süreci; grev hakkının olmadığı bir TİS sürecinin ne ölçüde işlevsiz ve kurallar dışı işleyeceğinin son çarpıcı örneğini oluşturmuştur. Tarihte görülmemiş bir satışa imza atılan toplu sözleşmeden çıkan oranlar, neresinden tutarsanız tutun kamu çalışanları için tam bir hayal kırıklığıdır. Bu sendikaların bir şikâyeti değildir, her işyerinde her gün kamu çalışanları bu hayal kırıklığını konuşmakta ve mahkûm etmektedir. Bu hayal kırıklığında ne yazık ki, sadece “sarayın sendikası” değil, sendikaların önemli bir bölümü de sorumludur. Örgütlenme pratiğinin görece fazla olduğu alanlardaki bir süredir zaten elden alınmış ve sanki bir kazanç gibi sunulmasına seyirci kalınmaktadır.” denilen açıklama şu ifadelerle tamamlandı:
“Böyle bir toplu sözleşme düzenlemesinin ihdası fikrini ortaya koyanları ve bu sözleşmeyi, bu düzenlemeye rağmen imzalayanları kınıyor, tüm sorumluları istifaya davet ediyoruz.
Hiç kimsenin gücünün, bu ülkenin Anayasası’nın üzerinde olamayacağı bilinciyle, Genel Sağlık-İş var oldukça, hiçbir hukuka aykırı düzenlemeye karşı sessiz kalınmayacağının teminatını bir kez daha göstermiş durumdadır.
Öyle görünüyor ki, normalde hak edilmiş yaşam standartları ve anayasal örgütlenme hakları anlamsızlaştırılmış ve kamu çalışanları açısından mücadele süreci adeta, kamu sendikalarının kurulması dönemine yeniden dönüşmüş, “hak verilmez alınır” yaklaşımı bir kez daha can yakıcı bir önem kazanmıştır.
Sendikamız Genel Sağlık-İş, hiçbir zaman yasakçı ve sağlık emekçilerinin haklarını gasp etmeye çalışan zihniyete geçit vermemiştir, bundan sonraki süreçte de vermeyecektir!”